Bize yöneltilen bir silah: Küçük birikimlerimiz

Bankalarda az çok birikimleriniz vardır. Bu birikimlerin sizin aleyhinize kullanıldığını hiç düşündünüz mü? Bankalar; milyonlarca insanın biriken bu paralarını hayatı yok eden, bizi sömüren, pasifleştiren HES yatırımlarını, termik santralleri, AVM yatırımlarını hatta savaşları gerçekleştirmek üzere kredi olarak dağıtıyor. Julian Rose Yeni İnsan Yayınevi tarafından “Ekoköyler: Yeni Rotamız” başlığı ile yayınlanan kitabında hepimizi uyandıran bu soruları bize yöneltiyor. Bankalardaki paralarımız bize yöneltilen bir silah mı? Yazar şöyle söylüyor:“bundan kaçınmak için nakit birikimlerimizi etik ve ahlaki duyarlılıklara sahip işletmelere ve bütüncül olarak uygun, sürdürülebilir ve çevre dostu girişimleri destekleyen kurumlara, öncelikli amacı kâr elde etmek olmayan ama yine de yatırımlarına karşılık bekleyen girişimlere kaydırmalıyız. .. Bir noktadan sonra paramızı, inançlarımız ve vicdanımızla aynı yere koymamız gerekir. …Gelecek için sorumluluk alabilen ve bu sorumluluğu almaya istekli bireylerden oluşan kritik bir kitlenin ortaya çıkışı ile mevcut sistemin onlarca yılın yalan ve yanlış yönetiminin biriken yansımalarıyla başa çıkmaktaki başarısızlığının görünür hale gelmesi aynı zamanda olacakt

Yazar örneğin tarım alanında tüketicilerin gruplar halinde çiftçilerle anlaşmalar yapmalarını ve bu iki grubun arasındaki parazit unsurların dışlanması ile yaşamın değişmeye başlayacağını ileri sürüyor. Bu yaklaşım dünyada ve ülkemizde “topluluk destekli tarım” veya “dayanışma ekonomisi” gibi değişik isimlerle ifade edilen hareketler şeklinde ortaya çıkmaktadır. Biz de buna pratik olarak katkıda bulunuyoruz. Yazarın finansman ile ilgili önerileri şüphesiz ülkemizde de bizim koşullarımızda tartışılarak çıkış yolları bulunmalıdır. Yoksa reçete gibi bir çözüm aktarılamaz. Kitap bu açıdan zihin açıcı bir rol oynamakta.

Yayınevinin, kitabın ekoköylerin kurulmasında geniş bir entelektüel temel yaratacağı düşüncesinde olduğunu öğrendim. Bu nedenle kitabın orijinal adı “Yaşam İçin Rotamızı Değiştirmek” gibi çevrilebilmekle birlikte ekoköyler Türkçe adında vurgulanmış. Aslında kitap toplum, kültür, tarım, çevre, sanat, enerji gibi birçok konuda bilgiler veriyor ve yorumlar yapıyor.

Kanımca yeni bir dünya kurmak için iki kanata (aynen bir kuşta olduğu gibi) ihtiyaç vardır. Birinci kanat olumsuzluklara direnmek, yerel, ulusal ve uluslararası politik bir iktidar elde etmektir. İkinci kanat ise yerel olarak otonom, ileri, ekolojik ve insanca örnekler yaratmaktır. Yazar kritik kitleye ulaşıldığında her şeyin daha kolay değişeceğini vurgulamaktadır. Ancak yazar birinci kanattaki politik güç ve iktidar mücadelesine pek sıcak bakmıyor gibi. Daha çok alttan yaşamı değiştirmeye odaklanıyor ve şöyle söylüyor: “Yerel ve bölgesel yönetimler otoritelerini yeniden kazandıklarında ulusal yönetimlerin kişilerin gündelik yaşamı üzerindeki etkisi oldukça azalacaktır” (sayfa 143) Ben farklı düşünüyorum. Her düzeyde politik iktidar hayatı şekillendiriyor. Yozlaşmayacak politik yapılar kurmaya çalışmak da kaçınılamaz bir görev olmak zorunda. Politikayla ilgilenmeseniz de o sizle ilgileniyor.

Yazar kitapta Lao-Tzu’nun şu sözlerini aktarıyor: “Bin millik bir yolculuk bile tek bir adımla başlar” Bu ufuk açıcı kitap sizin yaşamdaki yolculuğunuza bir katkı olabilir.


Önceki ve Sonraki Yazılar