Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu

Başkan kayıp

ABD’de, özellikle de başkent Washington’da son aylarda çok satan kitapların birinci sırasında bir roman var.

İsmi “Başkan Kayıp” (The President is Missing). Yazarları ABD’nin önceki Demokrat Partili başkanlarından Bill Clinton ve ünlü yazar James Patterson.

Pek çok ödül sahibi Patterson’ın kitapları dünya çapında 375 milyon tane satmış. New York Times’da bir kaç ay önce kitabın tanıtım yazısını okuduğumda bunu mutlaka edinmem gerektiğini kafama koydum.

Ne yazık ki bizim kitapçılar artık dünya kitap pazarını izlemekten vaz geçtikleri için Amazon’a başvurmak gerekti. Bir ay kadar süren bir bekleyişten sonra kitap elime ulaştı. Tam da Kurban Bayramı arifesinde…

Mükemmel bir okumalık oldu. 513 sayfalık kitabı neredeyse bir solukta, üç gün içinde bitirdim. Tam bir gerilim romanı... Konusu özetle şöyle:

ABD Başkanı Jonathan Duncan’ın başı beladadır. Nedeni de bütün dünyada aranan Cihadın Çocukları (The Sons of Jihad) isimli terör örgütünün lideriyle gizli bir görüşme yapmış olmasıdır. Bu görüşme bir şekilde duyulmuş ve kongre hakkında soruşturma açma yoluna gitmiştir.

Hatta başkanlık görevinden alınması bile söz konusudur. Burada ilginç bir nokta var. Cihadın Çocukları örgütünün lideri öyle dinci, İslamcı biri değildir. Aksine laiktir. Daha da ilginci bu terörist başının adıdır: Süleyman Cindoruk (Suliman Cindoruk). Sadece emperyalist kabul ettiği Batı dünyasına, özellikle de ABD’ye sanal savaş açmıştır. Bu öyle bir sanal savaştır ki bütün dünyanın bilgisayar sistemleri çökme tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Başkan Duncan’ın kongrede ifade verme günü yaklaşırken bütün dünya bilgisayar sistemlerini vuracak virüsün de her an canlanıp harekete geçme tehlikesi giderek artmaktadır. Bunu engelleyecek olan tek kişi Başkan Duncan’dır. Ancak Başkan oturduğu yerden hiç bir şey yapamayacağını anladığı için çok güvendiği bir kaç adamıyla ortadan kaybolur. Dünya şoktadır.

ABD Başkanı kayıptır. Kitap, Washington’ın zirvesinde dönen entrikaları, insanların en yakın ve güvenilir bildikleri tarafından nasıl ihanete uğradıklarını zaman zaman alaycı bir dille anlatır. Kitabın ilerleyen bölümlerinde dikkatimi çeken, Washington zirvesinin İsrail’e olan sonsuz güveninin dile getirilmesi. Ya da belki kitap böyle kurgulanmıştır, bilemem.

Bir başka bölüm var ki o da Rusya’ya duyulan ezeli ve ebedi güvensizliği anlatıyor. Bir başka bölümde Almanya ve başbakanının rolleri hicvedilerek anlatılıyor. Ama esas ilginç olan taraf, demin de söylediğim gibi, Cihadın Çocukları örgütü başının ismi. Neden Süleyman Cindoruk? Hadi, Süleyman sık rastlanan bir isim. Ya Cindoruk? Bill Clinton’ın ABD Başkanı olduğu yıllar rahmetli Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanlığı dönemine denk geliyor.

Hüsamettin Cindoruk ise 1991-95 arası TBMM Başkanlığı görevini yürüttü. Hatta Turgut Özal’ın ölümü üzerine kısa bir süre Cumhurbaşkanlığına vekâlet etti. Sonra da uzun yıllar aktif siyaset içinde kaldı. Acaba Bill Clinton bu ikiliden nasıl etkilendi de kitabında birisinin ilk, öbürünün soyadını kullanarak bir terörist başı ortaya çıkardı? Hiç kimse akıl edip bunu Clinton’a sordu mu, bilmiyorum. Hüsamettin Cindoruk buna ne der? Şu anda o konuda da bir bilgi yok. Herhangi bir haber alırsam mutlaka yazacağım. Söz…

Önceki ve Sonraki Yazılar