Çetin Osman Budak

Çetin Osman Budak

BEDEL

AKP Genel Başkanı 15 Temmuz hain darbe girişimini “Allah’ın lütfu” olarak nitelendirdiğinde, içeriğini neyle doldurduğu kamuoyu tarafından pek anlaşılamamıştı.

Bugün ise; FETÖ ile yıllarca sürdürülen işbirliğinin ve sonrasında da 15 Temmuz’un; AKP iktidarının siyasi ömrünü uzatmak ve parti devletinin yolunu açmak gibi bir işlev gördüğüne tanıklık ediyoruz.

Yaşananlar; 15 Temmuz alçaklığını, Reistag Yangını’na (*) benzetenleri haklı çıkarıyor. Ve şimdi; parti devletinin “kültürel iktidarını” kurmaya programlanmış, aklı ve bilimi dışlayan bir müfredat yürürlüğe konuyor.

“Vicdanı hür irfanı hür nesil”den, “cihad nesline”…

Körpecik zihinlere ibadet (!) olarak savaş anlatılacak…

Çünkü; sosyal medyada “Yeliz” adını tercih eden, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesi AKP’li vekil; “Cihat bilmeyen çocuğa matematik öğretmenin faydası yok!” “Matematik, sibernetik, fizik, müzik, tüm bunlar, eninde sonunda, sadece, insanlar şiir okumayı öğrensinler ve anlasınlar diye gereklidir” diyen Nazım’dan, cihadı matematik için ön şart sayan bir zihniyete geldik. Çok ama çok yazık…

***

Türkiye 15 yıllık AKP hükümetleri döneminde 4+4+4 gibi yasal düzenlemeler ve sürekli değiştirilen müfredat nedeniyle eğitimin niteliğinde ciddi kayıplar yaşadı.

Uluslararası sınavlarda alınan sonuçlar vahim.

Çocuklarımız okuduklarını bile anlamakta güçlük çekiyor.

Ya üniversiteler…

12 Eylül darbesinin ürünü YÖK’ün baskısı altındaki üniversitelerin durumu da farklı değil.

Bilimden çok eş-dost atamaları, dua mesajları ve suskunluklarıyla gündemdeler.

Aklın ve bilimin özgür olmadığı bir ülkede kalkınma, ilerleme nasıl olacak?

Yine bu dönemde Türkiye’nin; demokrasi, hukuk, adalet, ekonomi gibi alanlarda ciddi geriye gidişler, kayıplar yaşıyor olması tesadüf müdür?

Uluslararası tüm endekslerde dip yapı- yor, topyekun kaybediyor Türkiye…

Ülkemizin karşı karşıya kaldığı sorunlara sağlıklı bir gözle bakıldığında görülecektir ki; ihtiyaç duyulan şey, bilimsel düşünceyi eğitimden, akademiden dışlamak değildir.

Tersine özgür aklı, bilimi, yaratıcılığı eğitim ve üretim süreçlerine katabilmek gerekiyor.

AKP’nin müfredat programları ile hedeflenin bunlar olduğunu söylemek mümkün mü?

***

Ülkemiz; kan ve gözyaşının hiç dinmedi- ği Ortadoğu bataklığına saplanmamışsa, bunda Cumhuriyet eğitiminin katkısı yadsınamaz.

Bu nedenle; Büyük Atatürk’ün “Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder” sözü, akıllardan hiç mi hiç çıkarılmamalıdır.

Çocuklarımıza, gençlerimize daha özgür bir ortamda daha nitelikli bir eğitim sağlayamadığımız sürece, ülkemizin gelece- ğinde karanlıkların, risklerin büyüyeceği açıktır.

Milletimiz bunun bedelini geçmişte de, 15 Temmuz’da da; istiklalini ve istikbalini kaybetme noktasına gelerek, ağır şekilde ödedi. Şimdi önümüzdeki iki yol var.

Ancak AKP Genel Başkanı ve her dedi- ğini emir telakki edenler, tek seçenek olarak çıkmaz yolu dayatıyor.

Bedelini 80 milyonun sırtına yükleyerek….

* Almanya Parlamentosu (Reichstag) binasında 27 Şubat 1933’te çıkan yangın.

Önceki ve Sonraki Yazılar