Biz yemesek de yediren oluyor!

Malumunuz üzere Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 50 milyon kişinin bilgileri birileri tarafından çalınmış durumda. Siyasilere kalsa ortada sorun yok. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, “Kaygılanacak bir durum yok, 6 yıl önce çalındı”, bilgileri çalınan Başbakan Davutoğlu, “Buyrun evime oturmaya gelin” dese de durum oldukça ciddi. Kısa bir örnek vereyim, kimlik bilgileri çalınan bir arkadaşımın bir GSM şirketine ait sim kartı kullanılanarak çeşitli yasadışı işler yapılıyor. Olay yargıya taşınıyor ve olaydan haberi olmayan arkadaşım yargılanıyor. İşlemi yapanın kendisi olmadığı anlatmak için çalmadık kapı bırakmadı, aylarca dilekçeler, mahkemelerle uğraştı. Yasadığı stresi, sinir bozukluğunu siz hesap edin...  Aynı durum, banka kartları, kredi kartlar için de geçerli. Aslında Türkiye bankacılık sisteminin teknolojik altyapısı, aldığı güvenlik önlemleri oldukça iyi, Avrupa'nın oldukça ilerisinde. Bu nedenle kart kullanılarak yapılan dolandırıcılık işlemlerinin oranı ABD ve Avrupa'ya göre oldukça düşük. Bankalararası Kart Merkezi'nin (BKM) verilerine göre, 2015 yılında kartlı ödemeler sektöründe her 10 bin TL lik harcamaya karşı 1.1 TL'lik dolandırıcılık yaşanmış. Avrupa'nın gelişmiş ülkelerinde bu tutarın 6-7 katı, ABD'de ise 11-12 katı dolandırıcılık oluyor. Bu oranlara karşın, kullanıcıları bilgilendirme çalışmaları sürüyor, çünkü bilgileri çalmanın dışında birçok kişi “birşey olmaz” diyerek karşısındakine güvenerek dolandırıcılığa maruz kalıyor. BKM de yeni kampanyasıyla halkı dolandırıcılığa karşı uyarıyor. Aslında bir sosyal sorumluluk çalışması olan bu kampanyanın sloganı oldukça esprili “Bunları yemeyin”. Bu uyarıyı da ünlü diyetisyen Taylan Kümeli yapıyor. Kümeli, hazırlanan reklam afişlerinde “Acılı arama yemeyin” diyor. Bir başka afişte ise “Kazangibi yemeyin” uyarısı yapıyor. Bana kalsa bu çalışmayı “Ben yedim, siz yemeyin” sloganıyla Canan Karatay'a yaptırmak daha etkili bir çalışma olurdu. Gerçi Canan hoca kabul eder miydi, bilemiyorum. “Kazan gibinin”nın yanlış yazıldığını orijinalinin kazandibi olduğunu düşünüyor insan ama burada hemen hemen hepimizin başına gelen bir telefon çağrısına vurgu yapılıyor. “Tebrik ederiz, telefon kazandınız, tebrikler şanslı müşterimiz oldunuz, sağlık taraması kazandınız” gibi telefonları biliyorsunuzdur. BKM Başkanı Soner Canko, “Aslında hiçbir şey kazanmadınız ama size hediyeyi göndermek için tüm kimlik bilgilerinizi istiyorlar, siz de kuşkulanmayıp veriyorsunuz. Hediye gelmediği gibi bilgileriniz kullanılıyor” diyor. Canko, “2 bin TL'lik bir telefon 500 liraya satılıyorsa inanmak gerekir ancak hala bu tür kampanyalara inanan çok sayıda kişi var” saptaması yapıyor Canko, Türkiye'de dolandırıcılığın ”tebrikler, kazandınız SMS'leri ve dolandırıcıların polis, savcı, jandarma, bankacı, sigortacı gibi davranarak telefon aracılığıyla insanlardan para almaları, ATM'lerde “yardım edeyim” tekliflerinin kabul edilmesi, şifre bililerinin aile, iş arkadaşları ya da alışveriş esnasında satıcılarla paylaşılması aracılığıyla yapıldını söylüyor. Kısaca paranızı, ruh sağlığınızı yani yaşamınızı korumak için bunları yemeyin. Size söylenen herşeye hemen inanmayın, kuşkunuzu koruyun, inceleyin ve ona göre karar verin. 

Önceki ve Sonraki Yazılar