Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu

Bir yalnız prens

Belçika Kraliyet ailesinin küçük oğlu. Şimdiki Kral Phillipe’in erkek kardeşi. Annesi ana kraliçe Paola, babası önceki kral Albert. Sözünü ettiğim kişi Belçika Prensi Laurent. Kraliyet ailesinin her zaman ele avuca sığmaz, haşarı çocuğu olarak biliniyor. Hep başına buyruk davranmış, sarayın kurallarına başkaldırmış.

Hani neredeyse anarşizmin babası Prens Kropotkin’in 21. Yüzyıl versiyonu. Ama bir farkla. Bizim prens Prens Kropotkin’in aksine asalet unvanını reddetmemiş.

Prens Laurent son derece çevre korumacı. Zaten bu çevre ve doğal hayatı koruma tutkusu yüzünden başına gelmeyen kalmamış. Nasıl mı? Anlatayım.

Prens Laurent 1996’da çevre, evcil ve yaban hayvanları, doğal hayatı koruma amaçlı bir vakıf kurmuş. Kısa adı GSDT (Global Sustainable Development Trust- Küresel Sürdürülebilir Kalkınma Vakfı) olan vakıf bugüne kadar 300 bin hayvan sahibi aileye düzenli yardım yapmış. Çevre koruma amaçlı yatırımları var. Bunlardan birisi ve en önemlisi de Muammer Kaddafi döneminde Libya’nın çöllük bölgesinde yeşillendirme ve sulama amaçlı olan proje.

Kaddafi’nin iktidarı döneminde proje onaylanmış ve bu iş için Libya’nın GSDT’ye 50 milyon Avro destek vermesi kabul edilmiş. Libya’nın Belçika bankalarında bilinen parasal yatırımları 14 milyar Euro olduğu için ödemede güçlük çıkmayacağı düşünülmüş. Ama heyhat. Bu para Libya tarafından ödenmeden Prens Laurent bankalardan aldığı krediyle projeyi başlatmış. Derken Libya’da Kaddafi’yi deviren darbe olmuş. Yeni Libya yönetimi proje anlaşmasını tek taraflı feshetmiş.

Bunun üzerine Prens Laurent avukatları vasıtasıyla Brüksel Bölge Mahkemesi’nde dava açmış ve kazanmış. Bunun ardından dava Brüksel Temyiz Mahkemesi’ne götürülmüş. Temyiz Mahkemesi de Prens Laurent’ı haklı bulmuş.

O arada, Belçika bankalarında Libya’nın 14 milyar Euro parasının ne olduğunu sorarsanız hemen söyleyeyim. Bu paralar Belçika Hükümeti tarafından bloke edilmiş. Ancak 2014’de bu blokaj kısmen yumuşatılmış.

Ne var ki bütün mahkeme kararlarına, paraların üzerindeki bloke etme kararı kısmen yumuşatılmasına rağmen Prens Laurent bankalardan aldığı kredinin karşılığını bir türlü tahsil edememiş. Defalarca Belçika Hükümeti’ne çağırıda bulunmasına karşın hiç bir sonuç alamamış.

En son on gün önce Prens Laurent Belçika Başbakanı Charles Michel, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Didier Reynders’e yazılı ve sözlü çağırıda bulunarak kendisinin mağduriyetten kurtarılmasını istemiş.  Ne var ki Başbakan Charles Michel Prens Laurent’a verdiği yanıtta, bütün insanların adalet ve hukuk önünde eşit olduğunu, Prens için bir ayrıcalık yapılamayacağını söylemiş.

Bunun üzerine Prens Laurent çok sert bir açıklama yaparak Başbakan’ın kendisine ağır haksızlık yaptığını, mahkeme kararlarına uymadığını açıklamış. Belçika basını da “Belçika Kraliyet Tarihinde Bir İlk” olarak haberi manşetlerden vermiş.

Geçtiğimiz hafta bizim kimi gazetelerde haber gayet küçük görüldü. Belçika basınının kullandığı “Belçika Kraliyet Tarihinde Bir İlk” başlığıyla bizim gazetelerde çıkan haberde neyin ne olduğu, olayların neden bu noktaya geldiği ne yazık ki anlatılmamış. Anladığım kadarıyla bizim basının üzerine iyice ölü toprağı serpilmiş ve meslektaşlarımızda hiç mi hiç gazetecilik refleksi kalmamış.

Önceki ve Sonraki Yazılar