Çamlıca Camii'nin gizli özellikleri

* Çamlıca Camii projesinde birçok şey dünyada ilk kez uygulanıyor. Caminin roket rampaları içine yerleştirilmiş 6 seyyar minaresi bulunuyor. Bu, Hamas’a saldıran İsrail’e gözdağı anlamı taşıyor. 1600 kilometre menzile sahip minareler, müezzin içinde ezan okurken hedefe fırlatılabilme özelliğine sahip.

* Çamlıca Camii’nin kubbesi, Başbakan Erdoğan’ın namaz takkesinin 1’e 10.000 ölçekte büyütülmüş bir kopyası. Kubbenin arka tarafındaki basıklık, Başbakan’ın küçükken yan yatırılmamasından kaynaklanıyor.

* Caminin ilk projesinde bulunan ve Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi’nden esinlenen “cemaatin yer altına alınması” uygulamasından vazgeçildi.

* Minarelerin üçer şerefeli olması, Başbakan’ın “en az üç çocuk” hedefini temsil ediyor. Caminin bahçesinde bulunan İslam tarihinin ilk yatay ve şerefesiz minaresi, CHP’li Müslümanlar için düşünüldü.

* İstanbul’un en yüksek tepesi Çamlıca’ya yapılacak cami, soğuk havalarda vatandaşların donma ihtimaline karşı kışın tekerlekler üzerinde aşağıya, Üsküdar Meydanı’na indirilecek. Cami hareketli olması sayesinde, Başbakan Erdoğan’ın dış gezilerine de götürülebilecek şekilde tasarlandı.

* Cami, aynı anda 75 bin kişinin abdest alabileceği şadırvanıyla da dünyanın en büyüğü olacak. Abdest saatleri dışında, şadırvanın musluklarından fakirler için iki çeşit çorba akacak. Damlayan muslukları kapatmaktan sorumlu görevlilerle, 2 bin kişiye istihdam sağlanacak.

* Camiye, Başbakan Erdoğan’ın 2071 hedefini temsil eden 2071 basamakla çıkılacak. Burada sürekli bekleyen 10 cankurtaranla fenalaşanlara müdahale edilecek.

* İstanbul’un her yerinden görülecek olan cami, Trakya’da Istıranca Dağları’na, güneyde Amanos Dağları’na ve kuzeyde Kaçkar Dağları’na Çamlıca’yı görecek şekilde yerleştirilecek dev aynalar vasıtasıyla, açık havalarda Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkasya’dan da çıplak gözle görülebilecek.

* İran şahının Sultanahmet Camii yapılırken yardım için gönderdiği bir sandık mücevheratın padişah tarafından caminin harcına karıştırıldığı söylentisi örnek alınarak, Başbakan Erdoğan’ın muhalif politikacı ve yazarlardan kazandığı maddi tazminatları Çamlıca Camii’nin temeline döktürmesi gündemde.

* Projeye son anda yapılan bir ekle, caminin üzerinde yapılacağı Çamlıca Tepesi’nin içinin oydurulmasına, böylelikle dünyanın ilk ve en büyük mağara tipi alışveriş merkezin yapılmasına karar verildi.

* Çamlıca’da bulunan televizyon vericilerine ait büyük antenler de caminin yapımı sırasında bir düzene kavuşturulacak. Antenler, “AKP Medya Tapınağı” adı altında birleştirilecek.
 

Erdoğan kimi kandırıyor?
Başbakan Erdoğan, Hamas’ın İsrail’e roket atmasından sonra İsrail’in Gazze’ye saldırmasıyla yeniden Filistin ve İslam dünyasının savunucusu olarak ortaya çıktı.
ABD Başkanı Obama ve Rusya Cumhurbaşkanı Putin ile konuyu telefonda görüştüğünü açıklayan, ardından Cumhurbaşkanı Mursi’nin eteğine tutunup sürece dâhil olabilmek için Mısır’a giden Erdoğan, Kahire’den İsrail’e sert mesajlar gönderdi. Netanyahu’yu ayağını denk alması için uyardı.

Gazze’de öldürülenlerin hesabının sorulacağını iddia eden Erdoğan, 3 maddelik bir barış planı bile açıkladı. Bol bol hamaset yaptı, esti savurdu, gürledi, döndü geldi.
Başbakan şovunu Türkiye’de de sürdürüyor. Bugün de Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Gazze’ye gitmesi bekleniyor.
Peki sonuç?

Sonucu, Radikal’den Cengiz Çandar şöyle yorumluyor: “Hamas, Suriye üzerinden dikkatleri çelmek isteyen İran’a vekâleten İsrail’in çok sert tepki göstereceği besbelli bir roket saldırısına niye kalkıştı? (…) Ortadoğu’da ince bir oyun oynanıyor ve bu oyunun bir tarafında İsrail, diğer tarafında İran göze çarpıyor.

Kendine ‘oyun kurucu’ sıfatını yakıştırmış olan Türkiye, bu ‘oyun’un ‘kurucusu’ olmadığı gibi, ‘baş aktörü’ de değil. Gelişmelerin arkasında sürüklenen ve son zamanlarda hemen her konuda yapıldığı gibi Tayyip Erdoğan’ın ateşli konuşmalarıyla sanki konuyu çözecekmiş ‘aldatmacası’yla kendisini avutan bir görüntüde. (…)

Gazze’deki durum, Suriye’deki durumun ‘gözlerden çalınması’ gibi bir ‘acı gerçeğe’ işaret ediyor. Türkiye, Ortadoğu’da ‘oyun’ filan kurmuyor, gelişmelere göre savruluyor. Bu da bir başka ‘acı gerçek.”
 

Dıt… Dıt… Dıt… Dıt…
ABD Başkanı Obama’nın numarasını her çevirdiğinde, Başbakan Erdoğan’ın telefonu bugünlerde meşgul sesi veriyor. Kulislere göre Obama, Beyaz Saray’ı ziyaret etmek isteyen Erdoğan’a randevu vermiyor. Çünkü ABD’ye göre, “Görüşmeyi gerektirecek bir gelişme yok.” Tarzan zorda!
 

Davutoğlu’na ödül!
İngiltere Dış Politika Enstitüsü, diplomaside geçerli “düşmanımın düşmanı dostumdur” ilkesini, hem İsrail’le hem Suriye’yle düşman olarak, “düşmanımın düşmanı düşmanımdır” ilkesine çevirmeyi başaran Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na ödül vermeyi kararlaştırdı.

Önceki ve Sonraki Yazılar