Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Algı kaosu

Neredeyse karnımızı bile ALGI opersyonları ile doyuracağız. Modern iletişim araçları TV, basın, internet ,
sosyal dahil tüm medya geliştikçe algı tekniği daha da önem kazandı. Zaman zaman olumlu niyetlerle kullanılabilecek algı yöntemi ayağa düşünce toplumda güven hissini onarılması zor bir şekilde yok eder. Bir de algı operasyonu aktörleri masum masum sırıtıp mağduru oynamıyorlar mı ? Gerçi bu sahneler oyunun iç geçirici bölümleri …

 

Böyle giderse halkımız siyasete böyle tamamen güvenini kaybedecek. Küsecek. Ortalık boş kalacak. Bazıları çıkıp millet benim ya, görmüyorsunuz diyecek … off , off.. Millet adına , millet bunu istiyor , millet şunu istiyor, …

 

Milletin niyetini okumayı bırakalım. Millet önüne sandık konulduğunda konuşur zaten ! Bu arada Anayasa değişiklikleri görüşmelerinde Meclis’deki güya “gizli” oylama mahkemeye düşecek gibi…

 

Ne zaman ve hangi mahkemeye (?) ,bilinmez ?

 

Bizden söylemesi . Kimse , o hakimler bendendir, sayemde oradalar , benim adamımdır , bana bir şey olmaz demesin ! Son yıllarda çoğunda kumpas ve tertipler yoluyla meşru olmayan yöntemlerle veya siyasi torpille bizzat terfi almalarını sağlayanlar veya liyakat ilkesini çiğneyerek görevlendirenler, görevlendirdikleri , çok güvendikleri binlerce hakim , savcı , polis , subay ve kamu görevlisinin 15 Temmuz gecesi karşılarına darbeci olarak çıktıklarını unutmasın !

 

MECLİS’DE KADINA ŞİDDET

 

Meclis’de kadın milletvekiline şiddet uygulayan zihniyet acaba evinde neler yapıyor ? – Yazıklar olsun ! Utanç duyulacak olay, … ama neredeeeee …! Ülkemizde siyaset ve siyasi ahlak çok kötü sınav veriyor maalesef. Daha 6 ay önce uçak bombardımanı altında birbirine sarılan, güç veren eller, yumruk haline dönüşüp karşı tarafa vurur hale geldi.

 

Yaptığı hukuka aykırı açık oy eylemini telefonuyla kayıt etmeye çalışan bir kadın milletvekilini tartaklayıp , elinden cep telefonunu zorla elinden alacak, yani gasp edecek kadar düşen insanları bile nerelere seçmiş ,seçenler ! Ama unutulmasın . Daha dün fetö yalakalığında şampiyonluk yarışında olanlar, bugünün muktedirleri gidince de onlar hakkında atıp tutacaktır.

 

Bize de , yüce meclisde o saldırıya uğrayan kadın milletvekiline de, hukuku savunmak düşecektir. Sebep , ille de başkanlık . Her yol mübah olunca o yolun nerede biteceği hiç belli olmaz. Hukuk , adalet ,liyakat , demokrasi , hoşgörü yolundan şaşmamak gerek.

 

ERKEN SEÇİM

 

Meclisimiz maalesef çok çabuk yıprandı ve ilişkiler şiddete dönüşüyor. Bu kavga ortamı ülkemizin en az ihtiyacı olan şeydir. Meclisde kavga olursa , sokakta ne olur , bir düşünün ! Anayasa değişikliği normal bir dönemde demokratik bir şekilde yapılmaz ve hele gizli olarak yapılması gereken oy verme işleminin aleni bir şekilde, göstere göstere açık olarak yapılması , meclisin saygınlığına büyük bir gölge düşürmektedir. Bu kavga -döğüş -şiddet ortamında yasaların ayaklar altına alındığı koşullarda yapılan ister rejim, ister sistem değişikliği deyin , temel anayasal değişiklikler hayırlı bir şey olmaz.

 

Böyle yaparsak çocuklarımıza ve torunlarımıza ancak kavga, ve problem mirası bırakırız. Bu keyfiyet ve vurdumduymaz yasadışı davranışlar oylamanın yarın normal döneme geçildiğinde iptal edilmesine bile sebep olacaktır.

 

Hiç kimsenin ,TBMM nin haysiyet ve şerefini ayaklar altına almaya, tüm dünyaya hakaret ve karate salonu görüntüsü vermeye yetkisi ve hakkı yoktur. Hele orada oturanların hiç olmaz !

 

Terör hergün ortalıkta kan döküp, sınır ötesinden de hergün şehit haberleri gelirken, mali kriz kontrol sınırlarını aşarken, tek derdimiz fiili başkanlık durumunu usulen yasalaştırmak. En önemli kavga bu. Kıbrıs elden gidiyor , bakan yok… !

 

Belli ki birilerine 15 yıldır meclisde ezici ço- ğunlukla tek başına iktidar olmak , nedense yetmiyor. İktidar, iktidar, daha fazla güç, tek güç, güç , güç … Ama niçin ?

 

Bir anlayabilsek, aşırı güç aslında insanın kendi başına beladır ! Kontrolsüz güç ise , en kötüsü ! Aslında ihtiyacımız olan , siyasiler ve kanaat önderlerinin bu millete laik olmak zorunda olduklarını unutmamalarıdır.. Onlar asil değil , vekildirler ! Vekiller, baskı , tehdit ve şantaja boyun eğmezler. Yeminlerinin her harfine sımsıkı bağlıdırlar. Yoksa vekillik sıfatları önemli olur mu ? Asil olan millettir. En yakın zamanda normal koşullarda millete , yani seçimlere gidilmeli .Ülkenin şahsi ve sanal değil, gerçek sorunlarına çözüm üreten bir yapıya kavuşması elzem hal almıştır…

Önceki ve Sonraki Yazılar