Bazen insan başkalarının ettiklerinden utanç duyar ya... Ben bu aralar Ertuğrul Özkök ve Ahmet Hakan’a baktıkça büyük utanç duyuyorum...

KaçAk Saray saltanatına bir çeşit muhalefet edip 1 Kasım seçim müsameresinden sonra –hiç kuşkusuz Aydın Doğan’ın ticari menfaatleri icabı- ‘fabrika ayarlarına’ geri döndüğünü ilan etti. Halbuki, -daha evvel de belirttim- Ertuğrul Özkök’ün herhangi bir ayarı yoktur. Bir duruşu, ilkesi, bir tavrı yoktur. Tek kerterizi patronudur. Sahibinin sesini çıkarır...

Şimdi Putin’in, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesine iftira atacak noktaya geldiğini” söylüyor ve, “Elbette böyle bir iftirada, Cumhurbaşkanı’nın yanında dimdik duracaksın. Öyle yapıyorum” diyor. Dimdik durmayı biliyor mu, son derece kuşkuluyum. Dimdik durduğuna tanık olmadım hiç. Aydın Doğan’ın yanında görmüştüm bir sefer, öne doğru hafifçe eğilmiş, üzerine sindirdiği bir uşak duruşuna sahipti. O duruşa tuhaf bir sırıtma eşlik ediyordu.

Şimdi de patronu namına iktidarla çöpçatanlık yapmaya soyunmuş bir gramofon gibi...

***

Şimdi... Bu işler zor tabii...

Bir yandan iktidarın paçalarına sürtüneceksin, bir yandan da kuyruğu dik tutuyormuş gibi yapacaksın. “Aslında eleştiriyorum ama...” görüntüsü vererek iktidara yaranmak, böylelikle bir çeşit ‘delikanlılık’ gösterisi yapmak...

Bu şekil fasulyeden delikanlı Ahmet Hakan, bir başka köşeden kendi sultanına asla edemeyeceği laflarla Putin’e veriyor, veriştiriyor. Öyle ki, Putin’e köpek benzetmesi yapıp, “Isıramaz” diyor.

Evet, Putin bir diktatördür ve Rusya’da solcuları, emekçileri demir yumrukla yönetmektedir. Son dönemde Rusların yürüttüğü ‘halkla ilişkiler’ kampanyası başarılı oldu ve Putin’e sempati arttı ama bu pis bir oligarklar rejiminin başındaki kişi olduğunu değiştirmiyor.

Öte taraftan, Ahmet Hakan’ın Putin’e köpek diyerek, ağzını burnunu kıran mevcut saltanata yaranma halleri gerçekten utanç verici. “Bükemediğin bileği öpeceksin” lafını söyleyen bilek yalayıcı ata Ahmet Hakan’ın atası olmalıdır...

***

Yarın devran dönse, emin olun Hürriyet’in bu şen bülbülleri Putin’e övgü dizme yarışına da girerler. Hiç yüzleri kızarmaz. ‘İş’in bir parçasıdır bu...

***

“Koskoca insanlar kendilerini nasıl bu hale düşürüyor?” diye düşünüyorsunuz siz de, değil mi? Torun torba sahibi, 70’ine merdiven dayamış Ertuğrul Özkök... Lügat parçalayan, sakallı falan Ahmet Hakan...

Konu para mı?..

Sanmıyorum. Yedi sülalelerine yetecek parayı atmıştır bunlar kenara. Hele Ertuğrul Özkök...

Saygınlık?..

Bunlara saygı duyan kimsenin olduğunu sanmıyorum.

Dedim ya, sindirilmiş bir hal bu. Utanç verici bir hal...

***

Neyse, biz onlar namına utanıyoruz işte...