Bazı halklar şanssızdır, özgürlük mücadelesinin başında öyle liderler olur ki, özgürlük beklerken, en rezilinden bir diktatörlükte yaşar bulurlar kendilerini.. Önemli olan halk değil, o kötücül aşiretin ikbalidir ve bu tarih boyunca pek çok kez yaşanmıştır. Pek çok Afrika halkı, bağımsızlık için kanını döktüğünü sanarken, aslında bir kabile reisi için canını verdi geçen yüzyıl boyunca... Ortadoğu’da genel olarak her rütbeden asker, geldi kondu bağımsızlık mücadelesinin üzerine... Ve zaman geçse de pek bir şey fark etmiyor her iki coğrafyada da... Çok uzağa gitmeye gerek yok, tam da burnumuzun dibinde, böyle devlete evrilmek üzere hazırlık yapan bir aşiret diktatörüğü var. Adına Irak Kürt Bölgesel Yönetimi diyorlar. Başında ise dini imanı para olan ve aşiret hegemonyasını yerleştirmeye çalışan Barzan aşiretinin reisleri var! Mesud Barzani başkanı, yeğeni Neçirvan Barzani ise başbakanı bu bölgenin... Herhalde bürokrasinin bir çetelesini çıkartmaya kalksak, Barzan aşiretinin tüm şeceresini de çıkartmış oluruz. Böylesine nepotik ve kleptokratik bir yapılanmadan söz ediyoruz. Bu iş bitirme, ikbal, aşiret ve her türlü gizli kapaklı ilişki üzerine kurulu bir tarz-ı siyaset, Irak’ın kuzeyine hakim bulunuyor ve aynı zamanda Kürt halkının geleceğini de belirleyecek güce sahip. Şu sıralar bir kriz yaşıyor olsa da, bölgenin zengin petrol yatakları önemli bir gelir kapısı ve sömürülmek için bekliyor!

Aşiret partisinin diktası

Öncelikli şunu belirtelim ki, aslında Mesud Barzani ve aşiret partisi KDP, iki yıldır gayrimeşru şekilde iktidara kazık kaktı. Meclisi feshedip bakanını sürdüren, hükümeti lağveden bizzat kendisi.. Meclis başkanını başkent Erbil’den sürmesinin sebebi, aşiret partisinden olmaması... Ciddi bir muhalefet gücü olan Goran partisinin bakanlarını da Erbil’e sokmamak gibi demokratik’ uygulamalara imza atan da bu aşiret lideri... Barzani ailesi, meclisi işlevsizleştirip, tüm bölgeyi babasının tarlası gibi yönetme heveslisi bir siyasi vizyona sahip. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanlığı görevi iki yıl öncesinde dolmasına rağmen hâlâ koltuğu bırakmayan da yine Mesud Barzani.

Kirli pazarlığın ürünü

Bilindiği üzere bölgesel yönetim, Bağdat yönetimi, Celal Talabani’nin partisi YNK (Kürdistan Yurtseverler Birliği) ve KDP’nin uzlaşması üzerine kurulmuştu. Bu uzlaşıya göre, Irak Cumhurbaşkanı Kürt olacaktı ve YNK’den seçilecekti ki, zaten Celal Talabani olmuştu. Bölgesel yönetimin başkanlığı ise KDP’de... Başbakan da bir YNK’den, bir KDP'den... Sanki bir pastayı böler gibi bölmüşlerdi. Gördüğünüz üzere zaten demokrasiyle uzaktan yakından ilişkisi olymayan kirli bir anlaşma, ama Barzan aşireti bu kirli anlaşmayı bile yeterince kirli bulmamış olmalı ki, bunu da bozdu. Koltukta ısrar etti, bu süreçte YNK içinden bir grubun diğer güçlerle birlikte Goran’ı kurması ise tüm hesapları değiştirdi.

Koltuğu gasp etti

2013 yılında başkanlık süresi dolan Mesud Barzani hâlâ başkan! Bunu meclisin iki yıl başkanlığını uzatması sayesinde sağladı ama o süre de Ağustos 2015’te dolmuştu. Barzani aileden gelen kurnaz siyasetçi genleriyle, YNK içindeki karışıklıkları ve Goran içindeki iç çekişmeleri fırsat bilip koltuğunda keyifle oturmayı sürdürüyor. Bağdat ile petrol paraları sebebiyle papaz olması kan kaybettirdi ama rakiplerinin güç kaybı sayesinde hâlâ iktidarı gasp edebiliyor. Burada muhalefetin güçsüzlüğü temel etkenlerden biri... Bunun farkında olan muhalefet de, yani YNK, Goran ve İslami Toplum Partisi (Komele), görev süresinin uzatılması karşılığında, başkanın yetkililerinin kısıtlanmasını ve seçimin mecliste yapılmasını talep etmişti. Tabii ki KDP buna da yanaşmadı.

Ayak oyunlarının lideri

Barzani’nin ayak oyunları saymakla bitmez, biz biraz da yolsuzluklarından, keyfi yönetiminden dem vuralım... Devlet kademelerine kendi aşiretini yerleştirip tam bir arpalık haline getirmesini zaten dünya alem biliyor. Yeraltı zenginliklerini başta bazı Türk işadamları ve siyasilerle birlikte yağmaladığını da bölgede bilmeyen kimse yok. Öylesine açgözlü ki, Bağdat yönetiminin Kuzey Irak petrollerindeki payını gasp etmeye kalkması sebebiyle, bu ara petrol paralarını alamadığından bölgede kriz var. Barzani ne yapıyor peki?.. Gelen parayı Erbil’deki kendi devlet memurlarının maaşını ödemek için harcıyor. Süleymaniye’deki devlet memurlarına ise maaş ödenmiyor. Zira orası YNK bölgesi!

Kargaları güldüren ittifak!

İşte karşınızda Arap şeyhlerini aratmayacak bir Ortadoğu lideri... Ve AKP iktidarlarının vazgeçilmez iki müttefiğinden biri, diğeri malum hiçbir işe yaramaz vatan, millet sevgisi olmayan paralı askerler sürüsü (onu bile beceremiyorlar) ÖSO... Ortadoğu’da böyle bölge lideri olmayı hayal eden bir dış politika stratejimiz var. Ortadoğu’nun tüm kargaları bize bu sebeple gülüyor işte! Bir son not, Kürt siyasi grupları arasında tek bağımsızlığı dile getiren de Barzani... Kürtler için değil tabii, bağımsızca tüm zenginlikleri cukkalayabilmek için!