Gazze ve 'Tersten' bir bakış

Akit Gazetesi’nin dünkü bulmacasında, soru olarak Hitler’in fotoğrafı vardı. Yanıtı ise, manâdan çatlıyordu: “SENİ ARIYORUZ”

Manşetten İsrail’e.. İsrail’e yetmez, Yahudilere veryansın etmek yetmemiş anlaşılan. Hitler’i arıyorlar, Hitler’i özlüyorlarmış.

Daha önce birkaç kez yazdım. Erdoğan, yurtdışı yolculuklarda uçağından Akit yöneticilerini ya da yazarlarını ayırmaz oldu. Böylece Akit, marjinal olmaktan çıktı. Siyasetin odak noktasında bir aktör olmaya başladı. Hatta, sürekli izleyenler farkındadır, Erdoğan siyasetinin yol haritasını Akit’e bakıp anlamak mümkün hale geldi.

İşte böyle bir gazete Hitler’i aramaya başlamışsa, Erdoğan’ın Gazze konusunda neler söyleyeceğini tahmin güç değil.

Oysa..

Tam da İsrail ile arasını düzeltmeye başlamıştı Erdoğan. Hatırlayın; ABD’li programcı Charlie Rose’a verdiği röportajda bunu açıkça ilân etmişti. ABD’nin ısrarla talep ettiği “barışma” içten olmasa da gerçekleşmiş gibiydi.

Ancak, İsrail’in Gazze’ye –önce havadan sonra karadan- ağır saldırısı, tam da Çankaya seçimi öncesinde çarşıyı yine karıştırdı.

HAMAS SIKINTISI

Erdoğan, hiç kuşkunuz olmasın, Gazze’yi seçim öncesi büyük bir avantaja çevirecek. Hassasiyeti tırmandıracak. Duyguları harekete geçirecek. ABD’ye tek laf söylemeden İsrail’e şimşekler yağdıracak. Belki Hitler’den söz etmeyecek ama mimikleriyle onu aratmayacak!

Oysa..

Evet, yeniden şu “oysa” meselesine dönelim. Oysa, Erdoğan (afrasına tafrasına bakmayın) gelişmelerden son derece rahatsız.

Nereden mi çıkartıyorum?

Ben yazsam, tepki sağanağı altında kalacağım bir yorumdan. Akif Beki’nin dünkü yazısından.

Özetle şöyle diyor Akif Beki: Yahu ey Hamas, sen kim İsrail ile bilek güreşine tutuşmak kim? Böyle yaptığın zaman dayak yediğini, insanlarının öldüğünü bilmiyor musun? Ne gerek var füzeler fırlatmaya, kafa tutmaya? Sesini duyurmak istiyorsan daha sakin, pasifist eylemler denesene!

Şu ifadeler onun:

“Mazlum Filistinliyi zalime bir güç gösterisiyle kırdırmayacak, evini kalleş bir şovla başına yıktırtmayacak yolları zorlamaya devam etmeliydin. Pazı yarıştırmak yerine vicdan diplomasisi yürütmek gibi.. ‘Yıkılasın’ demekle yıkılmıyor, ‘kahrolasın’ demekle kahrolmuyor. Benim ah etmem, berikinin bela okuması, protestocu kalabalıkların lanet yağdırması, senin intikam yeminlerin.. Hiçbiri Filistin’in yetim çocuklarını İsrail’in vahşetinden korumuyor.”

HER ŞEY KARMAKARIŞIK
İlginç değil mi! Hamas’a “evini yıktırtıyorsun” diyor Akif Beki. “Pazı yarıştırmaya ne gerek vardı” diyor.

Erdoğan’ın eski sözcüsü.. Her daim AKP cephesinin sesi.. O cephenin nabzını çok iyi tutan bir köşeci..

Hem böyle diyor. Hem de, “Biz en fazla ah/vah ederiz.. O da bir işe yaramaz” diye itiraf ediyor.

İşin gerçeği bence de budur.

Erdoğan da muhtemelen “şimdi sırası mıydı” diye sinirlenmiştir.

Zira, memleketin içine yönelik çatışma dili bir yana.. Memleketin dışında her şey karman çorman.

Erdoğan, hem ABD istediği için hem de petrol meseleleri yüzünden Barzani ile iyi geçinmek zorunda.

Ancak, Barzani’nin –Türkiye’nin artık fiilen kabullendiği- Kürdistan’ı ile –Türkiye’nin fiilen desteklediği- IŞİD savaş halinde

Güneydoğu’daki Kürt gençlerin sınırı geçip Kobane’de IŞİD ile savaşmaya gitmesi, işin cabası..

Derken bir de Malezya uçağı düşürülmez mi! ABD ile Rusya bu yüzden tansiyonu yüksek bir restleşmeye girmez mi! Ve düşünmeden / bilmeden konuşmaya alışkın Erdoğan “Malezya uçağı maalesef Rusya tarafından füze ile vurularak indirildi” demez mi! Böylece, daha ortada net hiçbir şey yokken Rusya’yı karşısına alacak bir hüküm vermez mi!

Buyurun buradan yakın!

N’OLMUŞ YANİ!
Bu tabloya bakınca, durum sahiden de bol renkli bir soyut tabloya benziyor. Her şey karmakarışık.

Ama medyasına bakarsanız.. Aslında o medyaya bile kulak vermeyen, gazete okumayan, “memleket meselelerinden sıkılan” milyonlara bakarsanız.. Her şey yolunda!

Bu yüzden Erdoğan, İsrail’e bağırmaya devam edebilir. Canını sıkan bir durumu, öfkeden çatlayan sesiyle, hiç değilse Çankaya seçimi için avantaja çevirebilir.

Nasılsa; bağırmaktan öteye bir şey yapmadığını.. Aradaki diplomatik ilişkinin bile, Türkiye değil İsrail tarafından azaltıldığını.. İsrail’e bağırırken ABD’ye doğrudan tek laf edemediğini gören / duyan olmayacak.


NE YAPMALI?
    Öncelikle Türkiye Büyük Millet Meclisi tam kadro toplanıp, Gazze konusunda ortak bir bildiri yayınlamalı. Ortak bir karara imza atmalı.

    O karar doğrultusunda Birleşmiş Milletler “Gazze’ye insani ve tıbbi yardım” konusunda acilen acilen acilen harekete geçmeye çağrılmalı.

    Her görüşten sanatçıların bir araya gelmesi ve belki Birleşmiş Milletler’e “çıkartma” yapması sağlanmalı. O çıkartmaya dünyanın önde gelen sanatçıları, kanaat önderleri, entelektüel isimleri de davet edilmeli.

    Ancak her ne yapılırsa yapılsın, bu, Erdoğan’ın ve AKP’nin damgasını taşımamalı. Çankaya seçimi için siyasi malzemeye dönüştürülmemeli.

    Elbette, yola çıkarken Erdoğan’ın hiç dillendirmediği Türkmen katliamı.. IŞİD terörü konusunda da dünya kamuoyu duyarlı olmaya çağrılmalı.



“DİNLE EY İSRAİL”

Üstünüze çullandıklarında ben

Sizden biriydim

Şimdi siz başkasının üstüne çullanırken

Nasıl sizden olabilirim?

Yahudi kökenli Alman Şair ERİCH FRİED







Önceki ve Sonraki Yazılar