Adaylar ve nameler

MALUMUNUZ genel seçimler yaklaşıyor. Anlaşılan o ki bundan sonraki süreçte yani Haziran ayına kadar hatta daha sonrasında bile genel seçimleri konuşacağız. Bir taraftan ortaya çıkan seçim anketleri, diğer taraftan ortaya çıkan “millet-vekili” aday adayları… Ve tanıtım için bitmek tükenmek bilmeyen mesaj bombardımanları… Hatta “bu da mı aday adaymış?” türünden şaşırtan şahsiyetler… Eee demokrasi değil mi? İsteyen milletvekili adayı da olur, cumhurbaşkanı adayı da olur. Ne bana laf düşer ne de başka birine… O değil de inanın bu süreçte gördüklerimi, yaşadıklarımı şöyle yazsam herhalde ya iyi bir mizah kitabı olur ya da komik bir film… 35 yaşıma kadar hatırladığım, gördüğüm, yaşadığım bir o kadar önemli ama bir o kadar da komik bir seçim sürecinin arifesindeyiz... * Sabahın saat dördünde ve daha kargaların kahvaltı bile etmediği bir vakitte, bendeniz henüz uykumun en tatlı en derin yerindeyken bir mesaj sesiyle kan ter içerisinde yatağımdan zıplamam… Neyse ki telefonumun ekranında gördüğüm milletvekili aday adayı mesajıyla derin bir oh çekip, kötü bir şey yokmuş deyip, tekrar uyumaya çalışsam da nafile! O halde birsağa bir sola dönerek sabahladıktan sonra uykulu gözlerle işe gitmem… O da ne? Yine bir vekil aday adayımız mesaj atmış, “Müsaade ederseniz dört hafta süresince, Salı, Perşembe ve Cumartesi günleri sabah saat 07’de gününüzü aydınlatacak mesaj atacağım. İstemezseniz saygı duyarım.” türündeki mesajı pes artık dedirten cinsten unutamayacağım trajik ve bir o kadar komik bir mesajdı… * Abartısız sabahın daha zifiri karanlığında başlayan gecenin zifiri karanlığına kadar süren mesaj bombardımanı telefonumu günde iki kere şarj etme eziyetine dönüşüveriyor… Bir de arada gelen mağaza, benzinci vs. diğer mesajları da hesaba katarsanız önce benim sonra da yarım günü dahi çıkaramayan telefonumun dolu şarjının halini siz düşünün artık! Her yeni gün, bakalım daha ne kadar vekil aday adaylarımız çıkmaya devam edecek! Meğer memleket ve halk sevdalısı ne çok insanımız varmış da benim haberim yokmuş(!) Mesajların sonuna yazılan ortaya karışık şahsi vekil aday adayı telefon numaraları beni çok şaşırttı! Nedense vekil seçildikten sonra ortalığa servis edilen numaralar ya değişir ya da aranıldığında ulaşılmaz… İşte bu da bizim ülkeye özgü bir durum olsa gerek! Boşuna atalarımız dememiş: “ köprüden geçene kadar…” Ya sonrasında, bırakın verilen sözleri vaatleri, yüce şahsiyetli bazı vekillerimize hal hatır sormak için ulaşmak bile artık hayal olur… * Durun, daha bitmedi… Gün ola harman ola! Belki de ilk kez tanışacağımız daha nicevekil aday adaylarımız daha ortaya çıkacak ve bizlere mesaj göndererek kendilerini tanıtmaya çalışacaklar... Bakalım, daha nelere şahit olacağız. Bütün bunları görünce ya da yaşayınca yüce rabbim sen nelere kadirsin diyesim geliyor. Bir de aklıma rahmetli Aziz Nesin’in Zübük’ü geliyor. Bazı siyasetçileri tenzih ediyorum ama bazılarını gördükçe nedense “Zübüklük” hastalığının pençesinde olduklarını görüyorum ve üzülüyorum. Hem “Zübükler” hem de“Zübükleşenler” o kadar çok ki, Allah onları toplumdan ve Meclis’ten ıslah etsin! Son sözüm,dilerim ki iyiler kazanır…

Önceki ve Sonraki Yazılar