AKP-HDP gizli anayasa pazarlığı mı yapıyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın baş danışmanı Şeref Malkoç, AKP’nin yeni Anayasa için yol haritasını açıkladı.
Malkoç, kurulacak Uzlaşma Komisyonu’ndan sonuç alınamaması durumunda AKP’nin önünde A,B ve C planının hazır olduğunu söylüyor.
Nedir o planlar?
A Planı Meclis içinden destekle AKP’nin başkanlığa dayalı Anayasa teklifini referanduma götürmek.
B planı 250 üyeli Yeni Anayasa Kurucu Meclisi için seçime gitmek.
C planı ise 1950’de Fransa örneğinde olduğu gibi yeni Anayasayı Meclis’e sunmadan doğrudan halka götürmek.
Malkoç’un çıkışından anlıyoruz ki Erdoğan ve kurmayları Başkanlık sistemine geçiş için her seçeneği değerlendiriyor, Meclis dışı çözümleri de masada tutuyor.
Saray’ın danışmanı aracılığı ile verdiği mesaj açık.
Meclis’te uzlaşma olmazsa Kurucu Meclis için seçime gidebileceği restini çekiyor.
O koşulda Anayasa Kurucu Meclisi’nin nasıl oluşacağını, AKP’nin baskın olduğu yapıdan başkanlığa dayalı bir Anayasa’nın çıkacağını tahmin etmek zor değil.
Muhalefet partileri bu reste karşı nasıl bir karşı taktik geliştirecek?
Anayasa masasında oturmaya devam mı edecekler yoksa açık edilen oyun planının bir parçası olmayı mı yeğleyecekler?
***
CHP, MHP ve HDP şimdilik Anayasa masasına oturma eğiliminde…
Muhalefetin hukukçu kurmayları Saray’ın C planının  (yeni anayasayı Meclis’e sunmadan doğrudan halka götürmek) mevcut Anayasa’ya aykırı olduğunu savunuyorlar.
Kurucu Meclis için seçime gitme seçeneğinin ise Meclis kararına bağlı olduğunu ve bunun AKP’nin oyları ile mümkün olabileceğini düşünüyorlar.
AKP’nin bir partiyi yanına almadan Meclis’ten 14 milletvekilinin desteğini sağlamasını ise olanaksız buluyorlar.
Bu haftadan itibaren yeni Anayasa çalışmaları işte bu tablo ışığında şekillenecek.
CHP ve MHP Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na üyelerini bildirdi.
HDP kendi içinde tartışıyor ama hafta içinde üç isim verme eğilimi güçlü.
***
Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulurken; ilginç bir iddia gündeme damgasını vurdu.
Savın sahibi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu…
CHP lideri gazetelere verdiği demeçlerde AKP ile HDP’nin pazarlık yaptığından söz etti…
İddiasını şöyle temellendirdi:
“Bu süreçte HDP’nin çok açık ve net sözlerle başkanlık istemine karşı olup olmadığını açıklaması lazım. Gerçekten karşı mı yoksa AKP ile kapalı kapılar ardında görüşmeler mi yapılıyor? HDP ile AKP arasında başkanlık ve özerklik pazarlığı olduğuna ilişkin güçlü işaretler var. İmralı ile zaten görüşmeler devam ediyor.”
AKP ile HDP geçekten arka kapı diplomasisi mi yürütüyor?  Kamuoyu önünde söz düellosu sürerken perde geresinde pazarlık mı söz konusu?
HDP Eş Başkanı Demirtaş seçim kampanyasını “Seni Başkan yaptırmayacağız” söylemine oturtmuştu.
Bir süredir başkanlık sisteminin tartışılmasına değil tek adamlık sistemine karşı olduklarını ifade ediyor.
Denge ve denetlemenin güçlü biçimde sağlandığı başkanlık sistemini HDP içinde savunan çokça isim var.
Öcalan’ın da Erdoğan’ın başkanlığına karşı çıkmayacaklarını ifade eden İmralı zabıtlarına yansıyan sözleri hafızalarda…
Bu arada AKP’ye yakın duran bazı yazarların yeni anayasa için AKP-HDP uzlaşmasını önermesinin tam da bugünlere rastlaması dikkat çekiyor.
CHP ve MHP’nin parlamenter sistemden taviz vermediği ortamda HDP’yi başkanlığa ikna olacak en yakın parti olarak görüyorlar…
İki partisinin sandalye sayısı referandumu da ortadan kaldıracak biçimde 367 çıtasını aşıyor 375’e ulaşıyor…
***
Bu pazarlıklar doğru mu?  Kamuoyundan kaçırılan gizli görüşmeler mi söz konusu?
AKP ile HDP başkanlığa dayalı yeni anayasa üzerinde uzlaşma mı arıyor?
İmralı yavaş yavaş devreye mi sokuluyor? Özerklik bu pazarlığın bir parçası mı?
HDP’de giderek “AKP bir yolunu bulup nasılsa başkanlığı getirecek. Biz devreye girip en azından özerkliği alalım” yaklaşımı ağır mı basıyor?
HDP sözcüleri bu iddiaları açıklığa kavuşturmak zorunda…
Peki, iktidar cephesi bu sava ne diyor?
Saray, AKP özerkliği verip başkanlığı alabilir mi?
Malkoç’un ilan ettiği planlar biraz da HDP’yi köşeye sıkıştırmaya dönük bir taktik hamle mi?
Sorular yanıt bekliyor…
 

Önceki ve Sonraki Yazılar