AKP bir taraftan 12 Eylül’deki kongre hazırlıklarını sürdürürken diğer yandan sıkışık seçim takvimi nedeniyle milletvekili listeleri üzerinde çalışıyor. 7 Haziran’da oy kaybını Davutoğlu’nun aday tercihlerine bağlayan Saray, işi sıkı tutarak listelere damgasını tam anlamı ile vuracak.
Erdoğan, kongrede de sadık partililerle Davutoğlu’nu kuşatacak bir parti vitrini kurguluyor. Bu bağlamda kongrede üç dönemliklere ilişkin bir esnemeye gidilecek.

100’e yakın üç dönemliklerden 25 civarında etkili ve Saray’a bağlı ismin aday gösterilmesi bekleniyor.
Deneyimli kurmaylar AKP’nin anlamlı oy yitimine uğradığı illere kaydırılacak.

***

AKP’de milletvekili adaylık başvuruları bugün doluyor. Aday adayları arasından seçilebilecek yerlere konulacak isimler saptanıp, listelere son şekli kongre sonrası verilecek.
Erdoğan o aşamada devreye girecek. 7 Haziran’da gösterilen adayların bir bölümü değişecek bir bölümünde ise kaydırmalar yapılacağı belirtiliyor.
Aday belirlemede en önemli hassasiyet olası “cemaat sızmaları” olacak.
Erdoğan ve Davutoğlu 7 Haziran öncesinde de konu üzerinde önemle durmuşlar ancak kendini gizleyen bazı cemaat yanlılarının seçilmesini engelleyememişlerdi.
AKP yönetimi aday listelerini didik didik etmiş, MİT’in de devreye sokularak adayları araştırdığı ileri sürülmüştü.
Buna karşın bir büyük ildeki aday cemaatçi olduğu halde milletvekili seçilebilmişti.
Birkaçı da paralel yapı ile mücadeleye soğuk bakmasına rağmen AKP listelerinden parlamentoya adım atabilmişlerdi.

***

Saray ve AKP üst yönetimi durumu seçimin ardından fark edebildi. Herkesten saklanan olaya Erdoğan’ın sert tepki gösterdiği kulislere yansıdı.
Sayıları üçü bulan ve adları sır gibi gizlenen o milletvekilleri 1 Kasım seçimlerinde listelere alınmayacak.
Anlaşılan 7 Haziran’da sütten ağzı yanan AKP yönetimi 1 Kasım’da yoğurduğu üfleyerek yiyecek.
AKP yönetimi bir özel kurul oluşturdu. Adaylar tek tek o komisyonun denetiminden geçiriliyor.
Parti yönetiminin yanı sıra devletin istihbarat örgütlerinin de yardımı ile adaylar çok sıkı denetlenecek.
AKP bu kez “paralel kaçaklara” izin vermemekte kararlı.
Saray’ın parti kurmaylarını uyardığı, AKP yönetiminin de “paralel sızmalara” karşı örgütte alarm verdiği konuşuluyor.
Kongre vesilesi ile il ve ilçe yönetimleri de gözden geçiriliyor. Teşkilatta kendini gizleyen hizmet yanlısı bulunursa derhal uzaklaştırılacak.
7 Haziran’da titiz araştırmalara rağmen liste kaçaklarını durduramayan AKP bakalım ilk seçimde başarı sağlayabilecek mi?
Savaş gerekçesi ile seçim erteleneblir mi?
Türkiye kan gölüne döndü, gün geçmiyor ki ölüm haberi, şehit cenazeleri gelmesin.

Seçimin ardından barış sürecinin rafa kaldırılması ile yaşamını yitirenlerin sayısı 150’ye ulaştı.

Ülke giderek iç savaşa sürükleniyor, barışçıl gösteriler bile kanla, şiddetle bastırılıyor.

Dün IŞİD Kilis sınırına ateş açtı, bir asker şehit oldu, bir asker kayıp. Bağdat’ta Türk işçiler kaçırıldı.

Ekonomik kriz kapıda, dolar sert yükselişler gösteriyor, sokaktaki insan mutsuz, geçim derdinde hayat mücadelesi veriyor.

AKP iktidarı diğer yandan muhaliflerini susturmak, seçim öncesi baskılamak adına operasyon üstüne operasyona imza atıyor.

İpek Koza’nın ardından başkaca sermaye-medya gruplarının sırada olduğu iddia ediliyor.

***

Türkiye böylesine zorlu koşullarda seçim yapabilir mi?
Anketlerde tek başına iktidarı yakalamakta zorlandığı görülen AKP, bir seçimi göze alabilir mi?
Yazdıklarının büyük bölümü gerçekleşen twitter fenomeni Fuat Avni, haftalar önce seçimlerin “savaş” sebebi ile ertelenebileceğini duyurmuştu.
Dün Meclis’te sohbet olanağı bulduğum HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş da “Oyları düşmeye devam ederse seçimleri erteleyebilirler. De facto darbe ile gelmiş bir Başkanımız var. Seçimi iptal etme, erteleme her türlü kılıfı uydurabilirler” diyordu.

***

Anayasa’nın 78. Maddesine göre Cumhurbaşkanı’nın seçimleri “savaş hali” gerekçesi ile bir yıl erteleme yetkisi var.

Anayasa’nın 92. maddesi de TBMM tatilde veya ara vermede iken ülkenin “ani bir silahlı saldırıya uğraması” ve silahlı kuvvet kullanılmasına derhal karar verilmesinin kaçınılmaz olması halinde Cumhurbaşkanına bu olanağı tanıyor.

Düşünün, IŞİD dün saldırdı, benzeri daha büyük saldırıları Cumhurbaşkanı 92. madde çerçevesinde yorumlayabilir. “Ani silahlı saldırı” kabul edip, “savaş ilanına” karar verebilir.

Kulislerde AKP seçime yaklaşırken anketlerde tek başına iktidarı görmezse Erdoğan’ın o yola sapabileceği tartışılıyor.
Ancak AKP çevreleri iddiaları yalanlıyor. Sandığın zamanında kurulacağını söylüyorlar.

Seçimlerin ertelenmesinin AKP açısından başkaca handikaplar doğuracağına inanıyorlar.

İktidar kanadındaki hesap kaos planı ve ittifaklardan iktidar kotarmaya dayanıyor.

7 Haziran’da elde edilen yüzde 41’i, yüzde 2’lik SP-BBP ittifakı ile destekleyip, MHP’den çalınacak bir, iki puanla tek başına iktidarı yakalayabilmeyi umuyorlar.
Evdeki hesap çarşıya uyar mı?
7 Haziran’da uymadı, AKP iktidardan oldu.
Bakalım 1 Kasım’da uyacak mı?