Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

ADALET  ve  İSTİBDAT  

Ülkenin rejimi fiilen zaten uygulanmakta olan büyük değişim sürecine artık resmen devam ediyor.

Her ne kadar ülkenin en az yarısı ve dünya demokratik kamuoyu , ama en azında Anamuhalefet Partisi CHP referandumun meşruiyetini sorgulasa da…

Uluslararası arenada ülkemiz referandum sürecinde tüm adalet duygularını yerle bir eden taraf bir iktidar baskı ve keyfiyeti nedeniyle büyük prestij kaybına uğradı.

Özellikle kanunların açık bir şekilde,  onu korumak ve uygulamakla yükümlü kurumların bizzat ihlal etmeleri işin tuzu biberi oldu

En son CHP milletvekili gazeteci Enis Berberoğlu MİT Tırları haberleri nedeniyle 25 yıl ceza aldı ve apar topar tutuklandı.

Meğer casuslukmuş aylar öncesi basında bile çıkmiş , herkesin bildiği olayları yazmak.

Gazetecilik faaliyeti sisli bir döneme kocaman bir adım attı.

Muhtemel o ki , iç politik süreç sertleşerek devam edecek.

CHP Genel Başkanı uzun yürüyüş başlattı Ankara'dan İstanbul'a. 

Elinde küçük bir ADALET pankartı ile yollara döküldü sayın KILIÇDAROĞLU, tıpkı Hindistan'da Gandi'nin yaptığı gibi

 Artık Demokrasi tramvayına gerek kalmadı havası estirilse de, durum hiç de öyle değil.

Her zamankinden daha çok demokrasiye sahip çıkmaya  ihtiyacımız var.

Nasıl olsa şöyle böyle YSK’nın kanuna açık aykırı kararlarıyla  rejim değişikliği konusunda baya yol almış görünülüyor olsa da, coğrafyamız pek tekin değil. Hiç bir koltuk garantili değil.

Her an kontrol dışı gelişmeler ve savaş durumları Ortadoğu’yu ateş ve kan çanağına çevirebilir.

Ve biz son yıllarda “komşularımızla sıfır sorun “  dış politikası ve ATATÜRK ‘ün “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh”   şiarından  uzaklaştığımız için şu Ortadoğu cehenneminin en dibinde olabiliriz.

Artık Avrupa Birliği ‘ne de gerek kalmadı diye düşünenler varsa , onlara şöyle ekonomik ilişkilere tekrar bakmalarını salık veririm.

Ekonomi ve elbette diplomatik - siyasi dış ilişkiler efelik kaldırmaz , unutulmasın !

Gerçi iktidar AB ile ortaklık görüşmelerinin halen devam edeceğini söylüyor.

Ama OHAL koşulları sürdükçe bu yönde çok olumlu gelişmeler olmayacağını görmüyor olamazlar.

Kazandıklarını zannedenler bu “zafer” in aslında çakma ve ne kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu pekala biliyorlar.

Ayaklarının altındaki zeminin hiç de gösterdikleri kadar sağlam durmadığını ve giderek kaydığını derinden hissediyorlar.

Korku ve istibdat birbirlerinden  beslenirler.

Özellikle iktidarı şahsi gelecek sorunu olarak görenler , aslında kişisel olarak korktukça hukuktan ayrılırlar, istibdata yönelirler.

Yargıyı da tamamen kontrol altına aldıklarını en çok zannettikleri sırada bir bakarlar damatlara, çocuklardan  kendilerine kadar uzanır adaletin kolları.

Eyy, korkutmayı pek sevenler  !

Hem suçlu, hem güçlü pişkinliği ömür boyu sürmez.

Size kötü bir haberim var :

Gerçeklerin çok kötü huyu vardır :

Olmadık zamanda , olmadık şekilde ortaya çıkarlar.

Ve ayağınıza dolanırlar.

Unutmayalım.

Hava , su , ekmek gibi ADALET herkese gereklidir.

Ortadoğu ‘nun derinliklerinde İstibdat ‘a  bile…

Önceki ve Sonraki Yazılar