AKP çalışanlara verdiği sözlerin hiçbirini tutmuyor!

İki genel seçim ve referandum sürecini geride bıraktık.

Tüm kesimler özellikle de iş dünyası, “Seçimleri arkamızda bırakıp artık ekonomiye odaklanalım, bekleyen reformları yapalım” çağrısını yaptı, rutin bir durum zaten.

Seçimler sürecinde toplumun tüm kesimlerine farklı farklı vaatlerde bulundu iktidar partisi.

Bu vaatleri listeleyince en ‘cömert’ davranılan tarafın çalışanlar olduğu görülüyor.

Şu anda özellikle kamuda çalışanların çok önemli bir kısmını taşeronlar oluşturuyor.

Kamu personeli sistemini alt üst edip taşeronlaşmanın önünü açan kendileri olduğu için bu kesimin ne kadar önemli olduğunu bilen hükümet, taşeron işçilere kadro sözü vermişti.

AKP, kamudaki asıl işlerde çalışan taşeron işçilere kadro sözünü 1 Kasım 2015 seçimlerinden önce verdi ve 100 gün içinde bu sözünü tutacağını açıkladı.

100 gün geçti, kadro verilmedi.

21 Mart 2016 tarihinde dönemin Başbakanı Davutoğlu, kamuda hem asıl hem yardımcı işlerde çalışan tüm taşeron işçilere kadro verileceğini açıkladı.

Hala bu söz tutulmuş değil.

Hatta “kiralık işçi” uygulaması bile getirildi.

Emeklilik için yaş sınırına takılan yüzbinlerce çalışana göz kırpıp “seçim sonrası gündemimize alacağız” diyen hükümet, seçimin hemen ardından emeklilik yaşının yükseltilmesini gündemine aldı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu gelişmiş ülkelerde emeklilik yaşının 72 olduğunu, Türkiye’de ise daha yeni 52 olduğunu ifade ederek bu durumun sürdürülemeyeceğini belirtti.

Bir zamanların popüler sloganı olan “mezarda emeklilik” AKP sayesinde gerçek olacak.

Gelelim kamu ve özel sektörde çalışan herkesi ilgilendiren kıdem tazminatına...

Uzun yıllardır tartışılan ne işçinin ne işverenin beğenmediği bir tasarı var ortada.

Daha doğru tasarılar...

Hükümet belirli aralıklarla kıdem tazminatıyla ilgili yeni bir yöntem ortaya sürüyor.

Görünen o ki artık tepkilere kulaklarını tıkayıp bu konuda adım atacak, kıdem tazminatı uygulamasını değiştirecekler.

Nereden mi biliyorum?

Cübbeli Ahmet Hoca çıkıp “kıdem tazminatı caiz değildir” açıklaması yapınca “Tamam bu iş yakında biter” dedim.

Asgari ücreti de gelir tavanına dahil eden bir zihniyet var ortada.

Oyunun çoğunu dar gelirli, asgari ücretle geçinen kesimden alan hükümet, kendi seçmenine darbe üstüne darbe vuruyor.

İşin ilginci bu yalanlara inanların sayısının azalmaması...

Damatlar serbest muhalifler tutuklu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, uzun zamandır tabanın beklediği adımı atarak “sokağa” çıkmaya karar verdi.

Kılıçdaroğlu’nu ‘pasif’ siyaset yapmakla suçlayanların sayısı son dönemde epeyce artmıştı.

Dokunulmazlıkların kaldırılması oylamasında CHP MYK’nın “evet” oyu kullanmasını istediği için de suçlayanların sayısı hiç az değil.

Ben bireysel olarak bu tavrını doğru buluyorum, dokunulmazlıklar için TBMM’den ‘hayır’ kararı çıksa konu referanduma gidecek, Türk-Kürt çekişmesine hatta çatışmasına dönüşecekti.

HDP’lilerin tutuklanması döneminde de sessiz kalması tepki çekti, haklılardı.

Şaibeli referandum sonrası tavrı da öyle...

Sonunda İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması üzerine Ankara’dan İstanbul’a yürüyüş başlattı.

Bu ülkede “adalet” isteyen herkes, eleştiri hakkı baki kalmak kaydıyla bu yürüyüşe destek vermeli.

Toplumsal muhalefeti yükseltecek her eyleme olduğu gibi...

“Adresi belli olduğu için” serbest bırakılan damatların olduğu bu ülkede, onlarca gazeteci arkadaşımız, onlarca milletvekili tutuklu.

Ne ile suçlandıkları belli bile değil, ortada iddianame yok!

Önceki ve Sonraki Yazılar