Türkiye köklü bir gerici dönüşüm hamlesi ile bu saldırıya direnen güçler arasında yaşanan şiddetli bir siyasal çatışma sürecinden geçiyor.

Bu çatışma alanlarından biri de sistemi zorlayan Kürt sorunudur. AKP ve Cemaatin bu konuda “ümmetçi” bakışı aşamayan yaklaşımı, sorunu daha da içinden çıkılmaz hale getirdi.

AKP-Cemaat iktidarının tek bir politikası oldu; o da ABD, İsrail ve Barzani Yönetimi’nin çıkarları ve stratejik hedefleriyle çatışmayacak bir çözüm politikası…

Bu politika, gerçekte çözümsüzlüktür. Çünkü bu planlama, kanlı bir boğazlaşma demektir. Bu toprakları ufalayıp bütün unsurlarına doğru daraltarak güçten düşmüş, kolay denetlenebilir, küçük ve kıytırık bir ülke haline getirmektir.

Dün yine halkın yüreğine ateş düştü. Kocaman bir ülke acı çekiyor. AKP 10 yıldır deyim uygunsa sadece laf üretiyor, durumu idare ediyor, oyalıyor ve yalan söylüyor.

Haberi biliyorsunuz; Hakkari Dağlıca’da PKK’lılar bir karakola saldırdı. Çıkan çatışmada 8 asker şehit oldu, 16 asker yaralandı, 10 PKK’lı da öldü.

AKP politikalarının geldiği yer, Uludere’dir, Çiller-Ağar siyasetinin geldiği nokta ile aynıdır. Yaptıkları, emperyalizmin emrinde halk düşmanlığıdır.

Önümüzde kördüğüm var ve kan akıyor. Akan kanı onlar durduramaz.