Süleyman Karan

Süleyman Karan

Akıldışılığa karşı akıl pespayeliğe karşı onur

Her seçim sonrası aynı terane… Bir grup meczubun eline fırsat geçiyor, bu ülkenin geleceğini düşünen sağcısı solcusu tüm yurtseverler birkaç günlük suskunluğa girdiğinde… Nerede ipten kazıktan kurtulmuş ruh hastası varsa, oturduğu yerden sallıyor bir komplo teorisi… Öyle desteksiz saçmalıyorlar ki, bazen Kadir Mısırlıoğlu’ndan bile daha şizofrenik olabiliyorlar. Kasımdan bu yana seçimlerde en az oyu çaldırmak için çalışmış arkadaşlarla birlikte, saat 22.00 gibi Şişli’ye gelirken, ilk zırvaları duyar olduk. “Muammer İnce’yi öyle böyle tehdit etmişler ki, adam tırsmış ve susmuş”. Bir ya da birkaç ahmağın uydurduğu bir komplo teorisi, bırakın komplo teorisini, en pespayesinden bir polisiye dizi gibi bir saçmalık üzerine, o yorgunluk argınlık arasında “Bu iddia gerçek mi?” diye gelen telefonlara da bir yandan laf yetiştirmek gibi bir belayla uğraşıyoruz gece gece…

Saçmalığın çukurunda debelenenler

İşin garibini söyleyeyim, çevremdeki akıllı fikirli geçinen, bayağı bir insan da bu şizofrenik mesajlara inanmış, üzerine kendileri de bir şeyler ekleyerek, bu saçma sapan geyiği yayıyorlar. O sırada Şişli YSK önünde toplanmış küçük bir grup protesto ediyor seçimdeki hileleri, aynı şey Kadıköy, Beşiktaş, Bakırköy ve daha pek çok yerde geçerli… Ama tabii bu kulaktan kulağa şizofrenik muhabbetleri yapanlar, evlerine çekilmiş. Bir anonim macera romanı yazmakla meşgul olduklarından buolup bitenlerden bihaberler… Onlara kalsa binlerce AKP’li silahlanıp sokaklara çıkmaya hazır bekliyor ama ne hikmetse işte protesto edenlere bir sivil saldırı yok ortada! Olsun ne gam, bu beyinsizler için önemli olan bir yalana sarılıp, gerçeklikten koparak bir masalı yaşamak, masal abuk sabuk da olsa fark etmiyor, gerizekalıca olsa da… İşte bizim, daha doğrusu niye kendimize haksızlık edelim, muhalif geçinen hımbıl cenahın zavallıca çaresizliğinin bir fotoğrafı bu!

Meczupların berbat senaryosu

Önce şu saçma sapan dolaşıma giren mesajları kabaca özetleyeyim. Zira birebir almaya elim varmıyor, yazan ruh hastası hem Türkçe bilmiyor hem de aklı olan biri böyle bir köşeyi bir saçmalıkla kirletmez. Senaryo şöyle kabaca: Muharrem İnce ile Recep Tayyip Erdoğan 20 dakika telefonda görüşüyor. Bu arada silahlı tipler tüm sokaklara inmiş. YSK ve çevresi kamyonlarla çevrelenmiş. 15 Temmuz’da kaybolan silahlar AKP’li militanlara dağıtılmış. İnce gibi Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu da tehdit edilmiş. Onlar da tırsmışlar. Zaten bu yüzden Bülent Tezcan da çıkmış, “Direnmeyin evlerinize gidin” demiş… Zaten YSK’dan da yedi kişi istifa etmiş! Burada bitmiyor manyaklık, devam ediyor. Ama artık ben sıkıldım, size de saygısızlık…

Şizofrenik hezeyan salgını

Sanıyorum toplu şizofreninin başlangıcı bu mesaj… Jetler teyakkuzdaymış, iç savaşa bir adım kalmış ve İnce’nin eşi de rehin alınmış! Bu ruh hastaları bunları tartışırken, ben Yol TV’deyim ve YSK önündeki protestolardan canlı yayın yapılıyor. E gördüğümüz kadarıyla zaten protestoyu yapanlar bir grup genç, hani ben diyeyim 300, siz deyin 500 kişi… Onlara saldıran kimse yok. Mecidiyeköy’de kamyonlara binmiş yine 300, 500 genç dışında da öyle yaygara yapan AKP-MHP destekçisi dışında bir taşkınlık yok. Birkaç yerde it-kopuk havaya ateş açıyor ama ya evinin penceresinden ya da çöplüğünden… Mesela hiçbiri Şişli YSK’ya doğru devam etmiyor, Mecidiyeköy’den dönüyor oraya buraya… İşte tam bu sırada da bu ruh hastaları bu masalları yazıp, birbirleriyle heyecan yaşıyor.

Bu ahmak ve hımbıllar sürüsü, bir de Muharrem İnce’den hesap soracak utanmadan… Yine İYİ Parti’den, Saadet Partisi’nden ve de HDP’den de… Sanki bunlar kahraman, sanki bir kez olsun bir direnişte yer almış, onu da bırakın sanki bir kez olsun sandık başında müşahitlik yapmış, onu da koyun bir köşeye oy kullanmaya bile gitmeye üşenmiş olabilir bu akıl yoksunları… Yaptıkları bilerek (sanmıyorum öyle olduğunu gerçekten gerizekalılar) ya da bilmeyerek muhalefeti itibarsızlaştırmak, verilen tüm mücadeleyi hiçe sayarak iktidarın ekmeğine yağ sürmek..

Muhalefetin sırtındaki yükler

Bunlar kimler biliyor musunuz? Bunlar seçim öncesinde de hiçbir bilgi ve belge olmadan seçim sandıklarını güvence altına almak isteyenleri karalayıp, “Zaten SEÇSİS’te işi bitiriyorlar” diyen bilgisiz fikir sahipleri. Yine bunlar sokakta dayak yiyen gençlere “Eylem yaparak ne olacak ki?” diye çamur atan ahlaksızlar… Bunların çoğu fake hesaplarla sosyal medyada cirit atan pespayeler… Sokakta bir eylem olsa evlerinde tuvalete kaçacak kadar ödlek ve bir o kadar da şeref yoksunu olanlar…

Neden mi bu iktidara karşı direniş zayıf, niye mi yeterince seçimlerde kıl payı başarının kıyısından dönülüyor? Bu sözde muhalif tiplerin hiç de az olmamasından bu cenahta… Yurtseverlerin akıllı, onurlu ve bu ülke için riske giren insan gibi insanlara ihtiyacı var, böylesi ahlaksız meczuplara değil.

Önceki ve Sonraki Yazılar