Ayşenur Arslan’ın ileri demokrasimizin yarattığı özgür ortama ayak uyduramadığı için, özgür bir biçimde yayından kaldırılan “Medya Mahallesi” programını her kapatışında sevgilerini ilettiği meslektaşımız Müyesser Yıldız, artık özgür!

Yalnız bu tahliyede bir tuhaflık var!

Belki de dünya adliye tarihinde hiç yaşanmamış bir tuhaflık!

Müyesser Yıldız, niye içeri tıkıldığını ve orada 16 ay tek başına tutulduktan sonra niye bırakıldığını bilmiyor!

Mesela diyor ki:

“Bülent Arınç’ın, Leyla Zana’nın on yıl hapiste yattığı için ıstırap duyduğunu okuyunca, 16 aydan beri Silivri’de yatan bir genç kadın var.. Acaba onun için de ıstırap duyuyor mu, diye sormak istedim!”

Müyesser kardeşimizin merakını ben gidereyim..

Meclis’teki uyanık kameramanlar, BOP Eşbaşkanımız ne zaman konuşsa, hemen Arınç beye zum yaparlar!

Zira Bülent Arınç bey, mutlaka kanlı gözyaşlarını döküyordur!

Başbakanımız ve BOP Eşbaşkanımız, BOP planlarının uygulanması gereği Suriye’de öldürülen Müslüman kardeşlerimizden mi bahsediyor?

Bülent bey hüngür hüngür!

Ama aynı Başbakanımız ve BOP Eşbaşkanımızın hayır duası ettiği Amerikan askerlerinin öldürdüğü bir milyon kişi, ırzına geçtiği kadınlar ve bombalanan camiler için ağladığını ben görmedim..

Müyesser kardeşimiz, niye girdi, 16 ay sonra niye serbest kaldı, onunla beraber içeri tıkılanlar niye hâlâ içeride bilmiyor!

Niye içeride olduğunu bilmeyen daha birçok insan var!

Bu arada bilgisayarlarına “sehven” ya da virüsle yüklenen dijital veriler  nedeniyle içeride yatanlar da, niye yattıklarını bilmiyorlar!

Müyesser’in de, alacağa mahsuben 16 ay yattığı anlaşılıyor!

İleri demokrasi icabı!

İleri demokrasimiz gereği ithal edilen altı bin adet modern cop da, öncelikle İstanbul, Ankara ve İzmir’de, talihlilerin sırtında denenmek üzere hizmete sokulmuş bulunuyor!

Fennin son icadı copların toplumsal hadiselerde değil de, delici kesici aletlere karşı kullanılacağı açıklandı!

Ben de yedim!

Hele Fatih’teki gencin, eşek sudan gelene kadar yediği sopadan sonra!

İleri demokrasimiz, son gaz ilerliyor!

Dünyada hapis yatan gazetecilerin yarısı Türkiye’de, diğer yarısı diğer ülkelere pay edilmiş durumda!

İlerlemeye devam! Durmayalım abiler, düşeriz!