Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

“BOP” Avrupa Birliği’ni de bölüyor!

Seçim gündemi toplumu çok yoruyor.


SIKILDIK!


TAMAM, biraz da dünyaya açılalım:

***

Son cümleyi başa yazarak başlayayım:


BOP, “Avrupa Birleşik Devletleri” nin oluşumunu zorluyor.


Birçok kişiye bu hayal gibi geliyordur, eminim.

***

Sonunda yeni “ 2. soğuk savaş” döneminin global kaos stratejisi işliyor.


Hem de son hızla ve giderek daha çok kan akıtarak ve can yakarak.


Kimin ne zaman iktidar olduğu, nasıl geldiği, nasıl gittiği önemli değil.


Önemli olan hedef toplumlar güç kaybetsinler.


Hatta bölünüp, parçalanıp kan kaybetsinler.


Küçük lokmaları yutmak çok daha kolaydır.

***

Burada hedefin sadece Ortadoğu olduğunu düşünenler fena yanılıyorlar.


Büyük Ortadoğu Projesi, aynı zamanda Avrupa Birliği’nin içine atılmış bir bombadır.


İngiltere nihayet AB içindeki Truva atı rolünü terk edip ait olduğu Amerikancı cephede açıkça yer almaya başladı.


Nitekim AB ‘nin belkemiği Almanya ve Fransa arasında bile Suriye ile ilgili çok ağır fikir ve davranış farklılıkları görülüyor.


AB birlik olabilse, zaten ABD Ortadoğu’da bu kadar rahat cirit atabilir miydi?


Kesinlikle hayır!

***

İşte bundan dolayı 2. Dünya Savaşı’nın doğal sonucu olarak ABD Avrupa Birliği ülkelerinde ekonomik, siyasi ve kültürel etkinlik kurdu.


Özellikle basın ve politikacılar arasında inanılmaz güçlü bir  “5. Kol” oluşturmuş durumda.


Ayrıca özellikle Almanya başta olmak üzere birçok güçlü Avrupa ülkelerinin “istihbarat” teşkilatlarını ya bizzat kurmuş, ya da kurdurmuş, yönlendirmiş veya hatta yönetmiştir.


En azından sadece az gelişmiş ülkelerde değil, Avrupa’da bile çok etkin ve belirleyici olmuştur.


Bunun için NATO ve Gladyo’yu kullanmakta ve her alanda bir ahtapot misali egemenlik kurmakta.


Amaç güçlü, ama kendi kontrolü altında, hatta kendisine bağımlı bir Avrupa…


Büyük oranda bu konuda başarılı da oldu.

***

Tüm bunlardan Avrupa Birliği çöküyor mu sonucu çıkar mı?


Kesinlikle hayır.


Tam tersine tüm Avrupa Birliği ülkelerinin ve bizim de AB normlarına en çok ihtiyacımız olan bir zamanda yaşıyoruz.


AB, en azından kendi içinde, hak, hukuk, adalet demektir.


Temel hak ve özgürlüklerin en azından kendi içinde etkin şekilde egemen olduğu toplumları barındırır Avrupa Birliği.


Bunun tadına alışmış Avrupa ülkeleri bu sıkıntılı günleri kesinlikle atlatıp, daha güçlü bir birliktelik oluşturacaklardır.


Bu, sanıldığı kadar uzun sürmeyecektir.


Özellikle Almanya, Macron ‘a rağmen Fransa, Avusturya, İtalya, İspanya ve Benelüks ülke halkları bunun çekirdeği ve itici gücü olacaklardır.


Mevcut Avrupa Birliği önce kısmen parçalanıp küçülerek, sonra genişleyerek bizim neslin dahi tanık olacağı bir Avrupa Birleşik Devletleri ‘ne dönüşecektir.


Koşullar bunu zorunlu kılıyor!


Burada sorun, biz bu işin neresinde olacağız?

Önceki ve Sonraki Yazılar