Tüm seçim kampanyası boyunca, hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem de AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, CHP, MHP ve HDP için “ paralel çete” ifadesini kullandı. Başbakan Davutoğlu’na bu yetmedi, üç siyasi partiye Pensilvanya, Kandil, DHKP-C’yi de ekleyip “altılı çete” yaftasını yapıştırdı.
Şimdi, AKP her ne olursa olsun iktidara kalabilmek için TBMM’ye giren bu üç partiden, yani “paralel çete”den biriyle koalisyon kurma peşinde.
Çünkü korkuyor; hem AKP, hem de öteki…

O nedenle de, CHP, MHP ve HDP’ye “ölümü gösterip”, bu üç partiden birini “sıtmaya razı ” etmeye çabalıyor.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu 14 maddelik bir “ilkeler” zinciri açıkladı. Buna AKP’nin “evet” demesi hem Davutoğlu’nun, hem de partisinin sonu olur.
Ankara kulislerinde ağırlıklı görüş, AKP ile MHP arasında anlaşma olabileceği yönünde.
MHP’nin üç kırmızı çizgisi var.
Birincisi 4 bakanın yüce divana gönderilmesi.

Bu konudaki hakim görüş ”Dört eski bakanın yüce Divana gönderilmesi Davutoğlu’nun işine bile gelebilir. Sırtından bir yük kalkmış olur” şeklinde.
MHP’nin ikinci isteği “çözüm sürecinin” durdurulması. Kulislerde, sürecin zaten durduğu, yıllardır bir ilerleme sağlanamadığı, o nedenle de bunun da AKP tarafından kabul edileceği konuşuluyor.

Üçüncü isteği de Cumhurbaşkanının anayasa sınırları içinde kalması.
Buna da AKP’nin “hayır “ demeyeceği belirtiliyor.

Ancak, AKP ile MHP koalisyonunun AKP’yi değil, MHP’yi zora sokacağı, kulislerde çoğunluğun mutabakat sağladığı bir varsayım.
CHP’nin seçeneği belli. Üç muhalefet partisinin bir araya gelerek iktidarı kurması.
Bu konuda MHP direniyor.
Bir taraftan Türkiye’yi hükümetsiz bırakmayacağını ileri sürüyor MHP, diğer yandan da deyim yerindeyse “yorgunu yokuşa “ sürüyor…
Kritik günler bizi bekliyor sözün kısası…

Bu arada, bir çok görüş gönderiyor okurlarımız. Bunlardan biri de Bekir Yılmaz adlı okurumuz.
Yılmaz, 1973 yılından bu yana MHP’ye oy verdiğini ifade ederek, “Bana göre Devlet Bahçeli AKP ve Tayyip Erdoğan iktidarına payanda olmak için görev ifa eden bir kişi ne yazık ki” diyor.

Bekir Yılmaz bir adım daha giderek şu iddiayı ortaya koyuyor:
“İnanın Türkiye'de MHP'nin oylarının artmasından en çok rahatsız olan birinci kişi Tayyip Erdoğan değil Bahçeli'dir.“
Okurumuz Yılmaz, bunu Sam Amca’nın istediğini, ABD’nin diğer partilere de el attığına inandığını öne sürüyor.
Bekleyiş de…
Not: Gazeteci ağabeyimiz, ustaların ustası Bedii Faik Akın’ı da sonsuzluğa yolcu ettik. Sevgili dostum Faik Akın’a, tüm aileye ve
gazeteci dostlara sabır, hocamıza da rahmet diliyorum.