Süleyman Karan

Süleyman Karan

'Birkaç Dolar İçin' ve 'İyi, Kötü ve Çirkin'

Fotoğrafları görmüşsünüzdür. Yemyeşil bir doğa parçasında, kara giyimli silahlı adamlar, o bölgede yaşayan halka saldırıyor. O beyaz bulutlar biber gazı... Halk bedenini siper etmiş, direniyor. Saldırı artınca geri çekiliyor, sonra tekrar toplanıyor. Bir vatan mücadelesi veriliyor, işgalci yamyam kabilesinin saldırdığı yurdumuzun en güzel topraklarında, halk yaşam için, Tabiat Ana için canını dişine takmış direniyor, vatan için mücadele ediyor. Karşılarında, bu toprakların altından, yerin dibinden çıkmış bir zehirli atık var. O zehirli atığın en ahlaksız temsilcilerinden biri, talancı, küfürbaz, yandaş, rüşvetçi bir müteahhit... Demişti ya, “Bu milletin anasını belliyoruz” (o çok daha iğrenç bir laf etmişti de, burada yazılmaz) işte o haysiyetsiz, halk düşman, vatan haini!.. Şimdi o dediğini yapmaya çalışıyor, bu güzelim ülkenin anasını, Tabiat Ana’yı bellemeyi kafaya koymuş! O güzelim toprakları eşeleyip, altındaki altını çıkarmak derdi, varsa diğer madenleri de... İşin ucunda doların yeşili var, bakar mı ağacın yeşiline... Birkaç dolar için tüm vatanı satacak biri... Onlardan binlercesi de başka yerlerde, vatanı satıyor. Halk direniyor, aç gözlü vatan haininin koruması, eşkıyası gibi davranan polise de,  vatan hainiyle işbirliği içindeki bürokrata da...

Yaşamak için direniş

Cerattepe için direniyor Artvinliler... Kendi coğrafyalarında bir kurtuluş savaşı veriyorlar. Kime karşı? Halktan toplanan vergilerle maaşlarını alan, bunun karşılığında devletten değil, devlet içindeki bir çeteden emir alan polise karşı! Onuruyla, vatan sevgisiyle, insan sevgisiyle, doğa sevgisiyle... Gazı, copu, plastik mermiyi umursamadan, tıpkı dedeleri gibi işgalciler karşı savaşarak... Kime karşı, birkaç dolara yurdunu emperyaliste satan Anzavur’un tohumlarına karşı!

Altından değerli olan vatan

Artvin halkının da dediği gibi ‘Artvin, altından daha değerli’... Sadece doğasıyla değil, insanıyla da öyle... İşte bu vatan savunmasını organize edenlerden biri, Neşe Karahan, bu yazı yazılırken, müteahhidin altınları için itile kakıla polis tarafından gözaltına alınan Yeşil Artvin Derneği Başkanı... Gözaltına alınmadan önce ne dedi biliyor musunuz; direnişe devam edeceklerini belirterek, “Bugün farklı bir müdahale olacağını görebiliyoruz. Biz de 20 yıldır direniyoruz. Bizim silahımız yok. Başka hiçbir şeyimiz yok. Bedenimizle bütün canlıların yaşam hakkını savunuyoruz. Artvin halkı olağanüstü bir direniş gösteriyor. Bugün de bunu sürdüreceğiz”. Böyle dedi; içten, mantıklı, insanca...

Onurumuzun imtihanı


Neşe Karahan gibi milyonlarca insan var bu ülkede... Türkiye’nin her köşesinde bu talancı yamyam kabilesine karşı göğsünü siper edip mücadele veren. Bu vatanın tek karış toprağının işgal edilmesine razı olmayan... Tarih bazen tekerrür eder. Tek bir sebebi vardır, daha iyiye, daha doğruya gitmek için mücadele verenler, geçmişten gelen pislikleri yeterince temizleme başarısını gösterememiştir. Mesela kula kul olan zihniyeti, mesela altına tapınanları, mesela vatanını üç beş kuruşa satanları... Onlar bu toprağın altına gizlenmiş, zehirli bir ortam bekleyen bakteriler gibi şimdi yine yeryüzünde! Uyandılar... Bu sefer toprağa değil kirece gömmek gerek ki, bir fırsat daha bulamasınlar... Tarihi tekerrür ettirmemek insanlığın elinde... Gerekirse hapse düşmek, gerekirse ölmek pahasına... Bu bir imtihan, ödül onurlu bir vatan!

Yürüyün zombinin üzerine

Direnin... Vaktiniz olursa birkaç film önerim var, direnirken bir ara bunları izleyin. Düşmanı tanımak için ‘Birkaç Dolar İçin’, düşmana karşı kendinizi konumlandırmak için ‘İyi, Kötü ve Çirkin’, durumu kavramak için ise önerim bir dizi ‘Walking Dead’... Siz yürüyün ki üstüne üstüne, zombiler bu sefer ölsün!

Önceki ve Sonraki Yazılar