Aymazlık hali!

Cumhuriyetin başlangıç ilklerine ve kendi devrimine ihanet eden Türk Silahlı Kuvvetleri ve Batıcı sermaye çevreleri, gericilikle ittifak halinde 60 yıllık karşı devrim sürecinin özneleriydi.

Bunun için öncelikle ülkenin kültürünü, sanatını, edebiyatını ve bilimini yaratan, aydınlanma meşalesini taşıyan solu ezme yoluna gittiler. Başarılı da oldular.

Oysa sol, cumhuriyeti aşmaya, onu tarihsel olarak daha ileriye taşımaya çalışıyordu. Yurtsever solun bu iddiayı güçlü şekilde ortaya koyması, Cumhuriyetin geriye savrulmasını da önlüyor ve bir denge kuruluyordu. Bu nedenle solu tasfiye edilen Cumhuriyet, aslında bütün gücünü de yitirdi. Sonuç olarak Cumhuriyet ileriye gidemeyince daha geriye savruldu.

Yurtsever solu hoyratça ezen, onun karşısına İslamcıları ve faşistleri dikerek, gericiliği ve muhafazakârlığı besleyen sağcı Cumhuriyetçiler ve Kemalistler, bu tutumlarının bedelini sonradan (Ergenekon davalarının başlattığı süreçte) çok ağır şekilde ödediler.

Çünkü Türkiye, NATO’ya girdikten sonra ABD ve Batı’nın yönlendirmesiyle esas olarak solu tehdit olarak belirledi. Ordu, bu tehdit değerlendirmesine en sadık kalan güç oldu. Bu yolla solun yükselişini engelleyeceklerini düşündüler.
Sonuçta kendilerini Türkiye gericiliği ile baş başa buldular. Artık yalnız kalmışlardı ve kendi Cumhuriyetlerini savunacak güçleri bile yoktu. Büyüttükleri güç kendilerini tasfiye etti.
Hadise bundan ibarettir.

Diğer taraftan Türkiye solunun bir kesimi ve liberaller Ergenekon gibi davaların gerçek ve tarihsel anlamını kavrayamadı. Dahası, inanılır gibi değil ama bu davaları demokratikleşme hamleleri olarak değerlendirdi. Referandumda AKP’ye “yetmez ama evet” dedi.

Tam bir aptallık ve aymazlık haliydi. Dahası ülke ağır bir ihanet yaşadı.
Artık yapılması gereken iş, cumhuriyeti yeniden kurmaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar