“… Türk orduları Çanakkale’de devrin emperyalist zihniyetinin memleketimizde iddia sahibi olamayacaklarını kesinlikle ispat etmiştir.                                                       
(…) Her türlü sömürgeciliğe karşı kurtuluş savaşı ile ilk darbeyi indirmiş olan ‘Türk Milleti’ni bu hale getirenleri ne büyük millet, ne de burada yatan aziz şehitler ebediyen affetmeyeceklerdir.
Çanakkale’deki kurtuluş savaşı ile tescil ettiği zaferden ve bu zaferi yaratan büyük milletimizden ÖNCÜ liderlerden ilham alan o devrin ilkel milletleri bile bugün modern devlet anlayışı içinde kendi hakimiyetini, siyasi ve iktisadi bağımsızlıklarını kesin şekilde dünyaya kabul ettirmişken, bizim hala sömürgecilerden medet uman zihniyetin hakimiyetine düşmemizin ne büyük yüz karası olduğunu, aziz şehitlerimizin huzurunda üzüntü ile ifade ediyorum.
Memlekette iktidara sahip olanların gafletleriyle, basiretsizlikleriyle Çanakkale zaferleri gibi birçok zafer kazanmış olan Türk Milleti’nin, dünya milletleri içindeki yerinden mahrum bırakanları, bu millet asla affetmeyecektir.
(…) Büyük Türk Milleti Çanakkale Savaşı’nın heyecanı ile yaşarken, gençlik olarak evlatlarınız olarak emin olmanızı istiyoruz ki; her türlü emperyalist ve sömürücü davranışları en kısa zamanda memleketimizden söküp atacağız. Hiç kimse sizden saklı siyasi entrikalar çevirmek gayretiyle, gizli mektuplarla memleketimizde kiralık topraklar yaratamayacaktır.
Türkiye, hür ve bağımsız bir ülke olarak tarihine yaraşır bir yaşama düzenini büyük önder ATATÜRK’ün ilkeleri içinde bulmuştur…”
Özetlemeye çalıştığım bu konuşma sakın yanlış anlamayın bugünü ait değil..  Gerçi bugüne de uymuyor değil ama, bu konuşma 1966 yılında 18 Mart’ta Çanakkale’deki törenlerde yapıldı. Çanakkale’de 18 Mart 1915 günü itilaf devletleri donanmasının bozguna uğratılmasının yıldönümü kutlamaları sırasında, o günün bakanlarının, Çanakkale Valisi’nin devlet büyüklerinin bulunduğu meydanda, Türkiye Milli Talebe Federasyonu Başkanı M. Yücel Akıncı’nın gençlik adına yaptığı konuşmanın özeti bu…
Akıncı, uzun bir süre Türk Veteriner Hekimleri Birliği Başkanlığı ve bir dönem de  CHP Konya Milletvekilliği yapmıştır.
DTCF okurken hocalığımı yapan büyük yazar, merhum Turgut Özakman’ın ‘Diriliş, 1915 Çanakkale’ kitabını bir solukta okumuştum.
Yaptığım söyleşilerde de, hocam Çanakkale Savaşı’nın deniz ve kara zaferi olarak ayrılmayacağını, ikisinin bir bütün ve kurtuluş savaşının başlangıcı olduğunu anlatmıştı…
1915’te özgürlük savaşı, bugün BOP eşbaşkanlığı mücadelesi, 1966’da konuşabilme ve eleştirme özgürlüğü, günümüzde ise baskı…
Hep geri gitmişiz.
Çanakkale’de destan yazan bu millet özgür olmayı da başaracaktır.