8 Haziran senaryoları!

Türkiye bir hafta sonra sandık başına gidiyor. 13 yıldır ülkeyi baskı ve gerginlikle yöneten AKP’nin iktidarı kaybetme olasılığı belirdi. 8 Haziran sabahı AKP’siz bir Türkiye’ye uyanabiliriz.
Ankara AKP’nin iktidardan gidebileceğini çoktan öngördü sonrasına bakıyor. 8 Haziran sabahı şekillenecek Meclis aritmetiğinde yeni Hükümet seçenekleri konuşuluyor.
Meclis’in Haziran ortasında ilk işi yemin töreni olacak. Ardından Hükümet kurma süreci başlayacak. AKP, birinci parti çıksa dahi 276’yı bulamazsa ya koalisyon arayışına girecek ya da muhalefeti tercih edecek.
Erdoğan hükümeti kurma görevini birinci parti içinden bir milletvekiline verecek. Bu ismin Davutoğlu olup olmayacağı tartışmalı. Başarısızlık gerekçesi ile istifa edebilir ya da Saray performansından hoşlanmadığı Davutoğlu’nu dışlayıp, bir başka isme görev verebilir.

SARAY OYUN PEŞİNDE!
İşte Saray oyunları tam bu noktada devreye giriyor. Siyasetin arka odalarında Anayasa 116 üzerinden çeşitli iddialar dile getiriliyor. O maddeye göre yeni hükümetin 45 gün içinde kurulması gerekiyor. O sürede güvenoyu alamazsa Cumhurbaşkanı seçimleri yenileyebiliyor.
Saray görevi verdikten sonra “makul” sürede, teamüllere göre 15 gün içinde hükümetin kurulması gerekiyor. Saray muhalefeti pas geçerek süreyi 45 güne sarkıtabilir. Erdoğan da Hükümet kurulamadığı gerekçesi ile ülkeyi yeni seçime götürebilir. Saray iktidarı bırakmamak için her yolu deneyecektir. O uğurda Anayasa’yı, hukuku, milli iradeyi hiçe sayan çılgın projelere kalkışabilir. Beklenti de o yönde. Ancak “kriz planını” yaşama geçirmesi o kadar kolay olmayabilir.
CHP, MHP ve HDP’yi; Meclis’in, seçmenin dörtte üçünün iradesini yok sayıp böyle bir operasyona girişmek siyaseten intihar demektir.
Milli iradeyi ağzından düşürmeyen siyasal anlayış, muhalefetin hükümet kurmayı deneme hakkını gasp ederse kendi içinde direnişle karşılaşıp, ciddi krizler, parçalanmalar yaşayabilir.
Abdullah Gül bu aşamada devreye girebilir. Yeni bir partinin söz konusu olacağını ileri sürenler var. Benzer tespitleri gözleri kararmamış bazı AKP’liler de yapıyor.
Kaldı ki AKP, önceki gibi homojen de değil. Partide Erdoğan’dan Gül’e, Davutoğlu’ndan Kurtulmuş’a farklı siyaset anlayışlarına sahip gruplar yer tutuyor. Üç dönemliklerin parti görevleri de sürüyor.
Erdoğan, muhalefetin Hükümet denemelerine fırsat vermek zorunda. Aksi bir “devlet krizi”, ”saray darbesi” demektir ki, AKP’nin bunun altından kalkması, yenilenecek seçimde halka ve tabanına anlatması hayli güç olacaktır.
Muhalefet de saray darbesine tüm gücüyle direnecektir. CHP-MHP-HDP’nin sine-i millete dönme kararı alıp, Meclis’i boşalttığını düşünün...
Saray ve AKP böyle büyük ve güçlü bir hamle karşısında siyaseten durabilir mi?

HÜKÜMET SEÇENEKLERİ
Başkent bir hafta sonra ortaya çıkabilecek olası Hükümetleri tartışmaya açtı. Anketler 8 Haziran sabahı hiçbir partinin tek başına iktidara ulaşamayacağını gösteriyor.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu AKP ile koalisyon seçeneğine kapıları sıkı sıkıya kapattı. HDP Eş Başkanı Demirtaş da aynı noktada. Devlet Bahçeli koalisyon istemiyor.
Muhalefet bugün için AKP ile koalisyonu reddediyor. Bu durumda sandıktan çıkacak sandalye sayısına bağlı olarak CHP, MHP ve HDP’li hükümetler öne çıkarılıyor.
AKP’nin çöküşüne bağlı olarak ilk akla gelen tek başına CHP Hükümeti. AKP’nin ağır seçim yenilgisine, ana muhalefetin sandıkta oy patlamasına bağlı bir senaryoya dayandırılıyor.
Bir başka alternatif CHP-MHP koalisyonu. Oluşuma “Hesap Sorma Hükümeti” deniliyor.
Ana muhalefetin 35’leri yakalaması halinde CHP- HDP hükümetine de şans tanınıyor.
CHP-MHP ve HDP (dışarıdan da olabilir) koalisyonu... MHP ile HDP’nin aynı hükümette olmasının güçlüğüne rağmen “Toplumsal Kucaklaşma, Barış ve Onarım Hükümeti” diye adlandırılıyor.
Azınlık iktidarları kurmak da olanaklı. Türkiye 70’li ve 90’lı yıllarda bazı denemelere tanık olmuştu.
CHP dışarıdan MHP veya HDP’nin ya da ikisinin birlikte güvenoyuyla hükümet oluşturmayı deneyebilir. Ecevit 99’da benzer bir azınlık hükümetini yaşama geçirmişti.

AKP NELERİ DENEYEBİLİR?
AKP, iktidarı yitirmeme uğruna zorlayarak bazı denemeler yapabilir. Kağıt üzerinde AKP-CHP, AKP-MHP, AKP-HDP; dışarıdan barış ya da seçim koşullu HDP veya MHP destekli AKP azınlık hükümetleri ilk akla gelenler... İhtimal vermiyorum ama kulislerdeki söylentiye göre, AKP’nin 270’lerde kalması halinde bir seçenekten daha söz ediliyor. Demokrasiye, hukuka, siyasi etiğe sığmayan bir seçenek...
Hükümet kurmak için gereken 276 çıtasını milletvekili transferine dayalı ayıplı hamle ile aşmak...
Burası Türkiye, “olmaz olmaz” ama umarım denemezler ve söylenti olarak kalır!

Önceki ve Sonraki Yazılar