Eylül’de pazar günü Almanya’da seçim vardı. Almanya’daki seçimler her zaman ülkemiz için önemlidir.

Almanya uzun yıllardır en büyük EKONOMİK İLİŞKİMİZDİR

Orada yaşayan 3 milyondan fazla yurttaşımızın 720 bin kadarı OY KULLANMA HAKKINA sahip Türkiye kökenli alman vatandaşı.

Bu iki ülke için de çok değerli bir olaydır.

Büyük bir zenginliktir.

Almanya’da seçme seçilme hakkına sahip 62 milyon seçmen içinde 720 bin Türkiye kökenli seçmen sayısı toplamda belki küçük.

Ancak bu oylar BLOK HALİNDE düşünüldüğünde dar bölgede hangi partinin fazla milletvekili çıkaracağı konusunda önemli.

Yani seçimlerde 720 bin=720 bin olmuyor.

Yeter ki aklımız ve gücümüz DOSTLUĞA ve İYİLİĞE kullanılsın.

Oradaki alman vatandaşı akrabalarımız yabancı düşmanı, ırkçı AfD’ye oy vermeyeceklerine göre boykot çağrısının hiç bir anlamı yoktu.

Recep Tayyip Erdoğan resimleriyle donatılmış seçim araçlarıyla kampanya yapan ADD adlı sözde Türk Partisi onca uğraşa ve maddi harcamaya rağ- men 720 bin seçmenin 41 bininden oy alabilmişti.

Yani Türkiye kökenli seçmenlerin sadece yakla- şık yüzde 6’sı bu suni ve anlamsız yapılanmaya oy vermiş.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan Almanya seçimlerine doğrudan “ŞU PARTİLERE OY VERMEYİN” şeklinde müdahale edince bu orada kırmızı çizgilerinin aşıldığı şeklinde anlaşıldı.

Zira seçimler ALMANYA’DA ciddi iştir.

Hiç bir müdahaleye,usulsüzlük veya hukuksuzluğa müsamaha gösterilmez.

Seçimler sistemin temelini oluşturur ve en küçük ŞAİBE, HUKUKSUZLUK VE HELE DIŞ MÜDAHALEYİ kaldırmaz!

Hele dışardan seçimleri boykot etmeye dönük çağrılar hiç hoşgörüyle karşılanmaz.

Karşılanmadı da nitekim!

Almanya’da alman vatandaşı olup seçme hakkı- na sahip yaklaşık 750 bin Türkiye kökenli seçmene orada demokratik seçim haklarını aktif olarak kullanmamalarını söylemek veya şunlara oy vermeyin demek ilişkileri ve orada yaşayan yurttaşları nasıl etkiler?

ORADAKİ SEÇİMLERİ HİÇ ETKİLEMEDİĞİ KESİN.

Ama Türkiye-Almanya İLİŞKİLERİNE VE ORADAKİ YURTTAŞLARIMIZA BÜYÜK SIKINTILAR GETİRECEĞİ DE KESİN.

Nitekim sorunlar başladı bile.

İç siyaset ile dış politika bu kadar karıştırılırsa olacağı da bu!

Anlamsız bir şekilde kendi ayağımıza kurşun sıkıyoruz.