Yine İzmir'deyiz. Hasan Tahsin'nin ilk kurşunu sıktığı ve kahpece vurulduğu günün yıldönümü.

Sabah anıtın önümde onu andık. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen kısa bir konuşma yaparak, hem o günü hem de günümüzü anlattı. Basın özgürlüğünün nasıl yok edilmek istendiğini, akreditasyonun ne anlama geldiğini vurguladı başkan.

Katılanlar arasında CHP'nin ilçe belediye başkanlarının yanı sıra önseçimle 2. Bölgede CHP listesinin 3. sırasına yerleşen, ancak, YSK'nın adaylığını iptal ettiği Atilla Sertel, MHP İzmir adayı Oktay Vural, gazeteciler ve TGS İzmir Şube Başkanı Halil Hüner ile bazı siyasi partilerin temsilcileri vardı.

İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Bornova Belediyesi'nin işbirliği ile düzenlenen etkinlik için, SBF öğretim üyelerinden Serdar Şahinkaya, Mustafa Kemal Atatürk döneminde 1920-1938 arasını anlatması için davet edilmiş.

Kürsüde akıcı bir dille anlatıyor Serdar Şahinkaya 1938'e kadar neler yapılmış, nasıl yapılmış, neler planlanmış... Öyle lafla değil. Belgelerle...
Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları yapmış, bugünkü iktidar yapılanları satmış.

Son 13 yılda AKP'nin sattığı tüm devlet mallarını Atatürk ve arkadaşlarının bu ülkeye kazandırdığını bir kez daha öğrendik, Serdar Şahinkaya'dan.
Kayseri'de Atatürk'ün emri ile kurulan ve üretime geçen uçak fabrikasının 1950'li yılların ortalarında, nasıl traktör fabrikası yapıldığını da belgeliyor, hoca... Hem de uçak almak isteyen ülkeler bulunmasına karşın.

Hiçbirimizin anımsamadığı bir konunun da altını çiziyor Şahinkaya. Mustafa Kemal Atatürk'ün Van Gölü yanında bir üniversite kurulması isteğini...

Sonra bir şey daha öğreniyoruz. 1933 yılında sokaklarda halk kürsülerinin kurulduğunu. Burada, isteyen çıkıp derdini anlatsın diye.

Konuşanları ne polis susturuyor, ne jandarma. Özgürce konuşuyor, iktidarı ve Mustafa Kemal'i eleştirebiliyor konuşmacılar. TOMA'lardan gaz, tazyikli su sıkılmıyor yurttaşların üzerine... Atatürk'e despot deyip, kendilerinin ileri demokrasi getirdiğini söyleyenlere anımsatayım dedim, Serdar hoca aracılığı ile.

Günümüz Türkiye'sinde bırakın yolda yüksek sesle konuşmayı, iktidarı eleştirmeyi, anayasanın verdiği gösteri ve yürüyüş hakkını bile kullanamıyorsunuz.

İzmir Gazeteciler Cemiyeti, yine mükemmel bir ödül töreni düzenlenmişti. Ve Hasan Tahsin Ödülleri sahiplerini buldu alkışlar arasında.

İGC'nin önceki başkanı Atilla Sertel'e bu yıl Hasan Tahsin Özel Onur Ödülü'nü verdik, jüri olarak. Basın özgürlüğü için yaptığı başarılı çalışmalar ve mahpuslardaki gazetecilere, mağdur insanlara sahip çıktığı, onları yalnız bırakmadığı için.

Şunu da belirteyim ki, İzmir seçime hazır... Haziran'ın 7'sini bekliyor...