Bir transfer hayali ve futbolun gerçekleri

Transfer haberi yaparken küçük bir haber takibi bile transferin gerçekleşme ya da haberin gerçek olma ihtimalini ortaya çıkarabiliyor.

Bir süredir futbolun önemli yıldızların Zlatan İbrahimoviç’in Türkiye’de bir takımla anlaşacağı yönündeki haberler için de aynısı geçerli.

Spor medyası ve takipçileri bir süre bu gündemle oyalanırken nihayetinde PSG cephesinden, hem de üst düzeyden bir açıklama geldi. Kulübün başkan yardımcılarından Frederic Longuepee transfer dedikoduları ile ilgili sorulan soruya "Aynı komik soruyla bugün de karşılaştım. Bugün de kesinlikle İbrahimoviç'in PSG'de kalacağının altını çiziyorum" diye cevap verdi.

Bu cevabın ardından zaten neredeyse fantastik denebilecek bir transfer hikâyesinin daha sonuna geldik.

Aslında buraya kadar gelmemize bile gerek yoktu.

Çünkü aynı Longuepee daha 15 Nisan’da başka bir açıklama yapmıştı. Başkan yardımcısı, franscihing konusu futbolda giderek önem kazanırken, bu konuda ilk 10’da olmayı hedeflediklerini söylemişti.

“Fans do wonders” adlı kampanyayı da duyuran ve kampanya hakkında bilgiler veren Longuepee bu bilgileri verirken de “Zlatan İbrahimoviç ve arkadaşları” diye bahsetmesi herhalde yıldız oyuncunun geleceği ile ilgili bir ay öncesinden fikir vermiştir.

Transfer hikâyeleri, olacak ve olamayacak şeyler bir yana dünya futbolun franchisingine kadar geldi de ilk 10’da kimler yer alacak diye konuşuluyor. Manchester City’nin Amerika’da yaptığı başlangıç bu anlamda en takip edilesi örneklerden. Futbolda bu yeni iş modeli birçok tartışmayı ve yeniliği de yanında getiriyor, getirecek. Ekonomik, sosyolojik, futbolun genel kuralları gibi birçok açıdan değerlendirilen modelin başarılı olması için akademik düzeyde de çalışmalar var.

Bütün bunlar çok yabancı değil mi?

Acıklı bir şekilde bizler burada temel sorunları bile konuşamıyor, tartışamıyor ve bizden giderek uzaklaşan dünyaya izleyici bile olamıyoruz. Bu ayrışma yakın gelecekte mevcut sorunlara yenilerini de ekleyebilir. Yazının başlangıcına konu olan yıldız oyuncu transferleri, elit teknik adamlar, uluslararası organizasyonlara ev sahipliği gibi şeyler de hayal dünyamıza sıkışıp kalabilir. (buna hepimizin bildiği başka olaylar bugünden etki ediyor zaten)

Bütün bunlar nasıl değişecek bilmiyorum. Futbolun kaderi ülkenin kaderiyle doğru orantılı olduğundan insan umutlarını cebine koyup kağıt mendil buruşturmaya başlıyor.

Dünyanın sporunda, futbolunda olup bitenleri izlemek bir bilim kurgu filmini izlemekten farksız.

Belki bir süper kahraman…

Önceki ve Sonraki Yazılar