Elif Doğan Şentürk

Elif Doğan Şentürk

‘Bağlama’ustası!

Türkiye’deki sol anlayışın dinlediği sanatçılardan biriydi Yavuz Bingöl.
Kaset ve CD’lerin iyi satıldığı dönemlerde, müzik listelerine girerdi.
Gençler harçlıklarından kısarak, kaset ya da CD alır ve konserlerine giderlerdi.
Sonra ne mi oldu?
Yavuz Bingöl’ün “bir bağlama virtüözü olduğu” ortaya çıktı.
Önce; CHP Lideri Kılıçdaroğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğunda Yavuz Bingöl’ü yanında görmüştük.
O dönem siyasette kendine yer edinmeye çalıştığı hatta Kars’tan milletvekili adayı olmak için uğraştığı da konuşulmuştu.
Ama baktı ki olmadı, yüklendi bağlamaya.
Hem de ne bağlama!!!
Onu dinleyen milyonların tepkisini duymadan, aldırmadan Erdoğan’a methiyeler düzmeye başladı.
Hatta meydanlarda; Berkin Elvan’ın annesinin yuhalatılmasını bile, insani bir durum olarak özetlemeye çalıştı.
İş öyle bir noktaya geldi ki, penayı bırakıp şelpe yapmaya başladı.
‘Şelpe’nin kelime anlamı elle vurma, şaklatma.
Bir elinde kırk marifet, vurdukça saza, bütün sesler “şak şak” çıkmaya başladı!
Sonra, devletin bütün kapıları “şak” diye sonuna kadar açıldı.
AKP’li belediyelerden “şak” diye konserler gelmeye başladı.
Artık onu kimse tutamıyor.
Bağlama çekme konusunda her türlü tekniği büyük bir ustalıkla yaptığını gördük ama iyi bir bağlama pazarlamacısı olduğunu bilmiyorduk.
MEB okullarda dağıtmak üzere 85 bin adet bağlama satın alacakmış.
Üstelik bu bağlamaları; söz yazarı, besteci, yapımcı, senarist ve büyük bağlamacı Yavuz Bingöl’den alacakmış.
Biz bağlamayı da türküyü de severiz öyle bir toplumuz. Buradaki sorun Projeyi tartışmak değil. Buradaki sorun, neden Yavuz Bingöl?
Bir de AKP’li vekil Uğur Işılak var!
“Meclis'e Uyumaya Gitmiyorum” diyen ve uyuyakalan ‘Dombra’ şarkıcısı Işılak’a AKP’li belediyenin Ramazan Programı için 1 milyon 200 bin lira ödediği gündemde.
Büyük ozan Âşık Mahzuni Şerif'in o meşhur türküsü geldi aklıma;
“Yoksulun sırtından doyan doyana
Bunu gören yürek nasıl dayana
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana…

Önceki ve Sonraki Yazılar