Sizden öğrenecek değiliz!

Eğitim görmen gereken her hangi bir branşta dünyanın en iyi üniversitesini bitir, yetmez araya iki üniversite daha sıkıştır. Yıllarca dirsek çürüt, doktora yap, tez hazırla profesör ol. Onlarca saygın makale ve referans kitap yaz. En az iki yabancı dili ana dilin gibi konuş, öğretim üyesi ol, yüzlerce talebe yetiştir. Dünyaca tanınmış bilim insanı unvanına sahip ol, dünyanın dört yanında seminerlere katıl, insanlığa katkıda bulun...

Şimdi bu muhteşem bilgi ve birikiminle git başbakana, ülkenin refahı ve kalkınması için iyi niyetle karşılıksız önerilerde bulun, sıkıysa akıl ver... Eğer başbakanın uygun göreceği bir yaşam tarzına sahip değilsen, hele de muhalif isen, allâmeyi cihan olsan, alacağın cevap kısa ve net olacaktır; “sizden öğrenecek değiliz”... Başbakan haklıdır, Her iki kişiden birinin oyunu alarak iktidara gelmiştir. Liyakati, bilgi ve birikimi sandık (!) tayin etmiştir. Bu nedenle bilimsel de olsa başbakanın, öneri ve nasihatlere asla ihtiyacı yoktur. Zaten ustalığını da bizzat kendi ilân etmiştir... Oysa, Hz. Muhammed’in; “İlim Çin’de de olsa gidip alınız, çünkü ilim öğrenmek her Müslüman için farzdır” meâlinde çok anlamlı bir sözü vardır...

AKP, 3 Kasım 2002’de tek başına iktidar oldu. O tarihte ilkokula başlayan çocuklar, bu yıl üniversite sınavlarına girdiler. On bir yıl içinde “Milli Eğitim Bakanı” olarak sırasıyla, Erkan Mumcu dört ay, Hüseyin Çelik altı yıl, Nimet Çubukçu iki yıl ve Ömer Dinçer iki yıl görev yaptı. 24 Ocak 2013’den itibaren ise bu görevi Nebi Avcı yürütüyor. Yani bu ülkenin geleceğini şekillendirecek ve hepimizin umudu olan çocuklarımız, AKP’nin inatla uyguladığı eğitim sistemi ile üniversiteye hazırlandı... Geçen hafta bir televizyon kanalında Prof. Dr. Eser Karakaş Bey’i izledim ve dehşet içinde kaldım, aynı konuyu gazete köşesinde de kaleme almış. Okudum; “ 8 bin 553 gencimiz, dört ana soru grubunda 0 (sıfır) çekmiş. 1 milyon 100 bin gencimizin “fen” notu ortalaması da 0 (sıfır)... Seçilmiş dallarda öğrenim gören çocuklarımızın doğru cevap ortalamaları ise içler acısı durumda; Matematik, 50 soru 12 doğru cevap. Geometri, 30 soru 4 doğru cevap. Fizik, 30 soru 6 doğru cevap. Türk Dili ve Edebiyatı, 56 soru 23 doğru cevap. Tarih 44 soru 14 doğru cevap. Felsefe, 32 soru 7 doğru cevap. İngilizce 80 soru 24 doğru cevap... Bu hazin sonuçlara atıp tutturanlar da dahil... Görsel ve yazılı basında başarılı öğrenciler ana sayfalarda haber oldu, özel dershaneler dev panolar, ilan ve reklamlarla başarılı öğrencilerini teşhir ettiler. Ama bu skandal sonuçlar hakkında tık yok... ÖSYM ise istatistik için gerekli olan bilgileri sansürleyerek, bu yıl ilk defa sıfır puan çeken öğrencileri ve başarısız illeri her nedense açıklamadı...

EĞİTİMDE DEVRİM NİTELİĞİNDE (!)


AKP resmi sitesi, “Eğitimde Teknolojik devrim” başlığı altında yine geçmişe gönderme yapıyor; “AK PARTİ hükümetinden önce okullarımızda çok az sayıda bilgisayar vardı ve bu bilgisayarlar eskiydi. 2002 yılından sonra okullarımıza 750 bin bilgisayar tahsis ettik. Eğitimde teknolojik devrim gerçekleştirdik” ... İyi de yaptığınız teknolojik devrimin (!) öğrenciye faydası oldu mu???

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı açıkladı; “Önümüzdeki ay ihalesini açıyoruz. 10 milyon 600 bin tablet bilgisayar alacağız. Onu da peyderpey liselerden başlayarak bütün çocuklarımıza dağıtacağız...

Geçen hafta basında yer aldı; Fırsatları Arttırma Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (Fatih) projesi kapsamında yapılacak ihale ile 347 bin adet “AKILLI TAHTA” okullara dağıtılacakmış... Bu devrimin (!) pardon ihalenin, 2 milyar TL’lik bir rakama ulaşması bekleniyormuş... “Fırsatları Arttırma” suretiyle ihaleye katılan firmaların ve aracıların servetlerinin artacağı kesin de, çocuklarımızın acıklı durumu ne olacak ? İşte şimdilik o belli değil, 2023 yılını bekleyeceğiz... Zaten çok da önemli değil, ülkede iktidarı mutlu edecek ve yeteri kadar danışılacak ilim (!) adamı var...

Devlet hastanesinde görevli kalp- damar cerrahı bir tabip, kafayı haram ilaçlara takmış; “Ben hastalarıma kapsül ilaç yazmam” diyor. İlacın içi helâl, dışı jelatin kapsül olduğu için haram ya... Akıl vermek gibi olmasın boşalt kapsülü, al helâl tozu, bas hurmanın içine hastaların yutsun, mağdur olmasın... Bir diğer el tabip ise; “Hipokrat zaten Allahsızdı. Ettiğim yemine uymak zorunda değilim. Vicdanım rahat” dedi ve adını dünya tıp tarihine altın harflerle yazdırdı...

Geçen gün TRT’de ilim irfan sahibi, tasavvuf düşünürü (!) bir avukat ise; “hamile kadının sokakta dolaşması terbiyesizliktir, üstelik estetik değil” diyerek izleyicilere kanatlı ve kanatsız da uçabildiğini göstermiş oldu...

“Akıllı Tahta” ihalesine dönersek, doğrusu fevkalade çılgın bir proje... Keşke tahtadaki aklın birazı, bunlarda da olsaydı....

Önceki ve Sonraki Yazılar