Ömer Adıgüzel

Ömer Adıgüzel

2023 Eğitim Vizyonu

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk’un eğitim politikası ve stratejilerini açıkladığı ve 3 yıllık bir zaman dilimindeki yol haritasına ilişkin ip uçlarının verildiği  “2023 Eğitim Vizyonu” raporunda ders saatlerinin azaltılıp, teneffüs saatlerinin uzayacak olması ve pedagojik formasyon şartının kaldırılıp, bu eğitimin Bakanlık tarafından verilecek olması akılda kalan ilk değişiklikler olarak karşımıza çıkıyor.

                Eğitime bilimsel olarak bakmak anlayışının yeniden canlandırılması, yönetimde liyakatin yeniden getirilmesi, kapsayıcı bir yaklaşımın benimsenmesi, okulöncesi eğitimin zorunlu hale getirilmesi, ikili eğitime son verilecek olması, becerilere dayalı yönlendirmelerin yapılacak olması olumlu olarak değerlendirilebilecek diğer değişimleri işaret ediyor.

                Raporda yer alan “eğitim kurumunun temel çıkış noktasının bireyin kendini bilmesini ve tanımasını sağlamak” olarak belirtilen temel politikanın nasıl yapılacağına ilişkin verilen bilgilerin eksik ve yetersiz olduğu görülüyor. Hemen tüm saptamalarda doğru betimlemelere rastlanırken raporda  “nasıl” sorusuna verilebilecek yanıtlara çok az rastlanıyor.  

Raporda okulöncesinden temel eğitime yapılacak değişiklikler üzerinde durulurken ortaokulda ders ve etkinliklerin yeniden yapılandırılacağı, imam hatip ortaokulları ve lise eğitim programlarının yeniden düzenleneceği, fen ve sosyal bilimler liselerindeki öğretimin niteliğinin iyileştirileceği, mesleki ve teknik eğitimde nerdeyse baştan bir değişikliğe geçileceği vurgulanmakta, ölçme, insan kaynakları, okul finansmanı, özel eğitim, yaşam boyu öğrenme gibi kavram ve alanlar üzerinde ayrıntılı durulmaktadır.

Tüm bu alanlarda mizaç ve yetenek temelli bir tanıma yaklaşımının benimseneceği belirtilen eğitim vizyonu belgesinde bu tanıma yaklaşımının en önemli adresi olan sanat eğitiminden hiç söz edilmemektedir. Amaç, program, içerik, kapsam, öğretmen boyutları açısından üzerinde durulmayan güzel sanatlar eğitiminin 2023 Eğitim Vizyonu raporunda yer almamasının bir açıklaması olmalı. Bu haliyle 2023 Eğitim Vizyonu raporunun sanat eğitimsiz olarak doğduğu ve açıklandığı görülüyor.  

Oysa savunulan amaç ve politikaları gerçekleştirmede en önemli araçlardan biri sanat eğitimi ve sanatın diğer araçları ile yapılan eğitim olduğu unutulmamalıdır. Bireyin kendini tanıması, başkaları ile iletişim becerilerini geliştirmesi, birlikte üretme, yenilikçi olma, yeni ürünler ya da düşünceler oluşturma, nitelikli ve kaliteden ödün vermeden bir yaşam kültürünün oluşturulması, ulusal ya da evrensel değer eğitiminin yapılması, iyiyi, doğruyu ve güzeli arama ve bulma eyleminin okul içi ve dışında sanatsal etkinliklerle yapılacak olması, “kültürden uzak kalmama ve aynı kültürün içinde de kalmama” anlayışının gerçekleşebileceği alan güzel sanatlar eğitiminden başkası değildir.

Güzel sanatlar eğitimi yalnızca resim ve müzik sanatlarının öğretiminden ibaret değildir. Sanat eğitimi aynı zamanda sanat yoluyla gerçekleştirilen eğitimin de adıdır. Bu eğitim anlayışının sanat aracılığı ile yaratıcılığı geliştirmek, diğer gelişim alanları ile birlikte özellikle duyuşsal alanların gelişmesini sağlamak gibi etkili bir amacı vardır.  Okullardaki ders dışı tüm kültürel ve sanatsal etkinliler de bu kapsamda değerlendirilir.

Ayrıca sahip olduğu tüm özellikler ve kapsayıcı içeriği nedeniyle yaratıcı drama veya eğitimde drama alanı, eğitim vizyonu belgesinin temel amaçlarını gerçekleştirebilecek alan ya da yöntemlerden biri olabilecekken raporda bu alan ve yöntemlere hiç değinilmemiş olması önemli eksiklikler olarak yerini korumaktadır.

Bu nedenle “Eğitim Vizyonu 2023 “raporunda güzel sanatlar eğitimi ve yaratıcı dramanın yeri neresidir sorusunu Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk’a sormayı bir görev sayıyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar