Şimdi efendim, malumunuz Aydın Doğan’ın amiral gemisi olmaktan çıkıp çadır tiyatrosu haline gelen Hürriyet’te çok güzel hareketler gözlemliyoruz.

Bugün bir polemik vesilesiyle yine o işlere bakalım mı? Bakalım...

***

Evet, doğru bildiniz. Seçimler sonrası afallayan ve kötü bir Hacivat-Karagöz temsilinin baş figürleri haline gelen Ertuğrul Özkök ile Ahmet Hakan Coşkun’un hallerinden söz ediyorum...

Malumunuz, Ahmet Hakan fırdöndülük vaziyetini abarttı, iktidar muhalifliğinden başkanlık sistemi savunuculuğuna zıpladı.

Ertuğrul Özkök durur mu? Durmaz.

Ilımlı muhaliflik yaparak Ahmet Hakan’ın argümanlarına inceden ‘entelektüel’ itirazlar geliştirdi. Tekmili birden kolpa tabii.

Paslaşıyorlar... Arkalarına monte birer döndürekli sopa var, bir o köşede, bir bu köşede, sanki millet laflarını dikkate alıyor, sanki kanaat oluşturuyorlar da, ciddi ciddi lakırdı ediyorlar.

Yahu sen daha arkandaki döndürekli sopaya ayar çektirecek fabrika bulamamışsın, kim takar Hacivat’ı, kim takar Karagöz’ü?!

Bir de, sanki adam, “Başkan olayım mı?” diye bunlara soracak!

***

Neyse efendim...

Geçen Pazar Hürriyet’teki bu mal bulmuş Mağribileri yazmış, Putin’e vurup Saray’a yaranma hallerinden utandığımı beyan etmiştim. Epey geri dönüş oldu.

Lakin arkamdan da vuruldum!

Onca zamanlık ahbabım Gürkan Haydar Kılıçarslan (GHK), salı günü YURT’ta yayınlanan yazısında bunlara arka çıktı. Domatesti, limondu falan, manav tezgahı gibi bir yazıyla bana sataşıp, Ertuğrul Özkök ve Ahmet Hakan’ın milli iradeyi temsil ettiğini yazdı.

GHK kurnaz. “Istırırım-yalarım” iradesini milli milli dilimleyip kırmızı şarapla marine ediyor, kısık ateşte ‘amiral parmağı’ pişiriyor. Yanarlı dönerli servis ediyor.

Yerseniz!

***

GHK limonu boşuna yazmadı tabii, tilkidir o. Neymiş, Ruslar domateslere ambargo uyguluyormuş da, iş limona gelince yelkenleri koyveriyormuş. Dizilerde içki şişelerini buzlayıp sansürleyen, rakıyı susuz içiren milli irademiz, Rusları votka müptelası müptezeller olarak resmedip konuyu kapatıveriyor ya, GHK o kulvardan ilerliyor.

Nitekim bir ana haber bülteni de pazarda röportaj yapmış, “İkizlere takke!” diye bağıran adamlar birden bıyık altından gülerek limon muhabbeti açıyor. Sanki limonsuz votka içilmez de, iki limonla koskoca Rusya’yı dize getirecek mübarekler!..

GHK, dayamış sırtını limon muhabbetine, Hürriyet’e mi transfer olmak istiyor, ne yapmaya çalışıyor bilemiyorum, tribünlerdeki milli iradenin takkesine takkesine çalışıyor.

Limonlara takke!..

***

Hep derim, şu milli irade denen nesne çok acayip bir şey. Kah satranç tahtasında raks ediyor, kah Rus romanlarıyla gırnata öttürüyor... Neymiş, Putin’le satranç oynayan adam, IŞİD’le al takke ver külah iş tutuyormuş.

Kritik konu satranç... Milletimizin satrançla imtihanını bilen bilir. Bilal’e zekasını genetik olarak devrettiği anlaşılan ve bir nevi dişi Kasparov olan Emine Hanım, eşiyle beraber gittiği mitinglerde milletimizin üstüne plastik satranç takımlarından fırlatmıştı. Gerçi milletimiz o Çin malı satranç takımlarını kapışırken birbirini hafifçe taciz etmişti ama o kadar kusur Anna Karanina’da bile olurdu.

Öte taraftan, Rus romanı deyip geçmeyin...

Misal, geçen kıraathanede konuşuyoruz arkadaşlarla, öyle milli milli, biri aradan çıkardı kafayı, yok efendim ‘Ve Durgun Akardı Don’ ne biçim romanmış da, adam amma yazmış da, kaç cilt anlatmış da, Ruslar bizim kafamızı karıştırmaya çalışıyormuş da...

Arkadaşım, adı üstünde, Don durgun akıyor! Dört ciltte ancak aktı o Don. Arkasında ne maksat arıyorsun?

Yok! Boykot edeceklermiş, Rus klasiği okumayacaklarmış bundan böyle.

Allah sizi inandırsın, siz daha ‘Do’ demeden ‘Raskolnikov’u yapıştıran koskoca kıraathane müdavimleri rotayı Posta Gazetesi’nin Aşk Doktoru’na çevirdi birden. Entelektüel ihtiyaçlarını Aşk Doktoru’ndan gideriyorlar artık.

Şimdi, “Ne alaka?” diyeceksiniz, demeyin. Ne demek “Ne alaka?” arkadaşım? Ha ‘Doktor Jivago’, ha ‘Aşk Doktoru’. Nasıl ki mercimek protein bakımından etin yerini tutuyorsa, ecnebi bir Doktor Jivago’nun yerini bizim milli ‘Aşk Doktoru’muz da pekala dolduracaktır. ‘Aşk Doktoru’nu GHK’ya ve yerli işbirlikçilerine yedirtmeyiz!

***

Bakın, Hürriyet’in Hacivat-Karagöz’ünden başladık, laf nerelere kadar geldi.

İyisi mi, Ertuğrul Özkök ile Ahmet Hakan Rus ruleti oynasın, ortalık sadeleşsin. GHK da benimle polemik yapacağına, bizim gazetede bir ‘Aşk Haydarı’ dümeni tuttursun, abuk sabuk ecnebi sitelerden ‘ilişki’ saçmalıkları araklayıp yazsın ki tirajımız yükselsin...

***

Böyle de pis polemik yaparım...