Bazı dış politika deyişleri

Çeşitli ülkelerin, dış politikalarını belirleyen ana düşüncelerine ilişkin "deyişleri" oluyor. Bunlardan söz edildiğinde, o ülkeyi yönetenlerin, komşuları ile dünyadaki diğer ülkelerle ilişkilerine dair önemli ipuçları elde ediyorsunuz. Ben, bu yazımda, bunlardan hemen aklıma geliveren bir kaç örneği sizlere de hatırlatacağım.

Neredeyse bütün hayatını savaşarak geçirmiş bir büyük General, Mustafa Kemal diyor ki: "Eğer vatan müdafaası söz konusu değilse, savaş bir cinayettir". Bu sözler, genç Türkiye Cumhuriyetine, barış içinde yaşamak ufkunu çiziyor. Yetmiyor "Yurtta sulh, cihanda sulh" diyor. O büyük savaşçı, barışı, huzuru, kalkınmayı, refahı ne kadar özlüyor!

Bununla taban tabana zıt bir başka deyiş, İngiltere Başbakanı Lord Palmerston’dan: "Devletlerin sürekli dost ve düşmanlıkları yoktur. Çıkarları vardır" diyor. İngiliz emperyalizminin ve genel olarak bütün emperyalist ülkelerin dış politikalarının en önemli şiarını böylece özetliyor.

Örnekleri çoğaltmak mümkün...

Ben Türkiye'den örnek vermeye devam edeceğim. Büyük komutan ve devlet adamı İsmet İnönü, "Büyük devletlerle ilişki kurmak, ayıyla yatağa girmeye benzer" diyor. Büyük ve güçlü devletlerin, emperyalist, bölücü, sömürücü, ne yaptığı kestirilemez dış politikalarına, benzersiz bir yaklaşım yapıyor.

Bu yaklaşımın ne denli önemli olduğunu, son yıllarda yaşayarak görüyoruz. Amerika Birleşik Devletleri, Ortadoğu’ya ve hâttâ Avrupa'ya yönelik politikalarında ele-avuca sığmıyor. Bir gün "ak" dediğine ertesi gün "kara" diyor. Devletleri, insanları aşağılıyor, eziyor. Kendisine ekonomik olarak bağlı ülkeleri, o ülkelerin "zavallı" yöneticilerini parmağında oynatıyor.

Yukarıda, Mustafa Kemal Atatürk'ten ve İsmet Paşa'dan örnek verdiğim dış politika şiarlarını, 17 yıldır başımızda olan "Reis" yönetimi 180 derece değiştiriyor. Yeni deyiş, ünlü şair Ümit Yaşar Oğuzcan'ın bir şiirinden ve o şiir üzerine yazılmış bir şarkıdan "aparılmış".

Reis durup durup: "Bir gece ansızın gelebiliriz" diyor.

İnsana, bir başka şair, İlhan Demirarslan'ın ünlü mısrası ile devam edecekmiş gibi geliyor:

"Geceleri şeytan girer rüyama, sağ olsun"

21. yüzyılda, Türkiye Cumhuriyetinin dış politikasının ağırlığına bakın!

Önceki ve Sonraki Yazılar