Biraz Dokunmak Gerek

Trafik sıkışık olunca ve elinizde okuyacak bir şeyler yoksa, telefondaki oyunlardan da

hoşlanmıyorsanız, sevimli bulsanız da bulmasanız da tek çareniz şoförle sohbet etmektir. Zaten siz

sohbete girmeseniz de ya tipinizden ya da giysilerinizden yola çıkıp size "zarf" atar. En basitinden

"Memleket nere ağbi?" diye girilir söze.


RTE iktidarlarında 1950’li yıllara yani "ocak-bucak" günlerine dönüldüğü için memleketinin verdiği

oylardan ya da verdiği oyu tasvip eder-etmez tavrından çıkarıverin siyasi görüşünü.

İstanbul' da Balat' tan geçiyoruz. Yağmur nedeniyle trafik yavaş yavaş akıyor. Şoför, Büyükşehir

Belediyesini överek Beyoğlu Belediyesini yerme taktiği ile kendi görüşünü belirtirken "AKP' liyim ama

körü körüne değil." mesajını da vermişti. Pası gördüm ve "Kadir Topbaş; partiyle değil, ismiyle

kazandı. En azından o ağbi tavrını bırakmadı elden. AKP’li olmayan, oy vermeyenler bileTopbaş'ı

sevebilir. Kimse kin duymaz. Bir de yaşının adamıdır. Erdoğan'a yalakalık yapma yarışına girenlerden

değil." dedim.


Kartlar açılmıştı. Giresun Alucura nüfusuna kayıtlı ama ilk defa geçen yıl memleketine gittiğini

öğrendiğim şoför, "Doğruyu söylemek gerekirse, Ben AKP' liyim ama Beyoğlu'nda
Misbah'a oy vermedim." deyince, yani hem doğruluk hem AKP sözcükleri yan yana gelince hemen söze

girdim. "Samimiyetine teşekkürler. Madem öyle hep merak ediyorum. bunca yolsuzluk ve hırsızlığa rağmen

hala AKP’ li misin? Olanlara inanmıyor musunuz yoksa hakları mıdır diyorsunuz. Bak ama doğru

söyle!"dedim.

Yağmur iyiden iyiye hızlanmıştı ama yol açılmıştı. Diğer araçların sıçrattığı çamurlar ön camda küçük

bir görüş alanı bırakmıştı. O da sileceklerin gidip geldiği yer kadardı. O el kadar yerden önünü

görmeye çalışan taksici parlamentoya seçtiği  milletvekillerinden daha ileriydi. Çünkü o samimi bir

seçmendi. Ne bir daha seçilememe kaygısı ne 3. dönem sonrası verilecek yönetim kurulu üyeliği

beklentisi vardı.


"Yoo, inanıyorum. Görmemek  için kör olmak lazım. Niye başkaları değil de bu dördü? Çalmışlar ama ben

yine de AKP’ den, Tayip'ten vazgeçmem!"


Soracak soru kalmamıştı. Belki bunu suskunluğumdan anladı ve devam etti. "Ağbi, şimdi diyorsun ki niye

hala AKP. Bunlar, bunlardan öncekiler ya da bunlardan sonra gelecekler…
Hepsi çalıyor. Ne değişecek. Hem eski günlere dönmek istemiyorum."


"Eski günler ne? Sen o kadar gençsin ki eskiye dair ne biliyorsun?"
"Söylenenleri…"
"Ne söylediler, mazot mu bu kadar pahalıydı mesela?"
Şoför en sonunda gerçek nedenini söyledi.
"Ben partide görevliyim. Bize sahip çıktıkları için..."
"Nasıl sahip çıktılar mesela?"


Konuyu değiştiriyor diyecektim ki konunun basit ama büyük sonuçlar
doğuran bam teline bastı. "CHP de toparlıyor sanki…"
"Nereden vardın bu kanıya?"
"Ben seçimlerde hep sandıklarda görevli oluyorum. Bize yemek hep gelir. CHP'lilere gelmediği için

bizimkini bölüşürdük. Son seçimde onlara da sandviç getirdi partileri...."


Ölçü size garip gelebilir ama DOĞRU

Önceki ve Sonraki Yazılar