Çelişkiler yumağı

Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan PYD konusunda kafası karışık galiba. Önce” terör örgütü” dedi, sonra yardıma hayır demedi ve Letonya’da yeniden “PYD terör örgütüdür” diye konuştu. Obama ile de PYD’nin terör örgütü olduğu kanısında anlaştıklarını ileri sürdü. Sonra da ABD’nin PYD’ye silah yardımını eleştirdi.

Erdoğan’ın, yalnız PYD konusunda değil; PKK ve IŞİD ile ilgili söylemleri de birbirini tutmuyor, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da…

Bu konuda gazeteci arkadaşım, Mert Taşçılar’a bir araştırma yapması konusunda rica ettim. O da arşive girerek neler buldu neler…

En önemli çelişkilerden biri başka ülkelerin iç işlerine karışılmaması ile ilgili.

Hem Cumhurbaşkanı, hem de Başbakan “hiçbir ülkenin iç işlerine karışmak gibi bir niyetleri olmadığını” söylediler. Bu konuşmanın mürekkebi kurumadan, ikili “Şam yönetimi uzaklaştırılmalı” taleplerini ilan ettiler. Bu da olmadı.

ABD’nin Kobani’ye yardım isteğine karşı çıkan Erdoğan ve Davutoğlu, burada da dik duruş gösteremedi. Kaldı ki, “Kobani de düştü düşecek” diye nutuk atan Erdoğan’ın bu kehaneti de doğru çıkmadı… Ancak, Erdoğan’ın bu sözleri “ Cumhurbaşkanı Kobani’nin düşmesini istiyor” diye yorumlandı…

Başbakan Davutoğlu önceleri, ”IŞİD tepki hareketi” diyor, Irak'ta ve Suriye'de Sünnilerin dışlanması sonucu IŞİD’in örgütlendiğini iddia ediyor, sonraları ikili ortak söylemle “PKK-PYD ile IŞİD bizim için aynıdır” diye açıklama yapıyordu.

Aynı günlerde PKK ve Öcalan’la müzakereler sürdürülüyor. Bu yetmezmiş gibi, “terör örgütü “ PYD’nin lideri Salih Müslim Ekim ayı başında Türkiye’ye gelerek yetkililerle görüşüyordu.

Erdoğan ve Davutoğlu, Peşmergenin Türkiye topraklarından Suriye’ye geçmesinin söz konusu olamayacağını ileri sürüyor, Obama’nın Erdoğan’ı aramasının ardından bu söylemden de cayılıyordu.

Bu tartışmalar sürerken, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın , İmralı’da tutulan ve Baş müzakereci olacağı söylenen Öcalan’ın cezaevi şartlarının iyileştirilebileceği sözlerine Cumhurbaşkanı Erdoğan sert çıkıyor, şöyle konuşuyordu:

“Bu insani şartların iyileştirilmesine yönelik yapılması gereken her şeyi bu devlet yapmıştır. Herhalde kalkıp özel villa tahsis edilecek hâl yok. Şu anda orada 2 odası var, 2 odasının dışında televizyonu...”

Bu konuda iktidar yetkilileri ile Cumhurbaşkanı ters düşüyorlardı. Ancak, iktidardakilerin Erdoğan’a karşı çıkma cesaretleri yoktu. O nedenle de, Cumhurbaşkanı kendisini hala Başbakan gibi görüyor.

Ve çelişkiler yumağı sürüyor…



Önceki ve Sonraki Yazılar