Hüsnü Mahalli

Hüsnü Mahalli

Atatürk alerjisi!

İktidarda olmanın 13.yılını tamamlayan AKP geçen süre içinde hemen  hemen tüm amaçlarını gerçekleştirdi. AKP  yöneticileri dolaylı-dolaysız Atatürk ve Cumhuriyetin vazgeçilmez ilkesi laiklik aleyhinde binlerce kez konuştular ve bu yönde kararlar alıp uyguladılar.
13. yılın sonunda ne denli başarılı oldukları ortada.
AKP söylemlerine sahip çıkanların minimum oranı yüzde 49,5.
Bu gidişle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hazırlayıp referanduma sunacağı anayasa minimum %60 destek bulur.
AKP  Atatürk ve onun Cumhuriyeti ile ilgili söylem ve politikalarını halka kabul ettirmiş gibi görünüyor.
Bunun da en büyük sorumlusu CHP ve laik yaşamı benimseyen ve kendine muhalif diyen parti, örgüt, kurum ve insanlar.
Sağcısı, Solcusu, Sünnisi, Alevisi, Kürdü, Türkü, Arabı...
Çoğunluk ikiyüzlü.
Bir kısmı oportünist.
Bazıları da yanardöner!
Dönekleri  de unutmamak gerekir.
Kuru tepkinin dışında hiç bir politika üretip uygulayamadılar.
Öyle olduğu içinde durum ortada.
Baksanıza CHP işini gücünü bırakmış günlerdir 'Atatürk posterini kim indirdiği' tartışıyor.
Umarım bu tartışma bir sonraki seçime kadar sürmez!
Bu işin esprisi ama iş çok ciddi.
AKP açık ve net olarak 'Yeni bir Cumhuriyet kuracağız' diyor ama Cumhuriyetçilerden çıt yok.
AKP açık ve net olarak 'Mütedeyyin bir toplum yaratacağız' diyor ama  laik cumhuriyeti savunanlar 'Bizce sakıncası yok' modunda.
Toplumun büyük bölümü AKP'nin bu ideolojik hayallerine sessiz ve tepkisiz kalanlar çoğalınca AKP daha büyük hayaller kurdu.
'Arap Baharı' sürecinde Saltanat ve Hilafet.
Çok yazıp anlattım : 'Bahar' Atatürk Cumhuriyetinden etkilenen ya da esinlenen Cumhuriyetleri hedef aldı.
Tunus, Libya, Mısır, Yemen ve Suriye.
Emperyalist ülkeler 90 yıl öncesinin intikamını alma peşinde.
Atatürk, Cumhuriyet ve Laiklik düşmanı Arap kral, emir ve şeyhlerinin ülkelerinde hiç bir şey olmadı.
Bu da yetmedi bu ülkeler AKP yönetiminde Atatürk Cumhuriyeti ile birlikte diğer Cumhuriyetlere demokrasi ve özgürlük götüreceklerini söylediler.
Peki kiminle?
Atatürk'ten nefret eden Müslüman Kardeşler ve bilumum İslamcı parti, örgüt ve ruh hastası katil sürüleriyle.
'Arap Baharı'nın ilk haftalarından sonra bu gerçeği anlatmaya başladım.
5 yılda içte ve dışta yaşanan her şeyin özü işte bu gerçek.
AKP'nin iç ve dış politikası bir bütündür ve ideolojik bir zemine dayanıyor.
Elbette siyaset, ekonomi ve çıkar var ama en önemlisi din ve mezhep hesapları.
Kral, emir ve şeyhlerin Osmanlı ve Türk düşmanlığı bile unutuldu.
Toplumun büyük bölümü bunu bile hatırlamadı.
Hiç kimse olaylara bu acıdan bakmadı.
Herkes AKP söylemine inandı.
'AKP başta Suriye olmak üzere bölgeye demokrasi ve özgürlük getirecekti'.
Beş yıl sonra demokrasi ve özgürlük değil kan, yıkım ve acı getirdiği ortada.
Peki, kimin umurunda?
Çoğunluğun hayır.
Bu da normal.
Aynı çoğunluk için Güneydoğu'daki dram da normal.
Uzak değil çok yakın bir gelecekte AKP son hamlesini yapıp Türkiye'yi karanlık Ortadoğu'nun merkezi yapacak.
Benden söylemesi.
Karşı koymak, bu süreci son dönemecinde durdurmak ve Türkiye ilke birlikte Ortadoğu'nun tüm halklarını kurtarmak hepinizin görevi.
Tabi bu yazdıklarım size ilgilendiriyorsa.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar