Acıların başkenti yüreğim!

Merhaba sevgili okurlarım!
Uzun bir zamandır yazamıyorum.
Sorumlusu acıların başkenti olan küçücük yüreğim.
Son bir iki aydır isyanlarda.
Hatta bir iki kez daha da ileri giderek ikaz etti:
-Ben sana hizmet için yaratıldım.
Haydi, aileni de buna ilave edelim.
Ama sen; bırak kendini ve aileni, ülkemin 80 milyonunu da geçip, dünyanın 8 milyar insanının tüm yükünü de bana yüklüyorsun.
Angola’da bir insan ağlasa, beni de ağlatıyorsun.
Vietnam da bir insan ölse, beni de öldürmek istiyorsun.
6 Mayıs 1972 yılından günümüze kadar sevgili arkadaşın Deniz Gezmiş’in yüreğinde taşıdığı tüm acıları bana yükledin.
Hadi ona değiyor, başım gözüm üstene.
Ama artık yeter!
Beni bir doktora götür, detaylı filmimi çeksin.
Beni masaya yatırsın, nasıl düzeleceğimi ve kimin düzelteceğini hemen söylesin.
Yoksa durdum, duracağım!
Oysa seni seviyorum patron!
Seninle yapacak çok işlerim olduğuna da biliyorum.
Sana seve seve hizmet etmek istiyorum.

Ben de ilk kez acıların başkenti olan yüreğimi, onun da dediği gibi dostlarıma emanet ettim.
Onlar da ellerinden gelen en iyisini, olması gerekeni yaptılar.
Bir o kadar eziyetli ama bir o kadar da başarılı bir operasyon geçirdim. 
Güzel bir dünya kurmak için, zalimlere ve sömürülere karşı savaşmak için, çocuklarımıza, torunlarımıza ve ülkemin güzel insanlarına yaşanır bir dünya bırakmak için; emektarım olan benim can yüreğimle birlikte kaldığımız yerden devam etme kararı aldık.
Ama hiç bir şeyi eskisi gibi yapmayacağız.
Tabii ki ilkelerimizden asla taviz vermeyeceğiz ama! 
Sevgiyi daha ön plana çıkaracağız. 
Gönülleri asla kırmayacağız, onları kazanacağız.

Bu yeni yaşamımızda hepinize içtenlikle seslenmek istiyoruz.
Eğer bilerek, bilmeyerek herhangi birinizi kırmış ve ya üzmüşsek affınızı talep ediyoruz.
Sağlıkla ve yaşanılabilir güzel bir dünyada hep birlikte, bir arada yaşamak dileğiyle yanımızda olan herkese sonsuz teşekkürler ediyoruz.
Yazılarımızla kaldığımız yerden devam edeceğiz. 
Bir sonraki yazıma kadar sağlıkla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar