Bilmem haksız mıyım?

Hükümet politikası olarak, “nüfus dinamizminin korunması” adına çocuk yapan ailelere teşvik ve sosyal destek verilmesi son zamanlarda
çokça konuşulan ve tartışılan konuların başında geliyor. Tabii ki hamilelik döneminde ve sonrasında başta anneye olmak üzere, aileye ekonomik ve sosyal haklarını kolaylaştırıcı destekler sonuna kadar sunulmalıdır. Sosyal devletlerde zaten olması gereken de budur. Ancak, çocuk başına verilecek 300-600 liralık yardımlarla o çocukların hayatları kurtulmuyor. Peki, o çocukların beslenme, sağlık, eğitim gibi konularda yaşadıkları güçlükleri merak eden ya da soran var mı? Günümüzde imkânsızlıklar nedeniyle çocuğunun sağlık giderlerini karşılayamayan, okula gönderemeyen birçok aile var.
*
Bakın, zorunlu eğitimden bahsediliyor ama yapılan araştırmalara göre Türkiye’de 4 milyon 330 bin 504 çocuğun okula gitmediği ortaya çıkıyor.  Okula gitmeyenlerin 2 milyon 486 bin 554’ünü ise kızlar oluşturuyor. Hala derslik, okul ve öğretmen sıkıntısı yaşayan ve sınıf başına ortalama 50-60 öğrenci düşen yerler var. Bu gerçekleri görmezlikten gelmemek lazım!
Yine üniversiteyi bitiren gençlerimizin, mezun olduktan sonra iş bulmak için yaşadıkları zorlukları hep birlikte görüyoruz. Büyük ölçüde eğitim sisteminden ve istihdamdan kaynaklanan sorunlar nedeniyle gençler arasında işsizlik oranı oldukça fazla. Yani anlayacağınız sadece üniversitelerin sayısını arttırmakla her şey bitmiyor. Dünyanın her yerinde iş bulabilecek nitelikli, donanımlı gençler yetiştiremedikten ve onlara iş imkânları oluşturamadıktan sonra çok çocuk yapmanın ne önemi olabilir ki? Bugün Türkiye’de, “15-24” yaş grubunda 13 milyon genç nüfus var. Bu, toplum için büyük dinamizmdir. Ancak bu yaş grubunda işsizlik oranı yaklaşık yüzde 19’lar seviyesinde. Ve maalesef her geçen gün bu oran daha da yükselmektedir.
*
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2014 verilerine göre, Türkiye’de 557 bin üniversite mezunu işsizlik sorunu yaşıyor. Özellikle belli meslek dallarında işsizlik oranı daha da yüksek! Bunlar daha çok, üniversitelerin bilgisayar, gazetecilik, mimarlık, işletme ve iktisat bölümleri. Bilgisayar mezunlarının yüzde 14,2’si, gazetecilik ve enformasyon mezunlarının yüzde 13,2’si, tarım, ormancılık ve balıkçılık mezunlarının yüzde 12,2’si, fizik bilimleri mezunlarının yüzde 11,9’u, mimarlık ve inşaat mezunlarının yüzde 11,2’si  işsiz durumdalar. İşsiz öğretmen adaylarının yanında diğer bölümlerden mezun olan işsiz yüz binlerce genç var.
Sosyal devlette olması gereken yaşam boyu bireyin ekonomik, sosyal tüm haklarının devlet tarafından güvence altına alınmasıdır. Bu yapılmadıktan sonra çocuk başına verilecek ne üç kuruş paranın ne de yapılanların bir önemi olduğunu düşünüyorum. Bilmem haksız mıyım?

Önceki ve Sonraki Yazılar