ADI ‘modern devlet’ olarak geçen mekanizma, yani genel olarak dünyada ‘temsili demokrasi’ ile yönetilen (adı ister başkanlık, ister yarı başkanlık, isterse parlamenter demokrasi olsun) ülkelerdeki erk, hani bir ‘toplumsal sözleşme’ olan anayasayla vatandaşların haklarını belirledikleri toplumsal hiyerarşi biçimleri, kitaplarda yazıldığı gibi işlemez.
‘Toplumsal sözleşme’ egemen olanların, geniş halk yığınlarına yutturdukları bir şeydir ve özetle devlet denen mekanizmaya hâkim olacak güçlerin çıkarlarını korumak için, bireylerin devlete bir ‘düzen kurulması’ için devrettikleri, gerektiğinde kendisinden vergi adı altında para toplama, yasa yapma, yargılama, hapsetme ve öldürmeye izin verme belgesinden başka bir şey değildir.
Bu ABD’de de böyledir, İskandinav ülkelerinde de, askeri darbeden kalma anayasayla yönetilen Türkiye’de de...
Var olan tüm devletler bu hak devrini kullanırken, o ülkede ‘temsili demokrasi’ ile iktidarı ele geçiren hükümetlerin icraatları, o devletin o anayasayı ne kadar eğip bükeceğini belirler.
Ve bu imkân, bazı ülkelerde ‘temsili demokrasi’nin yurttaşlara yutturduğu ‘seçme ve seçilme hürriyeti’ne (bunun gerçekteki anlamı manipülasyonlara ve provokasyonlara
açık, bilgi edinme hakkından yoksun, medyayı elinde tutanların devletin hizmetçisi olduğu bir ortamda yurttaşların demagojiyle uyutulmasıdır) bile tahammül edemeyen, sandıkta oy çalmaya başvuracak kadar düşük, ideolojik hegemonya kuramayan, beceriksiz ve ceberrut devletleri biçimlendirir.
Bu iyice yozlaştırılmış devletlerin galebe çaldığı ülkelerde, aslında artık ‘modern devlet’ bile yoktur, hükümet ve o hükümetin çıkarlarını kollayıp koruyan, gerekirse bunun için adam öldüren bir oligarşik çete vardır.
Madem para veriyoruz, hesabı görelim
Bu tasvirlerimin tümü, şu anlama gelmiyor:
‘Devleti ortadan kaldırmadan hiçbir şey yapılamaz’.
Bunu diyenlerin, aslında bugün hiçbir şey yapamamanın kılıfını hazırlayan, ya aklı kıt, ya cesareti kıt tipler olduğunu biliyoruz.
Tabii ki yapılacak bir şeyler her zaman vardır.
Mesela devletin neler yaptığını ortaya koyacak, suçlarını afişe edecek, yasa yapıcıların yaptıkları yasaların neye hizmet ettiğini yurttaşlara anlatacak, cebimizdeki o görünmez elin aldığı paraları nasıl kullandığını ortaya koyacak her çaba, insanlığa ve aslında kendimize bir hizmettir. Zira o el, hepimizin cebindedir ve her an boğazımızı da sıkabilir!
Devletin modern köleleriyiz
Cari siyasetin ve o sistemdeki partilerin bu işi çözeceğini düşünmeyen, bir sivil inisiyatif olarak ortaya çıkan ve gelişen, barışçıl ve aynı zamanda tabandan tavana yeni bir sistemin organize edilmesinin küçük adımları olan sivil inisiyatifler, yani yurttaş girişimleri, tüm olumsuzluklara, tüm baskılara rağmen şekilleniyor.
Burada işte onlardan birini tanıtacağım.
Büyük ütopyalardan söz etmek yerine, cebimizden devletin aldığı paraların miktarından nerede kullanıldığına kadar sizi bilgilendirecek bir oluşumdan...
Devletin vergi salma yetkisine yönelik halkı bilinçlendirmeye çalışan bi inisiyatiften;
‘Verdiğine İyi Bak’tan...
Bireylerin ekonomik ve sosyal haklarını bilmesi ve benimsemesi için, devlete ne kadar vergi verdiklerinin ve bu vergilerin tam olarak hangi kalemlere harcandığının şeffaf bir şekilde ortaya konulması çok önemli.
Türkiye’deki karmaşık vergi sistemi ve dolaylı vergilerin kolay hesap edilememesinden dolayı vatandaşların çoğu devlete ne kadar vergi verdiğini bilmiyor.
Şimdilik sadece nefes aldığımız havaya vergi kesilmiyor o kadar, onun dışında her ne yapıyorsak yaşamak için, bir vergi ödüyoruz.
Su içerken de, kedimizi beslerken de...
Bu arada alkollü içki kullanan ve bunu en büyük muhalefet sananlara not, devletin en cici finansörleri sizsiniz!
‘Verdiğine İyi Bak’ ki hesap sor
Aslına bakarsanız devlete çalışıyoruz.
Bari ne kadar paramızı alıyor bu devlet onu bilelim ki hesap sorabilelim.
Zira devlete ne kadar vergi verdiğini bilmeyen bireylerin, devletten ne kadar hizmet almaları gerektiğini bilmeleri beklenemez.
‘Verdiğine İyi Bak’ projesi, vatandaşların vergi konusundaki farkındalıklarını yükseltmeyi hedefliyor.
Bu amaçla, Türkiye’de ilk defa yapılan kullanıcı dostu bir web sitesi üzerinden insanların dolaylı ve dolaysız vergilerini hesaplıyor, sosyal medya paylaşımlarıyla konuya ilgilerini artırmayı amaçlıyor.
‘verdigineiyibak.com ocak ayı içerisinde aktive olacak ve çok çarpıcı bir tabloyla karşı karşıya kalacaksınız.
‘Verdiğine İyi Bak’ kurucuları bu girişimin amacını şöyle özetliyor:
“Türkiye’deki vergi sistemin herkesin anlayabileceği kadar basit olmaması veya vergi konusunun çoğu kişi için sıkıcı bir konu olması gerçeklerini kabul ediyor ve bu konuları herkesin sorunu yapmaya çalışıyoruz.
Amacımız, insanların verginin devletin finansmanı olduğunu ve bu finansmanın da kendi emekleriyle ceplerinden çıkan para olduğunu bilmeleridir.
Proje, vergi ödeyen herkesin sorunudur ve kimseyi dışlamaz.”
A. Ş’nin CEO’su, buyur genel kurula
En azından soyup soğana çevrilirken, o cebimizdeki elin ne kadar paramıza el koyduğunu bilmek bile bir uyanıştır.
Belki bu sayede hesap sormayı da akıl ederiz.
Değil mi ki bu ülkeyi anonim şirketin başındaki CEO gibi yönetmek istiyorlar, hadi bakalım buyrun genel kurul toplantısına...
Makyajlı bilançoyu görelim bir hele!..
Keriz silkeleme dönemi son bulsun!