Mustafa Kemal Türkiyesi’nin en iyi projelerinden biri köy enstitüleri idi. Birçok idealist öğretmen yetişti bu kurumlarda. Onlardan biri de rahmetli Cezmi Bilgin idi. Kızı Nurten Öztürk’ü aydınlık bir zihin ile yetiştirdi. Nurten Öztürk Hanımefendi de öğretmen oldu ve çok çalıştı ama asıl faydası meslektaşı Fikret Bey ile yaptığı evlilik oldu. Bir gün ticarete atılmak istediler, madeni yağ dükkânı açtılar. Temsilcilikler, distribütörlük, akaryakıt istasyonu derken 12 yıl içinde Öztürkler Petrol, OPET’e dönüştü. 

         “Hile yapan, tuvaletlerini temiz tutmayan istasyonlardan bayiiliği alıyorlar” söylentileri ile tanıdığımız OPET, 2002’den bu yana KOÇ ortaklığı ile yoluna devam ediyor. Aile şirketinin artık otelleri de var ama toplumda esasen sosyal sorumluluk projeleri ile biliniyorlar.
         Bu güzide ailenin çocuklarından biri Ali Şafak Öztürk. 15 yaşından otuzuna değin yurtdışında yaşayan, eğitim alan Ali Bey, ünlü futbolcu Samuel Eto’o’dan üç yaş küçük olan kulüp başkanı… Geçtiğimiz hafta İtalya’da büyük kulüplerin yöneticileri ile görüşmeler yaptı. Antalyaspor’u farklı bir vizyon ile büyütme çabasında.
         Porto’dan oyuncu gözlemcisi (scout) transfer eden başkan, Barcelona’nın İstanbul’daki direktörü ile de anlaştı. Antalyaspor’u altyapı hamleleri ile zaman içinde büyütmeyi düşünüyor. Taraftar ve aceleci kamuoyuna hedef olarak hemen gelecek yıl Avrupa kupalarına katılım vaat etse de 5-10 yıllık planları olduğunu ilk konuşmalarından biliyoruz. 
         Aslında Ali Şafak Bey’in yurtdışında oynanan futbolu bilen biri olarak Antalyaspor’da yapmaya çalıştığı şeyler hepimize heyecan veriyor. Adeta menajerlik oyunu oynar gibiyiz. Eto’o bizde ama gidiyoruz El Kabir’i de alıyoruz, renk olsun, çalım güzeldir. Hem Brezilyalı hem premier ligte oynamış önlibero Sandro’yu transfer ediyoruz, stili ligimize çok uymasa da. Salih Dursun’u almak eleştirilse de “kiraladık kardeşim sağbek rotasyonu için” diyoruz. İtalya ikinci liginden Jean Armel Drole ve Grasshoppers’dan Harun Alpsoy’la anlaşıyoruz 19 yaşındalar, zamanla reytingleri artar umuduyla…
         Eski hocamız Jose Morais ile medenice ayrılıyoruz, oynatmaya çalıştığı futbolun kıymetini bilerek, takdir ederek… Gizli en iyi yerli hoca Rıza Çalımbay ile anlaşıyoruz. Adam her gittiği yerde güller açtırıyor, başta kaleciler olmak üzere oyuncuların performansı artıyor. 16 maçın onunda galibiz. Fenerbahçe’yi yenmişiz mesela ama esas üzüldüğümüz; Rıza Hoca’nın dehşet güzel taktik planı ile ilk yarıyı neden 3-0 önde kapatamadığımız… Solbek Motta’nın forvet arkası üçlüde oynarken attığı çalımlar dillerde. Üstelik Serdar Özkan’ı da oynatıyor hoca. Zevk veren bir takımız.
         Artı değer / hedef peşinde koşan her kulübün yanındayım. Antalyaspor ile “Avrupa kupalarına bu yıl katılabilir miyiz acaba” derken, Rizespor ile “bu sezon düşmezsek seneye görün bizi” motivasyonundayım… Ali Şafak Öztürk’ten Metin Kalkavan’a vizyon sunan her başkanın yanında duracağım. Zira cahil çok ve tek işleri küfür etmek, adam dövmek. Böylesi cahillerle bir olup karakoldan kurtaran yönetici de var, hakaretlere rağmen kulübü için çalışan da…