Abdi İpekçi Gazeteciliği...

Türk basınının en önemli isimlerinden biri hiç kuşkusuz Abdi İpekçi… İlklerin gazetecisi. Şili’nin seçimle iş başına gelmiş Marksist lideri Allende ile de konuşan ilk gazeteci…
Kaç kişi anımsar bilmem…
4 Eylül 1970 tarihinde Şili Devlet Başkanı seçilen Salvador Allende ile görüşmek isteyen gazeteci sayısı yüzlerce… Türkiye’den de iki gazeteci başvuruyor. Biri, Milliyet’in Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi, diğeri CHP’nin o zamanlar resmi kuruluşu olan Ulus Gazetesi’nin yayın kurulunda bulunan Prof. Dr. Haluk Ülman…

Şili’nin Başkenti Santiago adeta gazeteci akınına uğramış. Yüzlerce gazeteci arasından, Allende iki Türk gazeteciyi kabul ediyor…
Ülman, Türkiye’ye dönüp söyleşiyi yazmayı planlıyor. Abdi İpekçi ise bu işin ustası… Henüz Türkiye’ye dönmeden yazısını ve fotoğrafları bir biçimde İstanbul’a ulaştırıyor.
13 Şubat 1971’de Milliyet’in ilk sayfasında bir anons:
“ABDİ İPEKÇİ, seçimle iktidara gelen ilk Marksist lider Allende ile görüştü… Pek yakında Milliyet’te..!”

Aynı gün bütün Türkiye’de Abdi İpekçi’nin Allende ile görüşmesinin Milliyet Gazetesi’nde yayınlanacağına ilişkin afişler duvarları süslüyor…
Abdi İpekçi ile aynı anda Allende ile söyleşi yapan Prof. Dr. Haluk Ülman Türkiye’ye döndüğünde, atı alan Üsküdar’ı geçmişti… Gerçi biz de Ulus Gazetesi olarak Haluk hocanın söyleşisini yayınladık ama Milliyet işin kaymağını yemişti.

Abdi bey, yalnız iyi bir Genel Yayın Yönetmeni değil, dünya ile barışık bir gazeteciydi… Zamanın Başbakanları, İsmet İnönü, Süleyman Demirel, Nihat Erim, Bülent Ecevit gibi isimlerle, ünlü iş adamlarıyla söyleşiler yapıp yayınlardı.
Herkes O’nun tarafsız bir gazetecilik yaptığına inanırdı. Ancak, Milliyet köşe yazarları –kendisi de dahil– köşelerinde özgürdü…

Abdi bey günümüzde yaşasaydı, eminim iktidar yetkilileri O’nu da saraylarına, Başbakanlığa sokmazdı. Ama O, Yunanistan Başbakanı Tsipras ile konuşan ilk Türk gazeteci olurdu.
Işıklar içinde yatsın.

Cumhuriyet vakası
Cumhuriyet gazetesi İstiklal Savaşı mücadelesi ile birlikte doğmuş bir gazete… İçeride neler oluyor, Cumhuriyet nereye koşuyor bilen yok…
Gazetenin Ankara bürosunun en eskisi Işık Kansu’yu bilir misiniz? Gazetecilik dışında iş yapmayan, başka bir gazeteye geçmesi için yapılan teklifleri reddeden Cumhuriyetçi Işık Kansu’yu…
Yıllardır bir köşesi vardır. Keyifle okunan, zaman zaman eleştiren, düşündüren…
Nedense, iki veya üç yazı günü, köşesi boş…
Sevgili Orhan Erinç ağabey, her halde bir yanıt verir… Işık’ın yazısı neden yok ve Cumhuriyet nereye koşuyor, sorularına…

Önceki ve Sonraki Yazılar