Uluslararası Olimpiyat Komitesi üyesi Monaco Prensi Albert : 2020 Olimpiyatları'nın İstanbul'a verilmesinin bölge ve Türkiye'ye katkısı ne olur?

Başbakan Erdoğan: Bana göre bunun en önemli cevabı, özellikle bölge barışa hasret, şu anda bölgede ciddi manada biliyorsunuz bu sıkıntı yaşanıyor. Olimpiyatları biz barışın, saygının, paylaşımın halkları olarak görüyoruz. Bu olimpiyatların İstanbul olimpiyatı olarak yapılması bölgeye bu sinyali verecektir. Bu, dayanışma ruhunu verecektir. Bu, barış ve sevgi ruhunu verecektir.

Başbakan bunları anlatırken toplantı salonunun önünde yüzlerce kişi Türkiye'nin Suriye politikası ve Erdoğan aleyhinde gösteri yapıyordu..

Olimpiyatların Tokyo'ya verilmesinin hemen ardından ve dün gün boyu yayınlanan haber ve yorumlarda üç temel vurgu vardı:

1- Aylardır Suriye ve Suriye'den dolayı savaştan söz eden Erdoğan komite üyelerini inandıramadı.

2- Erdoğan'ın yanıtında çizmeye çalıştığı profil ile Gezi olayları sırasındaki tutum ve davranışı arasında büyük bir çelişki vardı.

3- AKP Hükumeti'nin politikası sonucu Türkiye'de yaşanan laik- İslamcı gerginlik ve kutuplaşma 7 yıl sonra yapılacak olan olimpiyatların geleceği için istikrarlı ve güvenli bir ülke imajı yansıtmıyor.

Özetle Kasım 2012'de özel olarak Ankara'da misafir edilen Prens Albert'in çok zekice sorulan sorusu işi bitirdi.

Orada yandaş medya olmadığına göre, Erdoğan komite üyelerini ikna edemedi.

Türkiye'nin Katar gibi milyarları olmadığına göre, Başbakan komite üyelerini de satın alamadı.

Hatırlanacağı üzere 2022 Dünya Kupası'nın Katar'da yapılacağı kararlaştırılmıştı.

Karar Katar Şeyhi Hamed'in dağıttığı milyonlarca dolar rüşvetle alınmıştı.

Ama aynı Şeyh'in ülkesinin önceki akşam yapılan oylamada Mısır ve Suudi Arabistan ile birlikte Türkiye'ye oy vermediği söyleniyor. Oysa Suudi Arabistan ve Katar Başbakan Erdoğan'ın Suriye politikalarına en çok destek veren iki ülke. Birincisi Mısır'daki askerlerden yana ve Erdoğan dostu Müslüman Kardeşler'e karşı. Diğeri ise Erdoğan'dan yana Müslüman Kardeşler'e arka çıkıyor..

Başbakan ise böyle bir ortamda " Olimpiyat bölgeye dayanışma, barış ve sevgi ruhunu verecektir" dedi. Dedi ama komite üyelerini inandıramadı.

Çünkü komite üyeleri AKP grubu değildir. Medyadaki yandaş sürüsü ise hiç değildir.

Türk insanına birtakım yalanlar söyleyip onları etkileyebilirler. Ama dünya kamuoyu bazı lobilerin tersi çabalarına rağmen her şeyi görüyor ve anlıyor. Buna rağmen Türkiye'nin 36 oy alması önemlidir. Büyük olasılıkla bu oylar savaş lobilerinin desteği ile sağlanmıştır. Yoksa doping rezaletleri ile her yıl bir hikaye yaşayan bir Türkiye'nin bu konuda dünyanın en temiz ülkesi olan Japonya karşısında nasıl bir şansı olabilirdi.

Ama olsun topluma gaz vermek gerekiyordu.

Ama bu gaz Gezi'deki gaza benzemiyordu. Bu gaz, gaz verenleri heveslendirip hayal görmelerini sağlıyordu.

Elbette hayal görmek ve bu hayallerin peşinde koşmak çok güzel şeydir. Hayalin ötesine geçmek ise başka bir şeydir!

Umarım olimpiyat macerası, bu maceranın boş hayallerini Türk toplumuna enjekte etmeye kalkışanlara çok şey öğretmiştir. Bir sonraki maceraya hazırlananlar her zaman Prens Albert ve benzerlerinin soruları ile karşılaşabileceklerini bilmelidirler. Karşılaşmak istemiyorlarsa o zaman olimpiyatların ruhuna uygun bir Türkiye'yi acilen inşa etmelidirler.

Çünkü Türkiye bunu hak ediyor.

Şimdiki Türkiye asla böyle bir Türkiye değildir.

Bir düşünün olimpiyatlar bir ay sonra İstanbul'da yapılacak ve ülkenin her tarafında gösteriler ve çatışmalar yaşanıyor. Polisin sıktığı biber gazı gelen yabancı sporcuları bile nefesiz bırakır..

Olimpiyatları izlemek için İstanbul'a gelmesi beklenen Suriye, Irak, İran, Ermenistan, Yunanistan, Rusya ve Gürcistan gibi komşu ülkelerin hepsi Türkiye ile ilişkileri ya düşmanca ya gergin ya da çok kötü.

Suriyeli zavallılar ise belki kamplardan çıkıp gelebilirler.

Bir de bakarsınız Olimpiyatların güvenliği Kaide ve Nusra'ye verilir!

Onlar da PYD ile savaştıkları için hiçbir Kürt vatandaşını olimpiyat köyüne sokmazlar.

Buna kızan Öcalan barış sürecini askıya alır..

Buna kıza Kaide lideri Zevahiri Tora Bora Dağları'ndan tehditler savurur

Kandil Dağları sessizliğini bozar..

Ve bu hikaye uzar gider..

Her bölümünde ise ağır bedeller var!!!