İzmir’den Milletvekili olması gerekirken YSK’nın bir kararı ile bu hakkı elinden alınan gazeteci Atilla Sertel ile ilgili, Anayasa Mahkemesi bir türlü karar veremedi.

Topu çevirip duruyor.

Basın İlan Kurumu’ndan yazı geldi, ama AYM’ye yetmedi… Adalet Bakanlığından da geldi yazı. Hepsi sevgili Atilla Sertel’in devlet memuru olmadığı yolundaki belgeler.

Günler geçiyor, Atilla ile ilgili karar bir türlü verilemiyor. Daha önce de yazdık, “geç gelen adalet, adalet değildir” dedik.

Anlıyoruz, AYM ciddi bir biçimde inceleyecek dosyayı. Ne var ki, Atilla Sertel’in yerine seçilen de huzursuz kuşkusuz. O da bekliyor, akıbetini, tıpkı Atilla Sertel gibi…

Şimdi Anayasa Mahkemesi dese ki, “YSK haksızdır ve Atilla Sertel milletvekili olmalıdır. “

O’nun yerine seçilip, yemin etmiş bir kişi şu anda TBMM’de.

Atilla Sertel’in avukatı, Anayasa Mahkemesi’nin “hak ihlali” kararı vermesi halinde, ön seçimle gelen Atilla Sertel’in TBMM’ye gidip yemin etmesi gerektiğini söylüyor.

Sertel’in yerine seçilenin de Milletvekilliğine veda etmesi.

Zaman geçiyor.

AYM, iki insana da çile çektiriyor.

Sonunda evrensel hukuk kurallarına göre karar verecek Anayasa Mahkemesi.

Kaldı ki; Yüce mahkemenin başkanı da Basın İlan Kurumu’nda temsilcilerden biriydi bir zamanlar. O nedenle yaptıkları işin Devlet memuriyeti olmadığını iyi bilir.

AYM, bu iş daha karmaşık hale gelmeden bir an önce çözmeli, Sertel’in hakkının ihlal edilip edilmediğine karar vermelidir.

Bir başka hukuksuzluk

CHP Gemlik eski İlçe Başkanı Cem Güler’den bir ileti geldi.

Gemlik’in 2009 yılında seçilen Belediye Başkanı CHP’li Fatih Mehmet Güler’in uğradığı haksızlıkların teker teker ortaya çıktığını anlatıyor.

Anımsarsınız Başkan Güler, görevden alınmış, davaları kazanmasına karşın göreve iade edilmemişti. İçişleri Bakanlığı’nın anlaşılmaz inadıyla.

Güler, yıllardır hukuk mücadelesi verdi ve veriyor.

Son olarak, Danıştay 8. Dairesi, Bursa 3. İdare Mahkemesinin Fatih Mehmet Güler aleyhine verdiği kararı bozdu.

Danıştay 8. Dairesinin üyeleri oy birliği ile “Bursa 3. İdare Mahkemesi’nin kararında hukuki isabet görülmediği” görüşünde birleşti. -2015/3195 sayılı karar-

Çok geç gelen adalet.

Ve
Hala aydınlatılamayan katliamlar.

Adalet saraylarında, adalet arayan yakınlarını yitirmiş insanlar…

1 Mayıs 1977 Taksim’de, sonraları Çorum, Kahramanmaraş, Sivas’ta katledilen canlar, Başbağlar, Uludere’de yaşamını yitiren yurttaşlar, Gezi olaylarında göz göre göre öldürülen gençler, çocuklar.

Faili bulunamayan onlarca olay…

Yurttaşlarımız, hala “hak ve hukuk” diyor ve bekliyorlar.