Al sana yeni Türkiye

Her ne kadar seçilmiş vekillerin çoğu aritmetikten anlamasalar bile 7 Haziran seçimleri ardından oluşan meclis aritmetiğinin elverişli kıldığı hükümet senaryoları arasında öne çıkan alternatifler AKP-MHP, AKP-CHP ve dışarıdan HDP destekli CHP-MHP oldu. MHP’nin “HDP ile asla” kaprisi nedeniyle son senaryo şimdilik gündem dışı görünüyor. Ne var ki siyasette asıl pazarlıklar kapalı kapılar ardında yürütülür. Medya vasıtasıyla gündeme gelen tüm olasılıklar aslında siyasi gönül eğlencelerinden ibarettir. Bu yüzden dışarıdan CHP destekli MHP-HDP koalisyonu bile siyasette olasılık dışı değildir.

Aslına bakarsanız seçim öncesi dile getirilen AKP-HDP koalisyonuna sosyal medya hesaplarımda hiç ihtimal vermedim. En yakın olasılığın AKP-MHP koalisyonu olabileceğini sık sık dile getirdim. An itibariyle görünen en yüksek ihtimal de bu yönde cereyan ediyor. Yaşanılan ağır diktatörlük yılları sonrası böyle bir hükümetin kurulması öncelikle hiç kuşku yok ki ne Türkiye’nin hayrına olacaktır ne de koalisyonu kuracak partilerin hayrına olacaktır. MHP bu ilişkiden kazıklanan parti olarak çıkacaktır. AKP ise kaçınılmaz bölünmeye gidecektir. Böyle bir hükümetin 1-2 yıl ömrü olabilir. MHP, İstanbul’da HDP ardından 4. parti konumuna düştüğünü unutmamalıdır.
Gelelim AKP-CHP koalisyonu olasılığına. Böyle bir koalisyon olasılığı bazı konularda Türkiye’nin sıkıntılarını geçici olarak giderse bile yine böyle bir koalisyondan zararlı çıkacak olan parti CHP olabilir. Böyle bir koalisyonun ömrü de 1-2 yıl olacaktır. AKP’nin bölünme kaderi bu olasılık için de geçerlidir.

Her ne kadar MHP tarafından dışlanmış bir olasılık da olsa HDP’nin dışardan veya içerden katıldığı CHP-MHP koalisyonu hem Türkiye’nin diktatörlük sorunlarını çözebilme potansiyeline sahiptir hem de her 3 siyasi parti için epeyce risklidir. Böyle bir koalisyonun da ömrü 1-2 senedir. Sonuçta Türkiye’nin en önemli sorunlarını çözebilecekleri gibi bir sonraki seçimde muhalefette kalmış olan AKP’nin daha güçlü geri dönmesine yol açabilir. Elbette bu güçlü geri dönüş Davutoğlu ile veya Cumhurbaşkanlığı makamını beğenmeyen Tayyip Erdoğan ile değil Abdullah Gül gibi güya “yeni” bir isimle gerçekleşebilir.

Sonuç olarak her tür ihtimal dahilinde kurulacak hükümetlerin ömrü 1-2 sene olacaktır. AKP ile koalisyon kuran partiler bundan aşırı derecede zarar göreceklerdir. AKP’nin kendisi de artık çözülme ve erime sürecine girmiştir. Kaçınılmaz olarak ya bölünecek ya da yeni bir isimle Tayyip Erdoğan vesayetini aşacaktır. Hatta bizzat ‘yeni AKP’nin bile katılacağı üzere Tayyip Erdoğan ve tayfası tasfiye edilebilir. Hayat gariptir. 7 Haziran öncesinde başkanlık hayalleriyle ‘Yeni Türkiye’ diye kafamızı ütülediler sandıktan Tayyip Erdoğansız ‘Yeni AKP’ olasılığından başka bir şey çıkmadı.

Erken seçim olasılığına gelelim. Koalisyon kurulmadan kısa dönemde yapılacak olan erken seçimlerde oy oranını arttırma olasılığı olan 3 parti vardır. En çok şansı olan yine HDP olup diğer ikisi ise MHP ve biraz gayret ederse CHP’dir. AKP’nin mevcut şartlarda oyunu artırma şansı yoktur. Biraz daha kaybeder. Yeni bir seçimde AKP’den en fazla 5-10 milletvekili daha kazanır HDP ile MHP. Ardından istediğimiz kadar erken seçim yapalım. Bu tablo yeni bir hükümet kurulmadıkça değişmez. 1980 öncesi sonsuz turlu Cumhurbaşkanlığı seçimleri gibi her sene 2 tane seçim yapabiliriz istiyorsanız. Ama bize de yazık. Size de yazık. Tayyip Erdoğan’ın her sene 2-3 defa bütün miting meydanlarını dolaşmasından tiksiniyor bu ülke. Çok istiyorsa yapsın. Kendisi kaybeder. Hele hele başka partilerden 20 -30 vekil çalarım fikrini aklının ucuna bile getirmesin. AKP o zaman kesin biter.

Ne seçim çare ne olası koalisyon senaryoları. Ben şimdiye kadar hiç telaffuz edilmeyen 2 yeni koalisyon modeli sunmak istiyorum izninizle. Birinci koalisyon modelim meclise giren 4 partinin de muhalefette kalması. Kimse hükümet kurmasın. Bu durum böyle devam etsin. Seçimden beri en normal günleri yaşıyor memleketimiz. Kıymasınlar güzel ülkemize. Seçim öncesi istikrar tehditlerinde dile getirilen tüp kuyrukları da oluşmadı hem.

Asıl önerim ise seçimin tek kaybedeni olan Tayyip Erdoğan’a karşı 4 partinin birden koalisyon kurması. Ya hep beraber batarız ya hep beraber çıkarız koalisyonu olsun bu. Mecliste muhalefet olmasın. Çocuklar şeker de yiyebilsinler. Dünyada hiç denenmemiş olanı yapsınlar. Bütün dünya Türkiye’ye hayran kalsın.

Peki ya bu olasılıkta demokrasilerin vazgeçilmez unsuru olan muhalefet kim olacak derseniz sokaklarda muhalefet hazır bekliyor. Endişe etmesin meclis ve kaçak saray. Yeni Türkiye birilerinin başkanlık heveslerinin kurbanı olmadı. Irzına geçmek istedikleri o yeni Türkiye Ali İsmaillerin, Medenilerin, Abdocanların, Ethemlerin, Berkinlerin ülkesi artık. Başka kapıya.

Önceki ve Sonraki Yazılar