Bozarsa Saray bozar

Bekle ülkem, bu kadar bekledin bir gün daha bekle.

"Ya sonra?" diye sorman anlamsız.

Beklemek, bizim genetik kodlarımıza işlenmiş.

Rahatsızlık vermez.

Hani "Yeni Türkü"den Derya Köroğlu'nun seslendirdiği bir parça var ya "Beklemek sayrılığa dönüşmesin", yani kronik bir hastalık halini almasın yeter.

Gıda ve nakit yardımlar, biraz tehdit, çokça da "din".

Onlardan biraz az "milli" duyguların sömürülmesi ile tecelli eden milli irade “Bekle!” diyor.

Bekleyeceksin.

İş adamından sokaktaki seyyar satıcıya, otelciden mahalle bakkalına kadar kim varsa insani duyguları törpülenmemiş; her şeyden önce akan kanın durması için bir an önce hükümetin kurulmasını istiyor.

Geçici bir hükümetle ya da seçimlerin tekrarlanması ile siyasi tablonun değişmeyeceğini görüyor.

HDP' nin "Öcalan' sız kan durmaz.", MHP'nin her gün değişen söylemlerine karşılık RTE'ye destek politikaları; bekleyen halkımı canından bezdirdi.

“Hadi” diyor insanlar AKP ve CHP'ye "Verdiğiniz sözleri biraz erteleyin. Biz seçmen olarak hesabı biraz erteleyeceğiz. Yeter ki kan dursun. Şehit haberleri ve o gençlerin öyküleri her gün canımızdan can alıyor. Türk ve Kürt gençleri, şahsi bir korku ve kaprise kurban gidiyor." görüşünde birleşiyor.

Salı günü Kılıçdaroğlu ve Davutoğlu arasında yapılan görüşmenin de olumlu yönde geliştiği biliniyor ama bütün bunlar Kaçak Saray'daki şahsın olur vermesine kaldıysa "Yandı gülüm keten helva." demektir.

Bekliyoruz bir gün daha bekliyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar