1 Kasım'ın önemi

Sahi mi? Türkiye, 1 Kasım’da seçime mi gidiyor?
Evet, gidiyor!
İyi de bu nasıl bir seçim dönemi? Şunun şurasında 1 Kasım’a ne kaldı? Türkiye seçime gidiyor ama ortalık süd liman… Ne bir bayrak var sokaklarda, ne bağırıp çağıran…
Seçmen bir yana, seçime giren partilerde heyecan ve coşku yerlerde sürünüyor…
Yoksa,  iddiası mı kalmadı siyasi partilerin? Sanki bir ölü toprağı serilmiş gibi “yurdum insanı”nın üzerine…
Sanki; bir yılgınlık, bir bezginlik, bir vaz geçmişlik söz konusu… Kaderine boyun eğmiş ya da yenik düşmüş gibi… Yıkılan umutlar, gönül kırıklıkları…
Sakın, fırtınadan önceki sessizlik olmasın!
Türkiye, böylesi bir seçim dönemini ilk kez yaşıyor… Alışık olduğumuz, konserli mitingler, kahvehane toplantıları, siyasilerin karşılıklı restleşmeleri, hamasi nutuklar, renarenk bayrak yarışları, şenlikler… Ara ki bulasın, hiç biri yok!
Ezberimiz bozuldu, vallahi!
Acaba, “batı demokrasilerinde olduğu gibi” böylesi daha mı doğru ve güzel?

***

Bilemiyorum ama bu seçimler çok önemli!
Zira Türkiye seçmeni, ilk kez rejimi otoriterleştirmeya gayret eden bir siyasal iktidarın “demokratik despotizm” anlayışını sorgulayacak? İlk kez, böylesi bir dayatma karşısında bir karar verecek. 7 Haziran’da yapılan ve Türkiye’nin yüzde 95 temsiliyetiyle sonuçlanan seçimleri beğenmeyenlere bir yanıt verecek! Ya “doğrudan demokrasi”nin yanında yer alacak ya da O’na dayatılan “demokratik faşizm”e boyun eğecek!
Bu nedenledir ki seçmen; üzerindeki “ölü toprağı”nı bir an önce kaldırıp atmalı! Bunun için tüm siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerine büyük bir görev düşüyor; seçmeni yeniden motive etmek, cesaretlendirmek, tahrik ve teşvik etmek…
Peki, söz konusu siyasi partiler ve sivil örgütlenmeler bu refleksi gösteriyor mu?
Doğrusunu isterseniz, bir şeyler yapmaya çalışıyorlar ama yeterli değil. Daha bir samimiyet ve inançla sarılmalılar bu göreve.

***

AKP’nin 13 yılda Türkiye’yi getirdiği yer ortada…
Terör, yeniden hortladı! İç barış bozuldu. Şehit haberli öylesine alışkanlığa dönüştü ki artık gazetelerde  “tek sutuna haber” olur hale geldi.
Ve çocuklarını askere gönderen ailelerin (Özellikle Güneydoğu illerine gidenler için) sabahlara kadar gözlerine uyku girmiyor. Hepsinde bir endişe, bir korku, bir umutsuzluk… Devlete karşı, daha doğrusu devleti yönetenlere karşı, güvenlerini kaybetmişler…
Ekonomi ise kötüye gidiyor, piyasa durgun. İnsanlar eskisi gibi alış-veriş yapmıyor. Geleceğe dönük, bir endişe, bir karamsarlık söz konusu…

***

Bütün bu olumsuzlukları bertaraf etmek için toplumun silkelenmeye ve bir an önce bu narkozdan kurtulmaya ihtiyacı var. Bu nedenledir ki 1 Kasım seçimleri, 7 Haziran’dan çok daha önemlidir. Ve seçmen, 7 Haziran seçimlerinden daha heyecan ve coşkuyla sandığa gitmelidir, gitmek zorundadır.  Zira, Türkiye’nin ne tarafa evrilip ya da ne tarafa devrileceğinin tarihidir 1 Kasım 2015.

Önceki ve Sonraki Yazılar