Rahmetli Turgut Özal “Avrupa ve Amerika'da ne varsa Türkiye'de de olacak” demişti. Haklarını yemeyelim, o gün bugündür gelen hükümetler özellikle tüketim ekonomisi için ellerinden geleni yaptılar. Artık yurtdışına gittiğinizde eliniz boş dönüyorsunuz, her “mal” var ülkemizde. Tatillerde yurtdışını aratmayacak beş yıldızlı otellerimiz, tatil köylerimiz... Beş kıtaya ulaşan iletişim ağımız, hatta okullarda çocuklarımızın akıllı tahtaları ve tablet bilgisayarları bile var. Olmayan ne? Onu da bize Almanya Cumuhurbaşkanı Christian Wulff  gösterdi; “güçten, koltuktan” vazgeçmeyi bilmek ve onurunu korumak. Peki ne oldu da bu noktaya geldi? Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, hakkında çıkan dedikodularla ilgili olarak Hanover Savcılığı soruşturma için Federal Meclis'ten izin isteyince, “bana olan güven zedelendi, istifa ediyorum” diyerek, çekildi. Cumhurbaşkanı Wulff  için isnat edilen suçları sayarsak; Aşağı Saksonya Eyalet Başbakanı iken, bir işadamının eşinden düşük faizli kredi almak, işadamlarının villalarında tatil yapmak, bir film yapımcısının otel masraflarını üstlenmiş olması. Rahmetli annem karne dönemlerinde komşuların çocukları takdirname alınca kızmaz, “gülelim başımıza gelsin” derdi. Şimdi kahkahalarla gülün bir pazar günü boyunca. Belki bir gün bizim de devlet geleneğimiz ve ciddiyetimiz oluşur da, “ileri demokrasi!” ile yönetiliriz. Yasalar karşısında herkesin eşit olacağı günleri görürüz.. Sorun yeni değil, çok partili hayata geçtiğimiz günlerden bu yana, “istifa müessesesini” tanıyamadık biz. “Benim hırsızım iyidir”, “bizim arkadaşlarımız böyle şey yapmaz”, “bizim katilimiz katil sayılmaz” bizim duyduklarımız bunlar. Hatırlar mısınız bilmem. Ilıcaklar’a bir arsa tahsisinin şaibeli olduğu ortaya çıkınca, dönemin Başbakanı “verdimse ben verdim” demişti. Ve tartışma kesilmişti. Şimdi demokrasimiz daha ileri gitti. “Deniz Feneri” soruşturulacaksa savcıları görevden alıyorsak, Özel Yetkili Savcılar Silivri'yi doldururken iyi, MİT yöneticilerini ifadeye çağırdığında kötü oluyorsa  ve özel yasalar çıkarılıyorsa (ki deşifre olayı yanlıştı belirteyim), niye şaşırıyoruz ki? Şanssız olan Almanya Cumhurbaşkanı. Almanya'da politika yapmak gibi, bir gaflete düşmüş, Bağışlayın ama bütün bu gelişmelerden sonra, Temel'in oruç bozmasını her seferinde affeden imamı anlatan, “....me göre imam buldum” fıkrası geldi. Biz yine de terbiyemizi bozmayalım; “gönlüme göre imam” diyelim.