Demir Lady ya da her canlı ölümü tadacaktır

Büyük Britanya Krallığı’nın Britanya Adası’nı “vahşi kapitalizm” ile tanıştıran, geçimsiz, eski başbakanlardan Margaret Thatcher, nam-ı diğer  “Demir Lady” öldü...

1979 yılında TC Karayolları’ndaki görevimden ücretsiz izin alarak İngiltere’nin Weymouth kasabasına dil öğrenmeye gitmiştim.

Gitmeden önce, şair Hilmi Yavuz, BBC’deki Türkçe Yayınların başında, ünlü öykü yazarımız Feyyaz Kayacan Fergar’ın (1919-1993) olduğunu ve Londra’ya gidersem onu aramamın yararlı olacağını öğütlemişti.

Ülkeye vardıktan bir ay kadar sonra, telefonla randevu alıp, Londra’nın ünlü Bush House’unda (BBC’nin bulunduğu bina) Feyyaz Kayacan ile buluştuk. Benim BBC’de çalışmama, orada radyo programları yapmama ve “güzel” para kazanmama neden olduğu gibi, o yıllarda yazmış olduğum birkaç şiirimi İngilizce-ye çevirerek yardımcı da olmuştu. İngiltere sonrasında mektuplarla, yıllarca süren dostluğumuzun Londra günleri, hem meslek yaşamım hem de keyif açısından anlatılmakla bitmez güzelliklerle  doludur. Toprağı bol olsun.

Bu kez 1980 yılının ilk baharında, yeni radyo programımı kayıt etmek üzere Bush House’a gittiğimde, Feyyaz Kayacan’ın yüzü asıktı! Bana, yeni seçilen kadın Başbakan Margaret Thatcher’ın BBC’ye devlet desteğini azalttığını, yabancı dilde yapılan radyo yayınlarında, dışardan “kaşeli” çalışanların paralarını tamamen kestiğini söyledi. Bu durumu, kederi paylaşmak üzere Bush House’un en alt katındaki Pub’a indik ve her zaman olduğu gibi, sevincimizi de, üzüntümüzü de kahkahalar ile ıslattık.

1979 yılında tanık olduğum iki önemli siyasal olaydan bir tanesi, İngiltere’yi vahşi kapitalizmin eline teslim eden Margaret Thatcher’ın başbakan seçilmesi ve ülkedeki tüm kamu yatırımlarını özel sektöre satmaya başlaması ile İran devriminin başlamasıdır.

Weymouth şehrinde aynı evi paylaştığım, birkaç arkadaşımdan birisi de Kohei ailesinin kızıydı ve Ayetullah Humeyni’nin İran’a gelişi ile başlayan acılı günlerini birebir yaşamış ve bu İranlı dostumun yanında olmuştum. Şimdi nerededir, ne yapıyordur bilmiyorum, 1980 yılından sonra izini kaybettim.

1979 yılında BBC Türkçe Yayınlarında radyo programları yapmaya başladığımda ne hayallerim vardı! İngilizceyi kavramıştım ve yaşamımı artık oralarda sürdürecek, oralarda gazetecilik yapacaktım. BBC’de çalışıyor olmak, her zaman bir avantajdı. Ama ünlü Başbakan “Demir Lady” tüm hayallerimin yıkılmasının nedeniydi.

33 yıl sonra, değişmiş kaderimin öyküsünü sizinle paylaşıyorum.

Ünlü “Gibiciler” öykülerini yazan Feyyaz Kayacan 1993’te, 74 yaşında öldüğünde bayraklar yarıya inmemişti, hiçbir yazarın, sanatçının ölümü üzerine hiçbir ülkede bayraklar yarıya indirilmiyor, çünkü onlar eserleri ile yaşamaya devam ediyorlar. Feyyaz Kayacan’ın tüm eserleri YKY- Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlanmıştı...

Politikada, yüksek mevkilere ulaşanlar ölümü tattıkları zaman, bayraklar yarıya indiriliyor, diğer devletlerden cenaze törenlerine onlar gibi yüksek mevkilere gelmiş olan diğer politikacılar gidiyorlar. Törenler gazetelerde ve televizyonlarda yayınlanıyor ve SON...

İşte bu “son”un ardından o politikacılar, devlet adamları eğer doğru işler yapmışlar ise, tarih kitapları onlardan iyi olarak söz ediyor ya da bu yazıda olduğu gibi “vahşi kapitalizmin İngiltere’deki ilk uygulayıcısı” diye tarihe not düşülüyor.

İşte bu yüzden politikacılar bir iş yaparken çok dikkatli olmalılar, akıllarını çok iyi kullanmalılar, çünkü onlar da her canlı gibi, eninde sonunda ölümü tadacaklar ve yaptıklarını değiştirip düzeltmeye, tarihte iyi olarak anılmaya zamanları olmayabilecek.


Önceki ve Sonraki Yazılar