Ben yeni duydum

Osmanlı'da insanları mensup oldukları dinlere göre, giyimlerinden ayırt etmek mümkündü. Müslümanların, Rumların, Ermenilerin, Yahudilerin giyimleri farklı farklı idi.
Sarhoş bir yeniçeri, kılığından Yahudi olduğunu anladığı birini yakasından tutup dövmeye başlamış. Yahudi, 'Ağam durup dururken bana neden vurursun'' diye inlemiş? Yeniçeri ''Siz Hazreti İsa'yı çarmıha germişsiniz'' demiş. Yahudi hafifçe silkelenip, ''Ama ağam o 1500 yıl önceydi'' diye sızlanmış. Yeniçeri biraz durakladıktan sonra ''olsun, ben yeni duydum'' demiş.
15 Temmuz darbe girişiminin bastırılmasından sonra, Fetullah Hoca'ya yoğun mahbubiyetleri, bağlılıkları, destekleri o dönemde kendi ifadeleri ile bilinen birçok kişi şimdi TV ekranlarına çıkmak için yarışıyor, gazetelere tam sayfa ilanlar veriyor ve bizim fıkradaki yeniçeri gibi ''vallahi ben yeni duydum'' diyor.
''Yeni duydumcuların'' en başında Tayyip Bey var. 17-25 Aralıkta hükümetteki dört Bakanın, onların oğullarının yanlarında, oğlu Bilal Bey'in de evinde bulunduğu söylenen milyonlarca doların, FETÖ'cü savcılarca kovuşturulmaya başlaması, telefon dinleme kasetlerinin medyaya servis edilmesi, Tayyip Bey'in nasıl bir tehdit altında olduğunu birden kavramasına yol açmış olduğu görülüyor. O günden sonra Tayyip Bey, Paralel Devlet Yapılanması (PDY) olgusunu gündeminin en önüne aldı.  Sonraki günlerde bütün nutuklarının iki konusu vardı. 1) Paralel yapının suçlanması, 2) Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı'nın fırçalanması.
15 Temmuz darbe girişimi, Tayyip Bey'in öncelikli düşmanını kavramadaki yeteneğinin, başka bazılarından çok daha fazla olduğunu gösterdi.
Tayyip Bey'e kıyasla ''jetonu geç düşen'' iki ünlü siyasetçiden biri, ünlü Bülent Bey, ''Fetullah örgütlenmesinin bir terör örgütlenmesi olduğunu yeni anladım. Bana ''ahmak'' diyebilirsiniz'' dedi, köşesine çekildi.
İkinci ünlü isim, kendisine atfettiği ''hamakatlığına'' rağmen, ''Ankara'yı parsel parsel FETÖ'ye dağıttın'' diye suçladığı Belediye Başkanı Melih Bey oldu. Melih Bey, 15 Temmuz'dan sonra, suçluların telaşı ile Fetullahçı olmadığını ispat etmek için TV'leri kanal kanal geziyor. ''Ben de yeni öğrendim'' diye ağlıyor.
Bir gün, ''Ankara'nın rantlarını parsel parsel niye bunlara verdin?'' derler diye, gaipler âleminden, yani görünmeyen dünyadan tanıklar arıyor. ''Fetullah cinlere hükmediyor. Onların aracılığı ile insanlara her şeyi yaptırıyor'' diye, İslam teolojisine hiç uygun olmayan yaveler yumurtluyor. ''14 Ağustosta ABD bir büyük depremi tetikleyecek'' diye beyin yakan saçmalamalarda bulunuyor.
Bunları niçin yapıyor?
Korkuyor. Soruşturmaların sonuçlarının gelip kendisine de dayanacağını düşünerek tir tir titriyor. Onun için ekranlarda ağlıyor. ''Ben yeni duydum'' diye hayali düşmanlarına babalanıyor.
Allah kimseleri bu ''ben yeni duydumcuların'' durumuna düşürmesin.
Amin!


Önceki ve Sonraki Yazılar