'AKILLI OL!'mak

Bilirsiniz, dilimize yeni girmiş bir tehdit sözü vardır: “Akıllı ol!”

Bu hoşa gelinmeyen bir işin, hoşa gelir hale getirilmesi için, kendisini kurnaz sanan ‘mafyöz’ler tarafından sıklıkla kullanılır. Kurnazlar kendilerini çok akıllı sanırlar ya, bu tehdit sözü de o sanışın sonucu yani...

Tabi yurdum insanı pek çok şeyi birbirine karıştırdığı gibi, kurnaz olmakla akıllı olmayı da hep karıştırır. Oysa arada dağlar kadar fark vardır. Kurnaz, zekanın bilgisiz; akıl ise, zekanın bilgili halidir.

Kimi yurttaşların, ülkeyi yönetenlere bakarak, din tüccarı kurnazları, akıllı müslüman sanmaları da, çoğu zaman bu yanılgının bir sonucudur.

Sözgelimi, 100 yıl savaşları kaç yıl sürmüştür diye sorsanız, kurnaz yanıtı hemen yapıştırır; tabii ki 100 yıl...

Akıllı ise, yanıtı bilmese bile “bu kadar basit bir soru sormuş olamazlar” diye düşünür...

Ya bilmiyorum der yahut 100 yıl sürmüş olamayacağını söyler. Çünkü bu savaşlar 116 yıl sürmüştür.

Diyelim ki ünlü panama şapkasının kökeni hangi ülkedir desem…

Panama, diye yanıtı yapıştırır mısınız? Yoksa böyle bir soru sorulduğuna göre, içinizden başka yanıt geçer mi?

Dünyanın bu en ünlü yazlık şapkasının çıkış yeri, Ekvator’dur çünkü.

Ve son olarak; Rusların ‘Ekim Direnişi Bayramı’ hangi ay kutlanır?

Kurnaz hemen atlar Ekim diye, oysa doğru yanıt Kasım’dır… Bilmeyi gerektiren bu soruları, istediği kadar zeki olsun, bir cahilin doğru yanıtlaması olanaksızdır.

Bu örnekler fazlasıyla da çoğaltılabilir elbette, ancak asıl konumuz bu değil. Asıl konumuz kendisini akıllı sanan kurnazların, ülkemizi ve geleceğimizi attıkları ateştir, kan denizidir...

Bizim parlamentonun asli kurnazları bir hayli zamandır “teröristler... terör eylemleri... vs.” diye tutturmuş ve yazık ki içlerimizi parçalayan eylemlerde onlarca insanımız katledilmişti.

Günlerdir, insanlarımız, çocuklarımız ölüyor Suruç’tan Ceylanpınar’a kadar. Daha onları gömmeden, gördünüz değil mi ne olduğunu?

“Terör de terör” diye tutturanlar, “terörist” dedikleri insanların, terörü araştıralım önerisini reddettiler...

Gerçekten bu nasıl olabilir diye de düşünmeyin, kurnazlık bir gün işte böyle kayaya toslar. Çünkü kurnazlar, karşı tarafın daha bilgili olabileceği gerçeğini çoğu zaman görmezden gelirler. Ki bilirsiniz, bizim kurnazlar her zaman böyledirler zaten...

Bir seçim öncesi, Amerika Kıtası’nı, mümin din kardeşimizin bulduğunu ve Küba’daki eski kilisenin bu kıtayı bulanlarca cami olarak yapıldığını anlatıp, insanların acıyla gülmesine yol açan bir adam var ya hani, işte o, hayatlarımız üstünden eşsiz kurnaz hesaplar yapmakta yine...

Büyük kurnazın başımıza açmaya çalıştığı bu belalı işler tutar mı, tutacak mı? İşte mesele bu.

Bundan sonra bütün ülke yurttaşları olarak bir varoluşu yeniden tartışmak zorunda kalacak mıyız? İşte bir başka büyük mesele de bu.

Görünen o ki, bu yalanlar, kumpaslar, dalaverelerle bir erken seçim hazırlığı yapıyorlar. Bu hazırlığı elbette kaybedecek serveti çok olanlar, iktidarı kaybetmemek için, ülke pahasına yapıyor...

Çünkü ülkeyi kendi sarayları, kendi kasalarındaki paralar, kendi orduları, yurtdışı hesapları filan sanıyorlar. Akıllı olsalar biraz düşünür ve “yahu benim ecdadım bunları 1920’lerde denemiş, başaramamıştı, ben de biraz ‘akıllı ol’ayım, hem insanların katline neden olup hem de mazlumu oynamayayım” der ama, yukarıda dediğim gibi, kaybedecek şeyleri öyle çok ki, öylesine korkuyorlar ki, ülkenin doğruları, dünyanın doğruları ve başka insanların acıları onları hiç ama hiç ilgilendirmiyor şimdilik.

Umuyorum ki kurnaz aklın hayatlarımıza dayattığı kötülükleri, bilgili, sezgili, görgülü insanlar topluca görürler ve bu gidişe son verirler.

Değilse bu ateş hepimizi yakacak. Ve bu cehalet denizinde boğulanları anlatacak tek şiir bile yazılamayacak güzelim yurdumda.

Önceki ve Sonraki Yazılar