Genel seçim süreci yaşanan her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de ortam hayli hareketli. CHP ve HDP’nin sürdürdüğü renkli ve yaratıcı seçim kampanyaları ilgi topluyor, özellikle sosyal medyada gündem belirliyor. Bu olumlu tarafın ötesinde meydanlarda, TV ekranlarında sert tartışmalar, bazen sınırı aşan eleştiriler de olmuyor değil.

Hükümet, CHP’yi art arda açıkladığı ekonomi ile ilgili vaatleri, HDP’yi de din ve çözüm süreci üzerinden yıpratmaya çalışıyor.

Anımsayacaksınız CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ilk olarak emeklilerle ilgili yapacakları düzenlemeleri açıklayınca tüm hükümet üyeleri ve yandaş medyadan “kaynak nerede” nidaları yükselmişti. CHP’nin bu vaadinin ilgi görmesi üzerine “kaynak nerede” diye soranlar, emekliler için benzer vaatleri art arda sıralamaya başladı.

Son tartışma da geçen hafta Kılıçdaroğlu tarafından açıklanan CHP’nin mega projesi üzerinden yürüyor. Gerçekleşmesi halinde Türkiye ekonomisine ciddi katkı yapması, çehresini değiştirmesi muhtemel bu projeyi AKP’liler her platformda eleştiriyor.

Sosyal medyadaki troller, yandaş kalemlerin köşelerinden yazdığı eleştiriler bir yana AKP’nin ekonomi bakanları da bu kervana katıldı. Ancak yapılan eleştirileri okuyunca insan “ekonomiyi yöneten bakanların kafası karışık” demekten kendini alamıyor. Şöyle açıklayayım:

Hayal ürünü mü, AKP mi yapacak?

Kılıçdaroğlu, mega projenin tanıtımını yaptığı sırada yani henüz toplantı bile bitmemişken Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, twitter hesabı üzerinden birkaç mesaj yayımladı. Bakan Şimşek,
“Liman özelleştirmelerini engelleyen
İstanbul 3. havalimanı ve 3. köprü karşıtı
ulus devletçi CHP zihniyetinin megakent projesi?!?
CHP zihniyeti 2007’de engel olmasaydı bugün İzmir limanı Çin ve Asya’nın Avrupa pazarına giriş üssü olmuştu! Çinli firma Yunanistan’a gitti.
Sn Başbakanımızın aylar önce açıkladığı ulaştırmadan lojistiğe dönüşüm programını inceleyin! 2035’te değil, 2019’da Türkiye merkez üs olacak” cümleleriyle bu projeyi eleştirdi.

Kısaca “CHP izin verseydi biz yapacaktı yine de yapacağız” dedi.

Ancak beni şaşırtan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan oldu.

Üç dönemdir ekonomi bakanlığı yapan, Türkiye’nin en güvenilir bakanlarından biri olarak gösterilen, polemiklerin dışında kalmayı tercih eden ve bu seçimlerde aday olmayan Ali Babacan, bakanlık kariyeri boyunca ‘en ilginç’ açıklamasına imza attı.

Dün bir TV kanalının yayınına konuk olan Babacan, CHP’nin “Merkez Türkiye” projesini G20 dönem başkanı olarak kendisinin bile anlamadığını söyledi. Babacan, “Proje açıklıyorlar; Türkiye’nin neresinde, hangi bölgesinde olacağının bile ismi yok” dedi.

Babacan, “Ana muhalefet partisi Türkiye'nin Ekonomik Yükselişi başlıklı 'Merkez Türkiye' projesi açıkladı. 20 yılda yüzde 6 büyüme hedefi, 20 yılda 200 milyar dolar yatırım, 1 milyon 200 bin kişiye istihdam gibi taahhütleri nasıl değerlendirirsiniz?" sorusuna şu yanıtı verdi:
“Ana muhalefet partisi hayal üretmeye devam ediyor. Ne söylerim de nasıl farklı kesimlerin gözünü boyayabilirim diye bir çaba içine girmiş. Bunlar seçime iki hafta kala apar topar böyle seçim otobüslerinin arka odasında hazırlanan projeler. Proje açıklıyorlar, Türkiye'nin neresinde hangi bölgesinde olacağının bile ismi yok. Çünkü böyle bir şeyi şu şehirde yapıyorum dese diğer bütün şehirleri kızdıracaklar küstürecekler. Acaba birilerini daha kandırabilir miyiz diye hazırlanan şeyler."

Evet, Babacan’ın söyledikleri böyle, şaşırtıcı. Projenin nereye yapılacağını şimdiden söylemenin nasıl bir önemi olduğunu ben çözemedim. AKP döneminde sıkça yapıldığı gibi arsa spekülasyonu yapmaya gerek var mı?

Özetle, ülke ekonomisini yöneten iki bakadan biri projeyi “hayal” olarak görüyor, diğeri de “biz yapacağız” diyor.

Karar size ait…